Quid si adhuc facultas?

78 10 0
                                    

Ya hala şansımız varsa?

Aurora yeni uyanmıştı. Bu gün okul yoktu . O yüzden bu gün geç kalkmıştı. Annesinin herzamanki gibi işleri vardı . Hisar bu günlerde yoğundu. Yaklaşan Noel yüzünden hazırlıklar yapılıyordu. Göklerde Noel farklı kullanıyordu. Onlar Dünyanın yaratılışını kutluyorlardı. Amma Auroranın düşünceleri başka yerdeydi. Dünkü itiraf kalbine bir hançer gibi saplanmıştı.

Artık öğlen olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Artık öğlen olmuştu. Auroranın canı çok sıkılıyordu. Evde yalnız başınaydı.
Aurora: Öf canım çok sıkılıyor, oyun oynayacak hiç kimsem yok . Cehenneme de gidemem , yaptığım yaramazlıklar yüzünden cezalıyım . Bugün Fidero ile dersim bile yok . Hmm...... buldum . Bende yeni arkaşıma gideyim. Eğer onu yeniden bula bilirsem 🙂.
Bunu söyledikten sonra hazırlandı, çantasını alıp Hermit şehrine doğru yola çıktı. Uçuş geçen defakinden daha kolaydır. Uçan adalar engel olmuyordu. Malbonteni son kez gördüğü nehrin kıyısına gitti. Fakat orada yoktu.
Aurora : İyi oldu sana Rory , sana arkadaş mı yarıyor? Aptal kız .
Malbonte : Kendine fazla önyargılı davranmıyormusun ?
Hiç beklenmedik anda çıktı. Auroranın enerjisini hissetmiş olmalıydı. Herşeye rağmen küçük prenses sevindi.
Aurora: gittiğini sandım.
Malbonte: bildiğim kadarıyla arkadaşlar bırakıp gitmiyor. Yine mi okuldan kaçtın ?
Aurora: hayır tabii ki, kaçmadım. Annemin konseyde işleri var ve evde yalnızdım. Bende arkadaşımın yanına geldim🙂.
Malbonte: Peki baban nerede?
Aurora: Annemin dediğine göre çok çok çok uzaklarda . Amma bana göre cehennemin dibinde .
Malbonte: Babanla da anlaşamıyorsun sanırım?
Aurora omuz silkti. Malbonte gelip yanına oturdu.
Malbonte: Annen hisardamı çalışıyor?
Aurora: Hayır, şimdi değil . Eskiden çalışıyordu . Şimdiyse sadece önemli meseleler olduğunda gidiyor, tavsiye vermek için. Ölümsüzler dünyasında herkes onu dinliyor.
Malbonte: Annen kim peki?
Aurora : Bir melez. Cici cadının kızı.
Malbonte : Cici cadı?
Aurora: Rebecca işte. Onu tanımıyormusun?
Malbonte şaşırmıştı . Anca kendine gelebildi. Onun sevdiği kadın başkasıyla mı evlenmiş? Bunca zamandır sohbet ettiği, onun kızımıydı? Aslında Vikinin hakkı vardı. Sonuçta Malbonte Viki ile ilişkisini bitirmişti. Amma sarsılmıştı.
Malbonte : Sen Vikinin kızısın?
Aurora: Annemi tanıyormusun?
Malbonte : ...... Evet.
Peki baban?
Aurora: Ne zaman onun hakkında konuşsam annem hep üzgün oluyor. Ben annemin yerinde olsam o adam için asla üzülmezdim .😢
Malbonte : neden? , neden ondan nefret ediyorsun?
Aurora: Babamın kim olduğunu asla bilmedim . Annem hep konuyu kapattı. Daha küçükken onun nasıl biri olduğunu hayal ederdim. Amma hepsi boşuna. Çünkü bunların hiçbirine değmez . Biliyormusun ? Annemi ve beni bırakıp gitmiş. Kim kendi kızını bırakıp giderki? Hem de ona en çok ihtiyaç duyduğu anda.
Malbonte: Üzgünüm
Aurora: Hayır üzgün olma , dediğim gibi buna değmez.
Malbonte: belki sebepleri vardı?
Aurora : Hangi sebepler olursa olsun , çocuğundan önemli olmamalıydı.
Malbonte: Belki annenin sana söylemediği şeyler var.
Aurora: Onu savunuyor gibisin
Malbonte: tanımadığım birini nasıl savuna bilirim?
Aurora : ...
Malbonte arayı yumuşatmak için ne yapabileceğini düşünmeye başladı. Aniden aklına bir fikir geldi.
Malbonte: Resim yapmayı seviyormusun ?
Auroranın gülümsemesi için resim kelimesi bile yeterliydi.
Aurora: Evet çok seviyorum.
Malbonte: Hadi kalk gidelim
Aurora: Nereye ?
Malbonte: gidince görürsün.
Malbonte küçük kızı Hermitdeki kampa götürdü.
Bir eve girdiler.
