yıldızlar

11 1 0
                                    

"Gitmek istemiyorum senden ama, gökyüzü çok güzel değil mi?"

Biraz farklı ve duygusal bir bölümle sizlerleyim iyi okumalar Ballar...

Şarkıyla okumayı unutmayınnn.

Araba durduğunda geldiğimizi anladım kafamı yerleştirdiğim camdan ayırdım ve Yektâ'ya doğru dönerek yorgun gözlerle konuştum;

"Lütfen Ruhsuz'a bir şey söyleme ben konuşacağım."

"Tamam dedim ya Mehlikâ."

Diyerek arabadan indi yüzü ifadesizdi.
Bende kapıyı titreyen ellerimle açarak aşağı indim,kapıyı kapattım ve yavaşça eve doğru adımladım,ileri değil geri gitmek istiyordu adımlarım,yaşadığım her şeyin bir rüya olmasını umuyordum,Ruhsuz,bal diye severdim onu,dilim varmıyor ama katil olduğunu bilmeden önce öyle seviyordum,hala inanmıyordum gerçi onun böyle bir şey yapacağına,kafam çok bulanıktı fazlasıyla bulanık.

Adımlarımla kapıya varmıştım bile,zile bastığımız gibi kapıyı açan Ruhsuz olmuştu,içimde fırtınalar koptu yüzünü gördüğüm an,hep görmek istiyordum onun gözlerini,ama böyle değildi işte,birkaç saniye baktım gözlerine,bu gözler bu suçu işlemiş olamazdı sonra eğdim kafamı tüm yükü omuzlayarak,Yektâ benden önce girdi içeri,Ruhsuz'a birkaç saniye bakarak ve omzuyla ittirerek.Sonra ben tuttum kolundan yüzüne baktım söz vermiştin dedi gözlerim,Yektâ'nın gözlerine doğru.
Söz verdiği gibi yapmıştı,Ruhsuz'a bir şey söylemeden çıkıp gitmişti odasına elindeki kağıtlarla.

Ruhsuz,o an endişeli gözlerle tuttu kollarımdan;

"İçeri girsene Mehli,nasıl bekledim seni biliyor musun kafayı yiyecektim."

"İyi misin bir şey yaptı mı sana?"

Sorularına devam ediyordu,üstümü kontrol ederek,bense kafamdaki sesleri dinliyordum sadece.

"Mehlikâ yalvarıyorum cevap ver."

Dedi korkan gözlerle,içimden seslendim bende ona;

"Bal,yalvarırım kâtil sen olma."

İçimden yalvarıyordum belki beni duyar diye,yapmak istediğim tek şey ona sarılmaktı,bilmiyordum hiçbir şey sadece bedenini sıkı sıkıya sarmak istiyordum,aynı Ay'ı saran yıldızlar gibi.

Sorularına cevap vermeyince hızlıca çekti beni içeriye ve duvara yasladı,elleriyle yüzüme dokunarak devam etti;

"Ağladın mı sen,iyi misin,bir şey söyle,lütfen?"

Gözleriyle acısını işliyordu içime,biliyordum çok acı çekiyordu ama ben daha fazla acıyla doluydum.

Sonra cevap vermeden çekildim iki kolu arasından ve ağlamaklı bir sesle konuştum bahçeye adımlarken;

"Konuşmamız lazım."

Ben adımlarken bir kaç saniye durakladı ve hemen arkamdan koştu.

Bahçeye gittiğimizde tekrar kolumu tutarak beni kendine çekti, sıkıca sarıp sarmaladı ve kafamı omzuna yasladı ardından konuştu;

"Rüzgarın olarak tüm acılarını bana vermeni istiyorum."

Benim zaten tüm acılarımın sebebi şuan o'ydu.Rüzgar diye seçtiğim adam yakıyordu içimi.

"Korkuyorum."

Dedi ağlamaklı sesle.

Ben de çok korkuyordum hem de çok.

Sonra çektim kendimi ondan ve sıkıca sarılmış bedeninden, yere oturdum,hatta yere yıkılmıştım.
O da benimle beraber yere oturdu.

lN LAK'ECHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin