Savaştan 3 hafta sonra :
Karanlık oda kızın ışığı yakmasıyla aydınlandı. Sanki odaya ağırlık çökmüştü. Birinin ağır nefesleri duyuluyordu. Kız dayanamayıp sordu.
Vicky - Neyin var senin ? Herkes dışarıda bizi bekliyor. Bir saat sonra düğünümüz var . Neden buradasın , iyi görünmüyorsun . Ateşinmi var ? İstersen iptal ed..
Malbonte - Hayır , - sertçe sözünü kesti.
Vicky - Eminmisin? İyi görünmüyorsun , ben sadece senin için endişeleniyorum.
Malbonte- sıkma beni ! İyiyim diyorsam, iyiyim demektir.
Vicky onun cevabı karşısında adeta donmuştu. Malbonte ilk defa Vicky'e sesini yükseltiyordu.
Vicky- tamam, anladım .- diyerek sesizce odadan çıktı.
Ölümsüzler dünyasında herkes Amor adasına toplanmıştı. Gerçekleşecek evliliği izlemek için hepsi birbiriyle yarışıyordu. Dillere destan olan iki kişinin birbirine duyduğu aşk şimdi mühürlenecekti...
Düğün vakti yaklaştı . Beyazlar içinde olan Vicky yavaş - yavaş merdivenlerden inmeye başladı. Herkes bu kızın güzelliği hakkında konuşuyordu. Fakat o hiçbir şeyi önemsemiyordu. Gözleri sevdiği adamı, bir kaç dakika sonra kocası olacak adamı arıyordu. Amma o ortalar da yoktu.Nikah masasına yaklaşan yalnız gelin son bir umutla onun gelmesini bekledi . Herkes afallamıştı. Amor adasının cücelerinin sabrı artık taşmaya başlamıştı.
Cüce - Damat gelmeyecekse niye bu düğün organize edildi. Evlilik oyuncak mı? Siz bunu oyuncak mı sanıyorsunuz.
Vicky -hayır gelecek , biliyorum , bana söz verdi , biraz daha bekleyelim .
Rebecca kızmaya başlamıştı. Amma sadece kızını böyle üzüldüğü için .
Rebecca düğün iptal edilmiştir. Burada bakacak bir şeyiniz yok haydi dağılın. - öfkeli bir sesle .
Eliza -Rebecca şimdi yeri değil , sakince hall edelim.Mimi , Vicky 'i götür .
Mimi yavaşca düğün günü terkedilmiş geline yaklaştı.
Vicky - Hayır, yaklaşma bana , söz verdi, asla beni bırakmayacak . Şimdi gelecek- dedi yeniden kapıya döndü.
Mimi - canım arkadaşım hadi gidelim, artık burada bir işimiz kalmadıVicky kaçınılmaz olanı ertelemeyerek onun o odasına doğru uçtu. Kapı hafif aralıktı. Kapıyı ittirdi odaya göz gezdirdi, fakat kimse yoktu. Sadece okunmak için bekleyen bir mektup masanın üzerinde sahibini bekliyordu. Mektubu görünce açmaya korkarak uzaklaştı. Hıçkırı- hıçkıra ağladı. Yere çöktü. Mimi peşinden gelmişti , ağladığını duyunca odaya girdi. Bir şey yapmaya teselli edici bir söz söylemeye cesaret edemiyordu. Zaten ne diyebilirdi ki ?! Vicky son gücünü de kullanıp ayağa kalktı . Mektubu okumaya başladı:
" Küçük yıldızım, biliyorum şu an bunları okurken benden nefret ediyorsun . Haketmedim diyemem , haklısın . Amma yapamıyorum, biz birlikte olamayız Vicky. Sen , benim karanlığımda yolumu bulmama yardım eden yıldızımdın ve hep öyle kalacaksın . Amma Senle birlikteliğimiz sana yalnızca acı getirir. Sana acıdan başka bir şey veremem . Seni sevmediğimden değil , seni sevdiğim için gidiyorum. Eminim seni benim kadar seven biri elbet bulunur . Hoşçakal "
Mimi bile Malbontenin yazdıklarının karşısında şok olmuştu . Vick mektubu elinde buruşturup yumruğuna sıktı. Kırılmış aynada kendi yansımasına baktı.
Makyajı akmış, saçları dağılmış, gelinliği yırtılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Child Of Sun ☀️And Moon 🌙
FanfictionHikayem tamamen hayal ürünüdür.Romance club Heaven Secret hikayesinden esinlenerek tasarladım . Yakında Göklerin sırrı 2 bitecek. Ben de Göklerin sırrı 3 yazmaya karar verdim. Olaylar savaştan 12-13 yıl sonrasını anlatmaktadır. Umarım beğenerek ok...