Malbonte: burada bekle geliyorum hemen
Aurora: Tamam.
Döndüğünde elinde renkli kalemler ve resim defteri getirmişti. Aurora çok sevinmişti.
Aurora: Yaşasın, resim yapacağım.☺️.
Küçük kalemi alıp çizmeye başladı. Resmin ana hatları gökyüzündeki bir yıldızı oluşturuyordu.
Malbonte : Gerçekten çok yeteneklisin , aynı annen gibi.
Aurora : Fenzio seninle aynı fikirde olmazdı. Bazen garip -garip sorular soruyor. Cevap verdiğimde de "baban gibi kurnazsın" diyor.
Malbonte: Babanı tanımıyorum amma kurnaz olduğun kesin .
Aurora kızgın surat ifadesiyle Malbonteye döndü. Malbonte kendini daha fazla tutamadı . Başını geriye atarak alaycı bir şekilde güldü.
Aurora: Bu kadar komik olan ne ?!
Malbonte: Kızma, küçük yıldız. Sadece senin gibi bir çocuk ilk defa görüyorum.
Artık yüzündeki o kızgınlık yoktu yerini bir gülümseye vermişti. Sonra pencereden baktı.
Aurora: Hava kararıyor gitsem iyi olur. Bir az durakladı , sonra devam etti.
Aurora: Yarın da birlikte vakit geçirecekmiyiz ?
Malbonte : istiyorsun?
Aurora: Evet çok , sen benim ilk ve tek arkadaşımsın .
Ardından kapıyı açtı . Amma görmeyi hiç beklemediği birini görünce korkudan çığlık attı. Malbonte kızın sesini duyunca dışarı fırladı.
Fenzio: Sen ne arıyorsun burada ? Kafanımı çarptın ?
Aurora: Ben...
Malbonte Fenzio' u görünce durdu . Fenzio şaşırdı. Auroranın Malbontenin kızı olduğunu biliyordu. Amma Viki bunu herkesten saklamaya karar vermişti. Hatta kendisinden bile. Fenzio donuk bir şekilde olanları izliyordu. Babası olduğunu anladığını sandı. O yüzden susuyordu.
Malbonte: Aurora bizi Fenzio ile yalnız bırakırmısın ?
Aurora: Tamam .
Rory dışarı çıktı .
Fenzio : Merhaba, seni bu kadar zaman sonra görmeyi beklemiyordum açıkçası.
Neden geldin ?
Malbonte : Vikinin evlendiğini bilmiyordum .
Fenzio: Evlenmiş mi?
Malbonte: Benimle dalga mı geçiyorsun?
Fenzio yüzüne sinsi bir sırıtış ekleyerek büyük haberi verdi .
Fenzio : Düğün günü gittiğini biliyorum amma kendi kızını da tanımazmısın sen ? Malbonte: Neden bahsediyorsun sen ?
Normalde Malbonteye böyle söylense anında söyleyen kişi ölürdü. Amma yaşadığı şoktan sonra bu pek mümkün değildi.
Malbonte: Yalan söylüyorsun ! Eğer öyle bir şey olsaydı, haberim olurdu.
Fenzio : Elbet olurdu. Amma gitmeseydin. Günlerdir sizi izliyorum . Ne kadar iyi anlaştığınızı görüyorum. Ya sen onun karakterinin, davranışlarının sana ne kadar benzediğini görmedin mi ? Anlamadın mı?
Malbonte şoktaydı. Yani dışarıdaki çocuk onun muydu? Ayağa fırladı çocuğuna koşmak istedi. Ona sımsıkı sarılmak. Kapıdayken Fenzio onu durdu .
Fenzio: Hey dur ! Ona ne söyleyeceksin şimdi . Bir çocuğa böyle bir şey bu şekilde söylenmez. Sana söyledim çünkü ben de babayım . Çocuğundan haberdar olmaya hakkın var diye düşündüm.
Malbonte : Dışarıdaki benim kızım . Benim çocuğum .
Fenzio : Evet . Senin çocuğun . Amma sakin ol  . Böyle bir şeyi ona pat diye söyleyemezsin. Bunca zaman babasız büyüdü. Senin özleminle büyüdü.
Malbonte : Benden nefret ediyor.
Fenzio : çocuk o daha . Nefret nedir bilmez. Sadece sana kızgın , hepsi bu kadar. Gerisi önemsiz ... Eğer gitmeyceksen ona gerçeği söyle. Yoksa söyleyip de gidersen bütün dünyası başına yıkılır.
Malbonte : Gitmeyeceğim ... Peki Viki o nasıl?
Fenzio : Hatırladığın o kız yok artık. Pek ortalıkta görünmüyor . En son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyorum.
Sadece Hisarda bir problem olduğunda ortaya çıkıyor. Yoksa görmüyoruz. Rebecca bile .
Malbonte: Onunla konuşmam lazım

Devam edecek.

The Child Of Sun ☀️And Moon 🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin