"Demek seni öpebilirim. Buna izin veriyorsun öyle mi?" dediğinde yine karnımda bir karıncalanma oldu.
"Küçük!" dedi dikkatimi kendine yeniden toplamak istercesine. "Eğer seni öpersem ve bu hoşuma giderse..." dediğinde sessiz bir beklentiyle sadece...
Sevgili okur... Şu anda başladığınız bu kitap için sizlere küçük bir ön açıklama yapmak durumundayım. Elbette instagram kullanıcı sözleşmesinde böyle bir şey yok ama varsayım üzerine bir kurgu olarak tasarladım. Bu bir sanal gerçeklik oyunu ve sizler için çokça planlarım var. Bu bir etkinlik, aşk, oyun, kaos, sosyal medya unsurlarını içeren bir kitaptır. Yakında gelecek görevlerden dolayı sizler için bir instagram hesabı açacağım. Tabi, Tiktok'ta anket özelliği varsa direkt TikTok hesabından da anket yaparak sizlerin seçeceği görevleri kitapta yazabilirim.
Bu kitabı sizin tercihleriniz belirleyecek ve inanın bana hepimiz çok eğleneceğiz.
İlk bölüm tanıtımı da İnstagramdan yayınlandı :)
Şuraya da bir başlama tarihi alayım. 🧚♀️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dünyadaki insanların neredeyse hepsi sosyal medya kullanmak konusunda ısrarcılardı çünkü teknoloji hayatımıza girdiğinden beri kültürel değerlerimiz ya da hayat tarzımızın değişmesi hızlı bir farkındalıkla karşı karşıya kalmamıza neden oldu. Artık ellerimizden bırakamadığımız, çocuk ya da yetişkin fark etmeksizin bir teknoloji bağımlılığımız söz konusuydu. Artık, bu vazgeçemeyeceğimiz bir alışkanlık hâline gelmişti ve kimse bundan rahatsız değilmiş gibi davranıyordu ama herkes, sahte hayatların onlara sunduğu karmaşadan içten içe şikayetçiydi. Yine de ellerimizde değişmeyen bu gerçekle karşı karşıyaydık ve o olmadan da dünyadan bihaber olacağımızın verdiği merak duygumuz bizi yiyip kemirecekti. Hoş, sanki eskiden insanların dünyadan haberi oluyordu da bu temel bir ihtiyaçmış gibi kendimizi yiyip bitiriyorduk ya orası da ayrı. Ama insanların bu teknoloji aşkı göz göre göre hepimize zarar verirken bunları görmezden gelecek kadar da bizden aldıklarından kolayca vazgeçebilmiştik. İnsanlığımızdan, zamanımızdan, kültürümüzden, var olma sebebimizden ya da hayallerimizden. Teknoloji, bunlardan vazgeçtiğimiz süre zarfında bizi tembelliğe iten birinci el hâline gelmişti ama biz bunu kabul etmek konusunda kendimizde herhangi bir sorun görmemiştik. Tıpkı uygulamalara kayıt olurken kullanıcı sözleşmesini okumadan kabul etmemiz gibi...
Benim hikâyem, tıpkı dünyadaki diğer insanların yaptıklarını yaparak o kullanıcı sözleşmelerini okumadan kabul etmemden geçiyordu. Milyarlarca insanın kullandığı bir sosyal ağın nasıl oluyordu da şanssızı ben ya da kimine göre şanslısı olabiliyordum bilmiyordum ama her şey, Instagram uygulamasındaki sözleşmeyi kabul etmemle başlamıştı. Başlamıştı da ben ne zaman başladığını dahi bilmiyordum.
Ne kadar süre olmuştu bu uygulamaya kayıt olalı? 7 sene?
Oysaki bana daha yakınmış gibi gelirken 7 yıl öncesinde yaptığım bir hamle yüzünden şu an tam olarak bunun verdiği bir darbe ile karşı karşıyaydım. Oysaki daha o zaman reşit bile değildim.
