ʏᴇᴋᴛᴀ ᴛᴀçsıᴢ

20 1 1
                                    

"Yokluğuna alıştım artık sensizlikten özür diliyorum."

"Ben Mehlikâ,Mehlikâ Rahis."

Kendimi tanıttığım andan itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.Sonsuz hüzünlerin olduğu bu şehir bana zindan olur,göğsümü daraltırdı.
Acıların kimsesiz olduğu bu yerde zindanlar onların evi olurdu.

Demir parmaklıkları bu eve tercih ettiğim o günlerin en başındayız.
Duyguların hapsi olan eve hoşgeldim,hoşgeldim...

"Tanıştığıma memnun oldum Mehlikâ,bu da Ruhsuz,neden Ruhsuz dediğimizi anlamışsındır bence."

Yüzünü buruşturup hiçbir şey demeden gitmişti adam,beni buraya getiren oydu.
Şimdi de bir şey demeden yukarı çıkmıştı.

"Aa bu kız o muymuş?"

Kadın yani Mahi,sinirli bir tavırla yukarıdan bakan oğlana döndü.

"Pardon ııı şey.."

"Algın,yuķarıda salak gibi bakan o çocuk Algın,bir ara tanışırsınız."

"Salak derken ayıp oluyor ama."

Kafasını eğip gülerek bana döndü Mahi.

"Yektâ yarın gelir,o zamana kadar yukarı da bir oda var orada kalırsın okey?"

Ben bir şey diyemeden Algın söze katıldı;

"Gel sana odanı göstereyim."

Yavaşça merdivenlerden yukarı çıktım.

"Bak burası Yektâ'nın,burası benim burası Ruhsuz'un,Mahi'nin,Talya'nın odası.Burası da senin."

Gösterdiği odaların kimin olduğunu şimdiden unutmuştum.Kendi odama doğru adımladım ve içeri girdim.Küçük bir odaydı içinde minik bir televizyon,kahverengi masa,küçük tek kişilik yatak ve yanında gece lambasıyla çekmece vardı ve bir de dolap.

"Biraz eski ama idare edersin,biz odaların en iyisini kaptık bu da sana kaldı."

"Zaten sadece bir gece kalacağım teşekkürler Algın."

"Ben senin adını bilmiyorum ama."

"Mehlika."

"Memnun oldum."

Gülümseyerek odadan çıktı,Algın'ın dış gorünüşü çok tatlıydı,mavi gözlü, kumral hafif dalgalı saçları vardı,zayıf orta boyluydu.Tatlıydı gerçekten.

Odaya şöyle bir baktım ve yatağıma oturdum.Sonra telefonuma bir bildirim geldi;

Bilinmeyen numara

"Yektâ seninle konuşacak."

Bu mesaj,bu mesaj kesinlikle Mahi atmıştı.Yataktan kalktığım gibi hızlı adımlarla aşağı indim.Kimse yoktu,camlı kapıdan çıkarak bahçeye bakındım orada ayakta sigara içiyordu.Hemen yanına yaklaştım;

"Sen mi atıyorsun o mesajları?"

"Mesaj mı ne mesajı?"

Sorgular bakışlarla bana dönmüştü,gerçekten bilmiyordu sanki,ya da beni kandırıyor da olabilirdi.

"Bilmiyormuş gibi davranma."

"Ne diyorsun anlamıyorum gerçekten."

"Dün gece orada beni gördün ve mesaj atmaya başladın bunu biliyorum."

lN LAK'ECHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin