Viki Malbonte ve Auroranın gittiğini görüp hazırlandı. Fideronun yanına gitmesi lazımdı. Ama tabii ki onların yanında bunu yapamazdı. Hiç kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Fideronun olduğu kuleye uçtu. Ayağı yere bastığı an ürperdi. Devasa kapıları açıp içeri girdi. Fidero ortada duruyordu. Bir çemberin içindeydi. Çemberde garip işaretler vardı. Viki için yine birşeyler hazırlıyordu.
Viki : Yine boşa kürek çekiyorsun. Son malumsa , neden zamanını boşa harcıyorsun ?
Fidero: Hala kendinle alay edecek gücünün kaldığını bilmek gurur verici. Nasıl hissediyorsun?
Viki : Bitkin, yorgun, tükenmiş.
Fidero: Şimdiye kadar dayanman ilerleme kaydettigin anlamına geliyor. Biraz daha dayan, hala umut var.
Viki : Kendi kızını iyileştiremedin . Şimdi benim için çalışıyorsun. 🥺Çok acınası. Niye bana yardım ediyorsun ?
Fidero: Bunun bir önemi yok. Önemli olan senin yaşaman. Duyduğuma göre Malbonte geri dönmüş.
Viki : burada saklanarak nasıl herşeyden haberdar oluyorsun ? Hala anlamıyorum.
Fidero : Son günlerde nasıl hissediyorsun?
Viki : Söyledim yaa ...
Fidero: Sen hayata tutunamazsan ,ben bir şey yapamam.
Sen de çabala , Mücadele et, kızın için, ailen için yap.
Viki : Bu güç beni öldürüyor, bunu sen de biliyorsun. Biz sadece kaçınılmaz olanı geciktiriyoruz . Eninde sonunda öleceğim. Rory için endişeliydim . Yalnız kalacaktı. FAKAT şimdi babası yanında .
Fidero: Babası demişken onunla bu durumu konuşmayı düşündün mü?
Viki : Hayır...
Fidero: neden?
Viki : Bilmemesi daha iyi.
Fidero: Hakkı var .
Viki : Bilmesi hiç bir şeyi değiştirmez. Her kanıyorum. Bak şimdi bile burnum kanıyor. Ve sen hala inatla beni hayatta tutmaya çalışıyorsun .
Dedi ve burnuna dokundu. Parmaklarının ucu kandı. Fidero ona mendil uzattı. Viki mendille gözlerinden ve burnundan akan kanı sildi.
Fidero: Malbonteyle konuşman gerek .
Viki : Dediğim gibi bir şey değişmeyecek.
Fidero: Ne annenle konuşuyorsun , ne arkadaşınla, ne de çocuğun babasıyla.
Viki acılı bir şekilde güldü . Gülüşü daha çok vıraklamaya benziyordu.
Fidero: Böyle devam edemezsin
Viki : Ediyorum. Ettim bile 🥺. İyi adamdın , beni iyi hatırla.
Fidero: sırf sen kendinden vazgeçtin diye herkesin bunu görmezden geleceğini düşünüyorsan yanılıyorsun. Sen benim kızım gibisin, en azından ben görmezden gelmeyeceğim.
Viki : İyi o zaman sana iyi şanslar .
Fidero masanın başına geçti. Yeniden iksir hazırlamaya koyuldu. Viki onun yanındaki sandalyede oturmuş bekliyordu . Karışım hazır olduğunda Fidero ona uzattı. Viki başta tereddüt etse bile bir yudum aldı. Yüzünü buruşturdu . Sonra yavaş - yavaş hepsini içti.
Fidero: Bak kanaman geçti bile . Bundan yine hazırlayacağım. İyileşene kadar içeceksin.
Viki : Tamam. Teşekkür ederim. Gitmem gerekiyor şimdilik hoşçakal. Yokluğumu fark ederler.
Daha sonra eve uçtu. Aurora elini beline dayayıp kapıda annesini bekliyordu. Malbonte görünmüyordu . Ama yemin ede bilirim ki , Vikinin iyi bir konuşma yapması gerekecekti. Belli ki çok endişelenmiştiler .
Aurora: Anne iki saattir neredesin ? Öldük meraktan.
Viki onun yanına eğildi. Bir tutam saçını kulağının arkasına alarak yumuşak bir sesle dedi:
Viki: İşim vardı bebeğim. Yemediler ya beni. Siz baba kız gittiniz benim de canım sıkıldı.
Malbonte: Tamam Rory. Bu kadar yeter. Hadi git üstünü değiştir. Sonrada doğru yemeye.
Aurora hiç bir şey demese de durumdan hoşnutsuzdu. Odasına gitti.
Malbonte ve Viki yalnız kaldı. Malbonte ona doğru döndü . Baş ve işaret parmağıyla çenesini tuttu , kendisine doğru çevirdi .
Malbonte: Söyle bakalım ne işiymiş bu ?
Viki : Alttarafı biraz hava almaya çıktım. Neden bu kadar büyütüyorsunuz?
Malbonte: Ben hiç bir şeyi büyütüyorum, Viki . Bir soru sordum , ama sen cevap versen bile gözlerini kaçırdın . Hep yalan söylediğinde, huzursuz olduğunda böyle yaparsın . Ne saklıyorsun , neden huzursuzsun ? Anlat bana .
Tabii ki, Malbonte Vikiyi çok iyi tanıyordu. Hatta o kadar iyi ki aklını okuyordu.
Viki : Aklımı mı okudun?
Malbonte: Okusaydım , sana sormazdım.
Neden soğuk davranıyorsun , senden hiç beklenmedik bir şey trip atıyorsun .
Viki : Hayır,öyle bir şey yok. Benden cevap almak için beni manipüle ediyorsun.
Malbonte: Konuyu saptırma.
Aurora: Anne Baba geliyormusunuz?
Viki : Geldik bile , minik prenses .
Malbonte: Bu konunun burada kapandığını sanıyorsan , yanılıyorsun .
Viki içinden : Ne yapacağım ben şimdi. Yalan söylesem bile anlayacak . Nasıl saklayacağım. Aklımı da okur. Ondna saklamak istemiyorum. Fakat duyarsa çok üzülür. Ah shepfa hayat neden bu kadar zor.
Ben ona bu gücün beni yavaş yavaş öldürdüğünü nasıl söylerim? . Ben ona
Fideronun verdiği iksirler olmazsa hayatta kalamayacağımı nasıl söylerim . Beni de kaybederse yapamaz , peki ben buna nasıl dayanırım 🥺💔____ DEVAM EDECEK.
~ YAZARDAN : Arkadaşlar oy vermeyi unutmayın. Yorumlarınızı bekliyorum. Eğer hikayede beğenmediğiniz bir sahne ve ya isteğiniz bir sahne olursa yazmaktan çekinmeyin lütfen. Her türlü fikire açığım.
Seviliyorsunuz 💝
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Child Of Sun ☀️And Moon 🌙
FanfictionHikayem tamamen hayal ürünüdür.Romance club Heaven Secret hikayesinden esinlenerek tasarladım . Yakında Göklerin sırrı 2 bitecek. Ben de Göklerin sırrı 3 yazmaya karar verdim. Olaylar savaştan 12-13 yıl sonrasını anlatmaktadır. Umarım beğenerek ok...