O günün üzerinden tam 3 gün geçmişti, ben her yerde mattheo'dan kaçıyordum . Cedric ve rowena bir sorun olduğunu anlamışlardı . "Mattheo seni götürdükten sonra neler olduğunu hiç anlatmadın" rowena konuştu . Cedric kaşlarını çatarak sordu "Ne ? O adi sana bir şey mi yaptı yoksa" bunu yalanlamak geliyordu içimden nedense "Hayır ced saçmalama, sadece konuştuk"
Günlüğümü sanırım kimseye göstermemişti henüz, içinde aile geçmişimizle ilgili şeyler yazıyordu . Hangi akılla yazdıysam ! Hiç aklıma gelmemişti böyle bir durumda günlüğümdekilerle tehdit edileceğim.. Demekki her senaryoyu düşünmeliymişiz . "Her neyse, hogsmeade'e geliyormusunuz" rowena konuyu dağıtmak amacıyla konuştu . Bugün haftasonuydu ve hogsmeade gezisi vardı "Bilmiyorum başıma bir ağrılar girdi şimdi" cedric konuştu bana yandan bir bakış atarak . Rowena kıkırdadı "Kıskançlık sancıları mı yoksa onlar ced"
Cedric kızardı ve onu azarladı "Sus rowena, hiç uğraşamam" masadan kalkacakken onu durdurdum elinden tutarak "Cedric" . Cedric şaşırmış bir şekilde tuttuğum eline baktı , durdu ve konuşmamı bekledi "Lütfen bugün benim için hogsmeade'e gelir misin ?" sordum şirin bir ifadeyle . Kafasını eğerek gülümsedi "Eh çok istiyorsan geleyim bari" . "Yaşasınnn !" sevinçle kalktım ve boynuna sarıldım . Az kalsın düşüyorduk ama bir şey olmadı . "Favori çiftimsiniz" rowena'nın konuşmasıyla birbirimizden uzaklaştık . Ona kaşlarımı çatarak baktığımda konuştu ellerini kaldırarak "Demedim birşey !"
Kahvaltıdan sonra hepimiz hazırlanıp diğer öğrencilerle beraber hogsmeade'e gittik . Rowena bizi zorla madam puddifoot'un çay dükkanına sürüklemişti . Kapıdan girer girmez ilk dikkatimi çeken şey mattheo ve yanındaki sarışın kız oldu . Pislik, kızı resmen yiyordu . Vıcık vıcık öpüşme seslerini duyabiliyordum . Aklıma öpüşmemiz gelince midemin bulandığını hissettim . Cedric buradan hiç hoşlanmadığı için ikimizde rowenadan gizlice kaçtık . Zaten kendisi bir erkek arkadaşını görür görmez sohbete dalmış ve bizi unutmuştu . "Bak zonkonun şaka dükkanı" bir çocuk gibi gülerek işaret etti . Onun bu tepkisine güldüm . İçeri girdik ve dolanmaya başladık . Cedric bu tür şeylerden çok hoşlanıyordu ama bu sene kafasını dağıtacak şeylerden uzak durmaya çalışıyordu son senemiz olduğu için .
İksirlere bakarken bir aşk iksiri dikkatimi çekti . Pembe ve çok şirin duruyordu . Küçük iksir şişesini elime alıp incelemeye başladığımda arkamdan bir ses duydum . "Onu mattheo üzerinde kullanmayı düşünmüyorsundur umarım ?"
Draco alay ederek konuştu . Hemen arkamı döndüm "Ne saçmalıyorsun" sırıtarak bana bakıyordu . "Ah bir an korktum" dedi elini kalbine koyarak ve ekledi "Ona aşıksın sandım, bu benim için çok kötü olurdu" . İksiri bıraktım ve ilerledim "Şuan sizin saçmalıklarınızla uğraşamam" , draco peşimden geldi konuşarak "Görüyorsan şuan tekim, kimse yok" . "Neyse ne, seninlede uğraşamam" . Draco'nun kıkırtısını duydum "Sana bir özgüven gelmiş herhalde, hogwarts'ın en yakışıklı çocuğunu ellerinle ittiğinin farkındamısın şuan" dedi .
"İnan hiç ilgilenmiyorum" yanından geçip giderken konuştum .
"Günlüğünü sana verebileceğimi söylesem ?" dediği şey beni durdurdu . Acaba bana başka bir oyunmu oynuyorlardı yoksa cidden doğru mu söylüyordu . Ona döndüğümde yarım ağız sırıttığını gördüm . "Önce" dedi ve ekledi "Birşeyler içmeye ne dersin ?" diyerek .
