Ormana gelişimizin 7. Günündeyiz
Herkes susmuş bir vaziyette, dışarıda şiddetli bir fırtına, sağanak yağmur, ağaçlardan düşüp rüzgar ile birlikte süzülen yapraklar, içinde olduğumuz çatma evin gıcırdıyan ahşapları, o ânın esiri olmuş gibiydi.
Mary'e gelirsek edwin'in ölüm haberini aldığından beridir hala yerle bir olmuş vaziyette. Uykusuzluktan çöken gözleri, göz kapağına tutunup direnmeye çalışır bir hal aldı. morarmış göz altları ve arada bir dolan gözlerinden, edwin'in ölüm haberine, Mary ne kadar yıkılmış olduğunu göz önünde bulunduruyordu.
David ise alışmış bir vaziyette.. bir eli bıçak darbesi almış karnını tutar, diğer eliyle ise sürekli alnını avuçlar bir halde gözlerini kapatıp sadece başını dinlemeye çalışır.
Olivia ise.. Her dakika, her saniye korkudan arkama saklanır, endişili gözleri ile sürekli birisi varmı diye camdan dışarıya göz atıp, stresten bacaklarını titretir, git gide çok korkmaya başladı. ve sürekli "Sana bir şey olmasından korkuyorum Jack." diyip başını omzuma yaslar.
Ben ise.. bir umut peşindeyim, ailemi düşünüyorum. Canım ailem, 7 gündür bizden hiç bir şekilde haber alamıyor. Nereye gittiğimden ve ne halde olduğumu bilmiyorlar, umarım en yakın karakola gidip kayıp ihbarında bulunmuşlardır.. Lanet olsun babaanne,, her sabah beni rahatsız etmek için hediye aldığın çalar saatin sesiyle uyanmayı çok özledim.. Umarım oda benim için çok endişeye kapılmamıştır.
Ve bir kişi daha var.. O kişi ise sallanan sandalyesine oturmuş. Bir eliyle şarap içer ve gözleri ile ise pencereden fırtına ile birlikte yağan sağanak yağmuru izler bir halde . Çok düşüncelidi, tebessümsüz bir yüzü vardı. Ne mutlu, ne üzgün, ne neşeli.
Her neyse...Artık onun yanına gidip birşeyler konuşmanın zamanı gelmiş'ti...
Ayağa kalktığımı gören olivia, panik ile birlikte birden ayağa dikilip yüzüme baktı. Artık ona birşey demeyecektim, çünkü davranışları, gördüklerinden dolayı bana çok normal geliyordu. Ufak adımlarla pencerenin önünde sallanan sandalyesine oturup sandalyenin tahtalarını gıcırdatan o ihtiyarın yanına doğru yürüdüm.
Başında eski american tarzı kovboy şakasına benzeyen bir şapka, altında eski yıpranmış bir kot pantolon, üstünde ise grimsi tonlarında bir gömlek ile birlikte sigara ile birlikte şarap içer bir halde.
Oturdum yanındaki sandalyeye, olivia ise arkamdaki koltuğa geçip konuşmamızı bekledi..-O lanet herif kim oluyor.
Dediğimde ise sigaranın dumanından kısık bakan gözleriyle uzakları izlerken yüzüme bile bakmadan bana şöyle dedi ;
"Kardeşim"
Ne, yüce tanrım bu ihtiyar benle dalga geçiyor olmalı. Nasıl yani arkadaşımı öldürüp, bizi ormanda ordan oraya öldürmek için koşturan kişinin abisinin evinde miyiz şuan.. Buna inanamıyorum.
Bunu duyan olivia arkamda birden nefes alır bir biçimde "Hiiiiğ" sesi çıkararak ayağa kalktı, david ise yüzünü avuçlamayı bırakıp ihtiyarın dediklerini anlamaya çalışır bir bakış attı. Mary.. Mary'nin üzüntüden çöken yüzü birden kızgın bir hal alıp sinirden tutuşan gözleriyle ihtiyara nefret dolu bakışlar attı.
- Umarım bizim ile dalga geçiyorsundur ihtiyar..
"O benim kardeşim."
Diyerek tekrar etti, kısılan gözlerini açıp kafasını çevirip yüzüme bakmaya başladı.-Peki ya neden? Kardeşin olacak psikopat bize bu acıları niye çektiriyor? Bizim ne zararımız dokundu? Neden en yakın arkadaşım edwin'i gözlerimin önünde bıçakladı..
"Korkmanızı istemem, sadece o benim üvey kardeşim."
Dedi ve derin bir nefes alarak anlatmaya çalışır bir hal aldı, ve bitti bitecek sigarasından bir fırt daha çekip pencereden dışarıya, işaret ve baş parmağının arasına közü ucunda ve biten sigarayı sıkıştırıp dışarıya fırlattı. Ve yüzüme baktı..
