BANA AŞIK ÖL

⁵ | "Kırmızı ve Siyah" |

Sufle | Pus

Uyarı: Bu bölümü atlamadan, tane tane okuyun. Kafanızdaki çoğu sorunun cevabı bu bölümde mevcut. Keyifli okumalar ♡

BANA AŞIK ÖL

"Kırmızı ve Siyah"

| Sertan ve Bergüzar'ın düğününden 1 hafta önce |

Oktay'ın hayatı - İstanbul

Dışarıdan gelen ani silah sesi havada yankılandı.

Bu öyle bir sesti ki şu an Oktay'ın boynuna eğilmiş kadının dudaklarının arasından fırlayan inleme sesinden bile daha gürültülüydü.

Emindi ki şirketin koridorlarında bütün çalışanları ya kaskatı kesilmişti ya da oradan oraya koşturuyordu. Fakat o rahatça arkasına yaslanmakla yetindi. Bir eli sandalyesinin kenarında, diğeri ise bilgisayarın klavyesinde geziniyordu.

"Şeyma, olmaz dedim." diyerek kadını itmeye çalıştı Oktay, dudakları boynunda gezinen ve onda hiçbir belirti uyandırmayan kadın öylesine onunla doluydu ki cevap verecek boşluğu bile yoktu.

Dışarıdaki silah sesi çoktan kesilmiş olmasına rağmen hala iş yerinde bir koşturmaca mevcuttu. Arkasına iyiden iyiye yaslandığında bacakları daha çok açılmıştı ve omzunun üzerine tünemiş kadın, daha çok sığdırmıştı kendini.

"Birazdan Yalın odama damlayacak." dediğinde elleri kadını belinden kavrayarak hafifçe ileriye itti. "Ayrıca şu silah mevzusu."

"Yine hangi müteahhitin canını sıktın?" diye sordu kadın boğuk bir sesle, ardından beline bastırılan elle kendini Oktay'ın ilerisinde bulmuştu.

"Birazdan anlarız." diyen Oktay öyle ki rahat bir şekilde koltuğunda oturmaya devam ediyordu. O, bu tür taciz kurşunlarına alışkındı. "Sen niye gelmiştin?"

Şeyma, çatık kaşlarla Oktay'a baktığında dudakları hayalkırıklığı ile öne doğru uzandı.

"Seni özlemiş olamaz mıyım?" dedi Şeyma, ardından üzgün gözlerle sevdiği fakat bir türlü istediği karşılığı alamadığı adama baktı. "Bir haftadır doğru düzgün konuşmadık bile."

"İşler." diye geçiştirmek istedi Oktay. Halbuki istese bir kadına ayıracak koca bir ömrü vardı ama bunu istemeyi bırakalı yaklaşık 9 sene olmuştu. "Bu sıralar çok yoğunum, bir sürü proje var. Özellikle deprem bölgeleri."

"Yine de geceleri uyumak için gelebilirsin." dedi Şeyma, "Korkma, yemem seni."

Şeyma için bu adam, birçok adamdan çok daha güzel kokuyordu. O kokudan ayrılmak, ondan ayrılmak kadar zordu.

Bir kere çok iyi hissettiriyordu. Konfordu bu adam, güvenlikti ve bir kadının ihtiyaçlarının bütünüydü. Bu duygunun bir adı vardı ama ne olduğunu kendisi bile bilmiyordu. Sadece bu adamın kalbinde küçük de olsa bir nokta kadar yer edinmek tek gayesiydi.

"Şeyma." dedi Oktay düşünceli bir sesle, "Bunları daha sonra..."

"Daha sonra konuşamayız." diyerek araya girdi genç kadın, artık karşılık alamayışından o kadar bıkmıştı ki biraz önce iş yerinin kurşunlanması bile ilgisini çekmiyordu. "Yıllardır her şeyi denedim, beni sevmen bir yana sadece şu yüzünü güldürmek için her şeyi."