KANLI SAYFALAR

3.2K 103 72
                                    

Selam ballar!

Umuyorum ki, beğenebileceğiniz ve dünyanıza davet edebileceğiniz bir kurgu olur. Benim için önemi her zaman diğerleri gibi, farklı.

Oy vermeyi ve düşüncelerinizi satır aralarında belirtmeyi unutmayın lütfen.

İyi okumalar dilerim!

"Yarayı deş, yarayı kaşı ve yarayı sev. Deşersen yarayı kanarsın.
Kaşırsan yarayı ağlarsın.
Ve seversen yarayı, kaybedersin.
Al eline ipliği ve başla parçaları birleştirmeye. Bilmen gerek; acı yaradan doğar, yara ise insandan."


Geceleri inerdi yeryüzüne karga,
kanın kokusunu aldı mı,
duramazdı bir daha.

Gerçekleştirilen lanetleri taşırdı her bedene. Gözlerinin içine bakamazdın, ölümle yüzleşirsin diye.

Yüreğinde çırpınan bir serçe kadar cesarete sahipti kadın. Bu yüzden kimsenin gözlerine bakmaya cesaret edemeyeceği adamın ellerinden tuttu.

Kayacağını bile bile,
kanayacağını hissede hissede
tuttu ellerinden.
Biliyordu yanacaktı o ellerde.
Biliyordu yetemeyecekti hiçbir şeye.
Kalbini bir ok delip geçse,
yine de vazgeçmezdi yaşamaktan.
Alacaklı biriydi o,
ama hiç düşünememişti;
kaybedeceklerini.

Yazgılarını silebilselerdi eğer, adlarında taşımazlardı kanı.

Kuru bir kalemin ucundan sayfalara dökülen taze kanın kokusunu soluduğunda, öldü Tilki.

Tanrı terk etmişti bir kere onları.
Alın yazıları diye açılan o sayfalar
kin ile kuşatılmıştı.

Hapis edildikleri o cehennemden kaçamamışlardı çünkü mecburlardı; kaderlerindekileri yaşamaya.

Ölesiye bir yaşama terk edilmiş, yaralı çocukluklar vardı geçmişlerinde.

Geçmişini yakmaya kalktı ve sonra, canını yaktı. Gökyüzüne tutunamazdı ama o ellere tutundu. Boş umutlar vaat etmezdi adam, buna inandı kadın.

Bir gün elleri kayarsa ellerinden,
yine de tutunurdu ona adam. Tutunacak bir şey bulurdu.

Güven duygusunun ne olduğunu bilmiyordu ama inanıyordu ona.
Geriye kalanlarla yaşamaya çalışmış birinin inancını baltalayamazdın çünkü gözü kararmıştır.

Gözü kararmıştır bir kere, kaybettiklerinden sonra.

Onun kalbi kararmıştı; canı yandığında.

Katran kadar kara bir kalp taşıyordu artık içinde. Vursan kırılırdı belki ama dokunsan hissedemezdin hiçbir şey.

Ölü bir insanı tekrar yaşatmaya çalışmak kadar zordu, ölmüş duygulara can vermek.

Geçmişin perdeleri aralandığında, içeri sızan intikam oldu. Bu sefer ölmedi Tilki, çünkü alacaklıydı.

KANLI SAYFALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin