Yemekten sonra ortak salona gittim , yatakhanelere çıkacakken rowena'nın koltukta ağladığını farkettim . Onun için endişelendim ve yanına gittim . Bir kaç gündür konuşmuyorduk , o beni nasıl görüyor bilmiyorum ama o benim arkadaşımdı sonuçta . "İyi misin" diye sordum yanına otururken . Göz yaşlarını silerek bana baktı "Evet" soğuk bir şekilde cevapladı . "Anlatmak istersen-"
"Anlatacak bir şey yok" diyerek lafımı yarıda kesti ve kalkıp yatakhanelere çıktı . Şuna bak ! Ben onu düşünüp meraklanıyorum soruyorum , bu da anca terslesin . Bu yaptığı beni çok kırmıştı açıkçası .
Bende kalkıp odaya çıktım ve üzerimi değiştirdikten sonra yattım . Zaten kendimi çok yorgun hissettiğim için hemen uyuyakalmıştım, sabah erkenden uyandım ve çıktım . Bugün iksir dersi vardı, draco ile beraber yaptığımız ödevi gösterecektik . Umarım profesör riddle düzgün bir puan verirdi . Genelde her şeyde bir kusur bulur ve yaptıklarımızın aşırı aşırı mükemmel olmasını bekleyip bizi azarlardı .
~
Sınıfın dolmasını bekliyordum. Pansy gülümseyerek içeri girdi, "Günaydın" diye konuştu yanıma gelirken. "Günaydın" Aynı şekilde gülümsedim.
"Şu gelenlere bak"
Draco yanında aynı onun gibi sarışın bir kızla içeri girdi, bu Emily Downey'di. Hufflepuff'ın altın kızı.. Draco'ya neşeli neşeli bir şeyler anlatıyordu, draco'da onu sırıtarak dinliyordu. Nedense midemde bir bulantı hissettim.
"İkisinin tanıştığını bilmiyordum" dedim onlara bakarken. "Yine ne işler peşindesin draco" diye konuştu pansy kendi kendine.
Profesör riddle geldiğinde herkes yerine oturdu. Draco'da gelip yanıma oturmuştu, benimle hiç konuşmadı, yüzüme bile bakmadı resmen.
"Herkes parşömenlerini masanın üzerine koysun" dedi profesör riddle, masanın üzerimdeki parşömenler asasından çıkan sihirli sözlerle beraber uçarak masasına doğru gitti. Herkese puan vermeye başladı.
Sıra bizimkine gelmişti, "Lily ve draco, güzel... başarılı bir çift çalışması olmuş."
Draco söze atladı "Profesör"
Profesör kaşını kaldırarak ona doğru baktı, konuşmasını bekledi. "Lily tembellik edip koca parşömeni bana yazdırdı, bu vereceğiniz puanı etkiler mi?"
Dediği şeyle ağızım şaşkınlıktan kocaman açıldı, nasıl yani? Kendisi teklif etmişti ama !
"Napıyorsun sen" diye fısıldadım ona. Bana bakmadı bile, beni duymazlıktan geldi. Sınıftakilerin kıkırtılarını ve fısıldaşmalarını duydum. Kendimi bu yaptığı yüzünden aptal gibi hissetmiştim ve utanmıştım. "Evet etkiler" dedi profesör riddle.
"Arkadaşını sattığın için slytherine eksi 15 puan malfoy" dedii profesör riddle ve sıradaki parşömenle ilgilenmeye başladı.
Draco bozulmuş gibi olasada tepki vermedi. Yerimde huzursuzca kıpırdanarak dersin bitmesini bekledim. Ders biter bitmez kendimi dışarı attım. Arkamdan güldüklerini duydum, bu çok utanç vericiydi. Draco neden böyle yapmıştı şimdi?
Kızlar tuvaletine geldiğimde aynadan kendime baktım. Yüzüm bembeyazdı, çok solgun görünüyordum. Ellerim titriyordu, zar zor nefes alarak yüzümü yıkamaya çalıştım.
"Bak sen şu tembele" arkamdan gelen alaycı sesle dondum. Kalbim hızla atmaya başladı, "Demek koca ödevi sevgilime yaptırdın ha?" emily tıslayarak yanıma yaklaştı. "Sevgili mi?" sordum şaşkınca. "Evet sevgilim ! Ondan uzak dur onda gözün olduğunu biliyorum" elindeki asasını farkettim. "Bu kadar saf olamazsın" kafamı salladım. Cüppemin cebini yokladım, asamı içeriden kavradım. Olası bir hamlede karşılık vermeyi umdum.
