2. Bölüm

182 107 67
                                    

Merhaba arkadaşlar. kitabı daha keyifli ve anlamlı okumak için Başlangıç bölümünden devam ederseniz herşey yolunda gider demektir..
Oy ve yorum atmayı unutmayınız.

Olivia ve ben kendi çadırımıza geçtik. o esnada Edwin ve Mary'de kendi çadırlarına geçti. Dışarıda ateş sesi hala yanmaya devam ediyor, eğer o ateş bu gece sönerse başımız büyük anlamda ayılar ve kurtlar'la belada demektir.

"Neyi düşünüyorsun bebeğim"
- Dışarıda'ki ateşi düşünüyorum, eğer o ateş sönerse çadırımızda biz değil ayılar kurtlar yaşar.
"Amaan boşver ateşi kurdu şimdi hadi gel sarıl bana"

Olivia'ya sarılıp yavaş yavaş öpmeye başlıyorum tam o esnada dışarıda bir şey olduğunu fark ettim. Oliviaya sessiz bir şekilde kulağına şöyle diyorum ;

- Hey, sende duydun mu o sesi?
"A,a,aman tanrım. Dışarıda birisi var sanırım Jack, çok korkuyorum."
- Sakın sesini çıkarma!
"Jack bu bildiğin adım sesi."
- Farkındayım olivia, sus.!!!

Olivia eğer bir ses çıkarırsa başımız büyük belada demektir. Edwin ve maria, büyük ihtimal ya uyudular, yada onlar'da bu adım sesinin farkına varıp sessiz kalmayı tercih ettiler.

Dışarıdaki adım sesi ağaçlık alana doğru uzaklaşmaya devam ediyor. Yüce Tanrım, bu neyin de nesi böyle. Korkudan olivia'nın gözlerinden yaşlar süzülmeye başlıyor, resmen elimiz kolumuz bağlı burada kaldık. Ses uzaklaştıktan 3 dakika sonra ayağa çömelip çadırın fermuarını yavaş yavaş Aralık gelecek halde açmaya başladım. Ağaçlık alan gözle görülmeyecek kadar karanlık. Edwin ve Mary'nin kaldığı çadır ise tam sol tarafımızda.

Gövdem içeride olacak vaziyette kafamı çadırdan dışarıya yavaşça çıkarıp edwin'e fazla ses çıkartmayacak şekilde seslenmeye başladım.

-Hey Edwin...
.
Edwin beni duyuyor musun?
..
.... Mary? Edwin? Uyudunuz mu, hey.

"Biz iyiyiz adamım. O sesi duydunuz mu sizde?"
-Yüce tanrım... Şükürler olsun. Bizde duyduk edwin. Mary uyudu mu?
"Hayır uyumadı"
- Şimdi sessiz bir şekilde çadırdan ikiniz de çıkıyorsunuz. Ve bizim çadıra geliyorsunuz. Ateşe daha yakın olduğumuz için burası daha güvenli.
"Tamamdır adamım hemen geliyoruz, iyice aç fermuarı."

Edwin ve Mary, kendi çadırlarından yavaş yavaş ayrılıp buraya doğru parmak uçlarıyla adımlar atıp olduğumuz çadıra doğru geliyorlar.
Çadırın fermuarını iyice açıp ikisini de içeri aldığım esnada fermuarı iyice kapattım. El fenerinin ışığını ortaya koyarak Mary ve olivia'ya baktım.
Yüce Tanrım, ikiside birbirine sarılarak sessiz bir şekilde ağlar vaziyette Edwin ile bana bakıyorlar.

Edwin ve ben ise Mary ve olivia'ya bakmaya devam ediyoruz. O esnada olivia ve Mary gözlerini iyice açmaya başladı. Edwin seslendi "kızlar iyi misiniz?"

Mary ve olivia ise ikisi aynı anda işaret parmağını kaldırıp bizim arkamıza doğrulttu.. İkiside sessiz bir şekilde birbirlerinin ağızlarını kapatılıp şiddetli şekilde ağlamaya başladı..

O an da farkına vardım.

Arkamızda birisi olduğunun.......

Yavaşça kafamı arkaya döndürdüm ve birisinin bizi izlediğini fark ettim. Görünüşü aynı bir insana benzer 1.90 boylarında birşeye benziyordu. Çadırın içinden fazla belli olmuyordu.. Edwin'de kafasını çevirdiğinde parmağımı dudağıma götürüp sus işareti yaparak edwin'i uyardım.

İçimde sadece şu kuşku vardı o kuşku ise içimi o an yiyip bitiriyordu... Bir hata yapmıştım ve el fenerini açmıştım.. Yüce tanrım, hayatımda hiç bu kadar korku dolu bir an da gerçekten arafta kalmamıştım. Işığı kapatıp ve kapatmamak arasında kaldım...

PEŞİMDEKİ KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin