❧
Kanla doğan,
kanla büyür.
Adıma yaraşır bir hayat bahşedildiği günden beri, hayal ettiklerim bir çocuğun arzusuna göre hep çok farklı kaçtı.
İstediğim ne miydi?
Kan. İntikam.
Kalbim, yaşadığım yer gibi kapkara, Kuzguni bir halde. İçeri birini alam...
Yeni bölüm sizlerle. Umarım beğenebileceğiniz bir bölüm olur. Oy vermeyi ve -oy sınırı 60, yorum ise 100- düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar dilerim!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❧
"Cesaretinden doğan küller, rüzgarla birlikte savurduğunda seni, adım atmaktan korkar bir şekilde, tir tir titrerken belki de; son nefesini verir gibi uğurlayacaksın hislerini."
Tanrıdan hiçbir zaman şans dilememiştim. Çünkü ben kanla dünyaya gelen bir çocuktum. Ve sonra laneti sırtlanmıştım tamamen.
Boş yere bir şans dilemek istemiyordum Tanrıdan. Bunun yerine o şansı kendim yaratmaya kalkıyordum aynı şimdi ki gibi.
Kopan bağırtıdan hemen sonra Delikan masanın altından bana doğru seslendi. "Kandem iyi misin?" ona sadece başımı sallamakla yetindim ve önümde duran Poyraz'ın yakasını tutarak kendime çektim. "Bir yerinde bir şey var mı?" gözlerim bedeninde dolaşırken başını iki yana salladı.
"Kim bu lavukalar?" diyen Girgin'e baktığımda yüzümü buruşturdum.
Girgin'in hemen arkasında, kapının önünde duran kız çocuğu ile göz göze geldiğimizde zaman yavaşladı. Gözümün önünde canlanan yüz canımı yaktığında kapattım gözlerimi o görüntüyü yok etmek adına.
Silah sesleri kesildiğinde, yavaşça çöktüğüm yerden kalktım ve camdan dışarı baktım. "Poyraz Kandem'i alarak cafenin arkasına gidin." Delikan'ın dediğini duymamazlıktan gelerek yana doğru kaydım.
Dışarıda iki araba vardı ve adamlar etrafa dağılmış koşuşturma peşindeydi. Bu fırsattan yararlanarak hızla ayağa kalktım. "Kandem!" diyen Delikan'ı boş vererek kıza doğru koşmaya başladım.
Yere düşmüş sandaylenin üstünden atlarken kurşunlar tekrar üzerimize yağmaya başladı. Kapının ardından gelenleri gördüğümde ağzımın içinde bir küfür yuvarladım.