"Yıllar yıllar önce..... Arkadaşının öldürüldüğü eski köşkte, smith ailesi yaşardı. Köşkün sadece 1 çocuğu vardı o çocuk ise ben. Annem, babam tarafından sürekli dayak yerdi, her gün dudağı taze kanamış ve gözleri dolmuş bir halde annemi bahçenin taşlarının üstünde ağlarken görürdüm. Bir gece annem ile babam şiddetli bir kavga çıkarıp evi birbirine kattı. Anneme defalarca tokat atmasına dayanamadım ve karşı durdum. Bunu gören babam beni elleriyle boğazımı tutup nefessiz bırakıp hızlı ve ağır adımlarıyls köşkten ayrıldı. Bir gün ansızın gelen babamı arabanın içerisinde gülerken gördüğümde gözlerime inanamadım. Birisi vardı... Bir kadın.. O kadın ise arkadaşını o köşkte öldüren lanet olası üvey kardeşimin annesi.. Annemle evli olmasına rağmen babamdan hamileydi.. Eve o fahişe kadınla kol kola tutunup konuşarak güler bir halde kökün kapısını açtı.. Ve fazlasıyla sarhoştu.. Annemin dudağındaki kan daha yeni yeni kurumuş hal alırken o gece babam o eve yeni bir kadın getirdi ve lanet olası üvey kardeşimi yaptı.. Bir buçuk sene sonra aynı köşkte annelik yapan başka bir kadın olduğuna dayanamayıp babamı ve o lanet kadını o gece yatağında öldürdü.."
- Peki ya üvey kardeşin?
" O hizmetçiler tarafından bu köşkte büyütüldü ve 35 yaşında bir kadınla evlenip bir kız çocuğu sahibi oldular. Karısı nedeni belli olmayan bir hastalık yüzünden öldü.."- P,p,peki ya kızına noldu?
" Kızı ise zamanında bu ormana kamp yapmaya gelen bir grup erkek tarafından tecavüz edildi. ve bu durumdan dolayı ağır bir travma geçirip ciddi bir hastalığa kapıldı. Şuan ise gizli bir yerde 6 senedir solunum cihazları ile tedavi görmekte"-Kamp yapmaya gelen çocuklara nol-
"Kaçtılar"Yüce tanrım.. Duyduklarımdan sonra tüğlerim adeta diken diken olmaya çoktan başlamıştı bile. İçimi inanılmaz bir ürperme sardı Olivia Mary ve David inanılmaz bir derecede şaşkınlıkla bizi dinler oldu.
Bu yüzden.. İşte bu yüzden bizi bu ormanda öldürmek için ordan oraya kovalıyor olabilir, kızına tecavüz eden kişilerden hıncını alamayıp namlusunu bize çeviriyor. Bu.. Bu gerçekten çok kötü birşey. O adamın yaşadıkları kızının yaşadıkları elbette çok kötü fakat bizim yaşadığımız durum ise bir okadar kötü..
Mary ise kalkıp "Yani benim sevgilim sırf bu yüzden mi hayatını kaybetti" diyip titrek sesiyle ağladı ağlayacak bir vaziyete geldi.
David ise "Bu çok saçma birşey... Ormana girer girmez arabamın önüne çıktı o lanet kardeşin, beni bıçaklayıp sevgilimi kaçırdı ve şuan 1 arkadaşımız hayatını kaybetti ve sevgilim ise hayatta mı değil mi belli değil.
Olivia bu duruma birşey demedi fakat onun tek korkusu bana birşey olmasıydı. İşte onu bu yüzden seviyordum. Belkide bana zarar gelmesini istemeyecek 1. Kişilerden olivia vardı.
Yaşlı adam david ve Mary nin söylediklerine hiç kulak asmadan dışarıda yağan yağmuru izlemeye devam etti.
Ben ise ürpermiş ve zamanında yaşanan olaylar yüzünden bu hale geldiğimizi düşünür bir hal almışım.
Mary iyice kendini kötü etmeye başladı ve olviya işaret yapıp Mary'nin yanında durmasını söyledim.Yaşanılanlar bir okadar üzücü gelsede bir yandan ise saçma geliyordu, günahsız yere bir arkadaşım hayatını kaybetti ve diğer arkadaşım ise karnında bıçak darbesi ile hayatta kalmaya çalışıyor.
Bu ormandan kaçmamıza engel olan sadece o lanet katil herif değil, adela da var. Onu bulmak için bir arkadaşımız öldürüldü ve ne yapacağımız hakkında fikirsizdik.
6. Bölüm sonuna gelmiş bulunmaktayız, devamı için oy ve yorum atmayı unutmayınız. Kitabın büyüyüp daha fazla kişiye ulaşması için panonuz'da kitabın bağlantısını paylaşıp destekleyebilirsiniz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEŞİMDEKİ KATİL
ActionOrmana kamp yapmaya giden Jack ve arkadaşları, korkunç bir katil tarafından ormanda kapana kısılırlar. Ve başlarına gelmeyen kalmaz.