13.bölüm: HİSLER KUVVETSİZ

94 33 13
                                    


🦋🦋🦋
Keyifli okumlar dilerimm.
Oy verip kitapla ilgili düşüncelerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum.💜

🦋🦋🦋
***

Umursamaz gibi davranmak biz insanların, belkide kaçış yoluydu. Neden mi? Çünkü acılarımızı saklamanın bir diğer yolu da budur.

"Göz göze geldiğimiz zaman benim ne denli acı çektiğimi görürmüsün? Anlarmısın beni?"

Sorum karşısında afallayan bakışlarını bana çevirdi. Kaşlarını çatıp ne demeye çalıştığımı anlamaya çalıştı.

"Bu da nerden çıktı Şeker?" Ne olduğunu çözmek istercesine bakışlarını yüzümde gezdiriyordu.
Evet işin aslı bende bilmiyordum ne dediğimi. Bu aralar fazla karmaşığım sanırım.

Omuzlarımı indirip,kaldırdım. "Bilmem" gözlerim boşlukta asılı kaldı. "Annem, ben ondan ne saklarsam saklim gözlerime baktığı gibi anlardı beni. Ben daha bir şey demeden o söylerdi" gülümsedim. Annem ile ilgili anılar beynime dolunca ister istemez mutlu oluyordum. Onu düşünmek beni mutlu ediyordu.

Ama ya bir gün onu da unuttursam. Gülüşünü, sesini, anıları hatırlamazsam bir gün. O zaman güneşimin batığı ve bir daha doğmayacağını bilirdim. Karanlığa hapsolurdum. Çünkü benim annem hayatımdaki ışıktır. O belki yok ama onun ruhu her daim yanımda hissediyorum. O yüzden etrafım hep aydınlık, yaşadığım şeylerin aksine.

"Abicim..." ilgili sesiyle her iki elinide yanaklarıma koyup, göz göze gelmemizi sagladı. "İyimisin?"

İyimiydim?

Gördügüm rüyayı hala bedenimde hissediyordum. Kalkalı belki on dakika falan olmuştu. Ama ben hala rüyamın etkisinden kurtulamamış, düşüncemi yitirmiş gibiydim.

Gördügüm rüyada annem ateşin içindeydi benden çok uzaktı. Koşuyodum ona doğru. Ben koştukça o benden uzaklaşıyordu. Daha hızlı koşuyordum çünkü annem bana gülümsüyordu. O gülüşü daha yakından görmek için koşuyordum. Ama nafile, bir işe yaramıyordu.

"Anne!" Diye bağırıyordum arkasından. Rüyalarıma normalde girmezdi annem. O yüzden onu gördüğüm için mutlu ama bu an bozulacak, ve onun alevler içinde olmasından dolayı üzücü bir ruh halindeydim.

"Kızım...!" Diyordu. O çok özlediğim sesi. Gülümsüyordum o böyle diyince. Bir adım atıyordum bilincsizce ama o da bir adım geriliyordu.

"Kızım yanlış!" Diyordu. Ne dediğini anlamadığım için kaşlarımı çatıyordum. "Dönün bu yoldan, abini kurtar!" acılı bir şekilde söylediklerinden dolayı yüreğim sızlıyordu.

Sonra karşımdaki alevler çoğalıyordu. Annem artık alevlerin içinden gözükmüyordu. Çığlık atıyordum. Boğazım yırtılana kadar bağırıyordum. Ama annem artık görünmüyordu. Onu görmek umuduyla ateşe doğru adımlıyordum tekrar ama ateş bu sefer yok oluyordu.

"Abi" dedim bir hıçkırıkla beraber. Engel olamadığım göz yaşları yanaklarımdan süzüldü. "Ben annemizi çok özledim!" Sözlerim birer acıdan ibaretti. Çünkü bunca zaman güçlü durmaya çalışan ben artık yorulmuştum. Yelkenler suya batmıştı.

Kollarımı hızlı bir şekilde boynuna doladım. Başımı boynuna gömüp beni sarmasına izin verdim. Elleri sırtımı nazikçe bastırıp beni daha çok kendine hapsetti.

"Sende gitme abi. Beni bırakıp gitme olur mu?" Çünkü sende gidersen ben artık yaşayamam. Ağlayarak söylediklerimle beraber sarıldığım abimin bedeni gerildi. Elleriyle saçımlarımı sevdi.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin