Sadece sen ve ben [𝓡𝓸𝓼𝓮𝓴𝓸𝓸𝓴]

11

Ne kadar yaşadığımız değil, nasıl yaşadığımız önemlidir.
____________________________________

Gözlerimi lisa'nım sesi ile açtım.

"Rosieeeeee kalkk, bugün kamp günü unuttun mu?? "

Diye bağrıyordu odasından.

Doğru ya bugün cumartesi günüydü.

Yatağımdan kalkıp, yatağımı düzenledikten sonra tuvalete gidip işlerimi halletikten sonra dolabıma yöneldim. Sade birşeyler giymek istiyordum. Ve buldum da

Outfit👇

Sade bir makyaj yapıp önceden hazırladığım bavulumu elime alıp merdivenlerden dikkatlice indirirken lisa hala yukardan bağırıyordu "Rose kalksana. Bak bu sefer popomla yüzüne otururum" demişti. Ben de aşağıdan ona  "Kalktım kalktım hazırım bile. Seni bekliyorum" demiştim.

Saat 9'da yolda olacaktık ve şuan saat 8:30.

Sonunda lisada hazır olup aşağıya indiğinde ikimizde birbirimizi süzüp "Wow" demiştik ve birbirimize iltifat etmiştik.

Rosie bana dönüp "Ya daha zaman var bari gel de birşeyler atıştıralım. Dolapta mısır gevreği vardı" demişti. Bende ona katılıp adımlarımızı mutfağa yönlendirmiştik.

2 tane kase çıkarıp içine mısır gevreği ve sütü koyup masada oturup yemeye başladık.

Mısır gevreklerimizde bittiğinde kaselerimizi lavabonun içine koyup kapıya yönelmiştik. Saate baktığımda 8:55'di.

Bizi otobüs almaya gelecekti.

Ayakkabımızı giyindikten sonra kapının önünde beklemeye başladık.

"Ya rosie ben seni 2 gün görmeden nasıl geçireceğim? "

"Ya geçirirsin merak etme. Ayrıca kızlarla birlikte olacaksın daha ne istiyorsun? "

"Ya o grup sensiz olmaz ki" dediğinde dudağını büzmüştü.

Ben ise sessiz kalmıştım.

"Ah salak kafam ah. Neden bay jeon'u seçmediysem" diye söylenmişti. Ben ise onu dinlemek ile meşguldum.

Kapının önünde biraz daha durduktan sonra dışardan korna sesi gelmişti. Hızlıca bavullarımızı elimize alıp dışarıya çıkmıştık.

Şuan bütün sınıf bu servis ile gidecekti. Ancak yolun yarısında inip başka servislere binecekler. Yani ayrılacak'dık.

En sonunda servise bindiğimizde ben cam kenarına oturduğum'da lisa'da yanıma oturup konuşmaya başladı.

"Ya rosie ben çok heyecanlıyım. Acaba nasıl geçecek" demişti. Bende ona katılıp pencere'den dışarıya bakmıştım. Jungkook'un arabası hala evinin önündeydi. Acaba o kaçta çıkacaktı.