Gözlerim cedric'i aradı, bir kızla konuştuğunu gördüm . Bugün rowena bir cedric iki, ne zaman birisi gelse ikinci plana atıldığımı hissediyordum . "Olur" dedim draco'ya dönerek . "Harika, hadi gidelim o zaman" bir centilmen gibi kolunu uzatarak konuştu . "Ciddi misin" kaşlarımı kaldırarak ona baktım . "Evet hadi, söylediklerimden sonra sana karşı bir oyun yapmadığımı anlamış olursun hem" dedi . "Pekala" diyerek koluna girdim ve dışarı çıktık . Üzerimizdeki gözleri hissedince rahatsız oldum . "Sanırım yanıma ne kadarda çok yakıştığını düşünerek bakıyorlar" dedi adeta zihnimi okumuş gibi draco sırıtarak . Buna inanamıyorum ! Lanet draco malfoy'la kol kola hogsmeade' de geziyorduk . "Madam puddifoot'a ne dersin ?" dedi dükkanın önünden geçerken . Aklıma mattheo'nun burda olduğu gelince kaçmak istercesine çekiştirdim draco'yu "Bence kötü bir fikir-"
Cümlemi bitirmeme kalmadan mattheo ve bir kızın dükkanın kapısından çıktığını gördüm . Draco'da onları görünce sırıttı "Şimdi anladım" . Mattheo bizi farkedince durdu, kıza birşeyler söylediğinde kız gitti . Mattheo'nun bize doğru geldiğini gördüğümde içimden kendime lanetler okuyordum .
"Malfoy, oyuncağımın sende ne işi olduğunu sorabilirmiyim" sert bir şekilde açıklama beklercesine konuştu . Daha oyuncağım diyor, kafayı yemek üzereyim . Draco "Oyuncağın ? Kendini ne zannediyorsun riddle" draco'nun böyle sinirle konuşmasına bende şaşırmıştım , mattheo'da . Mattheo sinirle güldü "Bunu sonra konuşacağız" ve yanımızdan ayrıldı . Arkamızdan bize baktığını hissetmiştim ama dönüp bakmadım .
İçeri girip oturmaya karar verdik . Draco sessizliği bozarak konuştu "Sana mattheo'nun kötü davranmasına izin verdiğim için üzgünüm" dedi ve ekledi "O gün seni o şekilde tehdit etmesinede izin vermemeliydim, çok yanlış bir hareketti"
Kulaklarıma inanamadım bir anlık . Bunları draco'mu söylüyordu . "Ne desem bilemedim açıkçası senden böyle şeyler duymayı beklemiyordum" dedim şaşkınca . "Haklısın, okulda kötü bir şöhretim var o yüzden sanırım" dedi gülümserken . Sanki bu draco malfoy'un kılığına girmişte dünyaya uyum sağlamaya çalışan bir uzaylı gibiydi .
Draco dışarı baktığımı farkedince dikkatimi çekmek için uzandı ve elime dokundu . "Dinle lily" şaşkınca ona baktım . "Senden her şey için özür diliyorum ve arkadaş olmayı teklif ediyorum" dedi gülümseyerek ve ekledi "Ne dersin ha ?" benden cevap beklercesine bakıyordu . Ya bu da bir oyunsa, ama kaybedecek neyim vardı ki ? Günlüğüm zaten mattheo'daydı . Ve draco ile mattheo'nun arası açılmış gibi duruyordu . Draco belkide gerçekten bana yardım edip günlüğümü ondan alabilirdi . Aklımdaki düşünceyle konuştum "Bunun arkasında kötü bir niyetin yoksa olabilir" gözlerimi kısarak baktım ona . Draco "Saçmalama, kötü bir niyetim olsa seni koluma takıp hogsmeade'de herkesin içinde gezdirmezdim" dedi arkasına yaslanarak . "Bilirsin slytherinler hufflepufflardan pek hoşlanmazlar, hatta bende nefret ederim" tek kaşımı kaldırarak baktığımda konuştu "Sen hariç hufflepufflardan" göz kırptı . Tamam bu çok garipti...
~
Draco ile hogwarts'a beraber döndük yemek için büyük salona girdiğimizde bize dönen bakışlarla duraksadım . "Bu çok rahatsız edici" diye fısıldadım . "İstersen yanında gezmem, seni zor duruma sokmak istemem" dedi draco omuz silkerek . "Hayır sadece, bilemiyorum yanii genelde insanlar beni görmezden gelirler sanki hayaletmişim gibi buna alışmıştım ve şimdi senin yanındayım diye herkesin meraklı bakışlarına maruz kalıyorum biraz garip"
"Sanırım fazla saçmaladım üzgünüm" utançla yüzümü kapatarak konuştum . Draconun kıkırdadığını duydum, ama bu sanki her zamanki gibi alaycı bir şekilde değilde masumca gibiydi . "Hayır saçmalamadın" dedi draco ellerimi yüzümden çekerken, "Düşündüğümden fazla tatlı çıktın sen" dediği şeyle utanarak bakışlarımı kaçırdım . Tesadüfen slytherin masasına baktığımda bize korkunç bakışlar atan mattheo'yu gördüm...