BANA AŞIK ÖL

⁸ | "Kendine Ait Bir Oda" |

Lana Del Rey | Cinnamon Girl

Bölüm sınırı: 800 vote + 1200 yorum

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin lütfen. 𓆩♡𓆪

BANA AŞIK ÖL

"Kendine Ait Bir Oda"

10 Yıʟ Öɴᴄᴇ | Aɴᴛᴀʟʏᴀ

| Oktay'ın Bergüzar'ı ilk görüşü |

Oktay, henüz 8 yaşındayken cehennemin ta kendisini görmüş, katıksız ve dumansız alevini tatmış, teninin üzerindeki yakıcılığını hissetmiş ve içinden tırmanarak 17 yaşına sağ salim gelebilmişti.

Babası gözlerinin önünde öldürüldüğünde 8, dedesi; babasının intikamını alması için onu bir canavar gibi yetiştirmeye başladığında 9 yaşındaydı.

Elleri arasına bir silah tutuşturulup taciz ateşi açtığında 11'lerindeydi.

Bir kıza ise hayatı boyunca deli divane tutkun olacağı, artık nefesi sayacağı, karşılıksız aşkından bir jiletle bileğini boylu boyunca kesmek için yarışacağı yaş o yaştı. Tam 16'sı.

Zamanının çoğunu, en yakın arkadaşı Sertan'la okulun zorbalık kotasını doldururken harcardı. Çünkü küçüklüğünden beri onu hayatta tutan şey içindeki intikam ateşi ve kavgacı yanıydı.

Ona bahşedilen bu cehennem gibi hayatın dışında sahip olabileceği bir hayali bile olmamıştı.

Her sabah, üstü başı hırpani bir şekilde okula gelir, en zayıf ya da en güçlü hiç fark etmeksizin kimi gözüne kestirirse üzerine yürürdü.

Ama her şeyin tepetaklak olacağı gün her şeyden habersiz, okulun bir köşesine sığınmış, ilk kez bu kadar durgundu. Çünkü babası ölmüştü o gün, 8 yıl önce tam da bugün.

"Sen iyi misin?" diye bir ses duyduğunda, kulaklarına sızan bu naif, tatlı ve şirin sesi bir ömür boyu duymak için neleri vereceğinden bihaberdi.

Oktay, saatlerdir eğik duran başını kaldırmak ve kaldırmamak arasında kendiyle cebelleşiyordu. Şu an birine sataşmak için bir sebebe ihtiyacı yoktu, kontrolünü kaybetmesini sağlamak için tek zayıf noktasının dürtülmesi yeterliydi.

"Sana su almamı ister misin?" diye sordu, başına nedensizce dikilmiş küçük kızlardan biri.

Kaldırmadığı kafasından görebildiği kadarıyla tepesinde dikilen 2 çift, pembe ayakkabı vardı. Biri incili ve ponponlu tozluk, diğeri kenarı dantelli çoraplar giymişti. Ne gülünç.

"Bergüzar." diye çekiştirdi başına dikilen kızlardan biri, bir diğerini. "O Sertan'ın arkadaşı." diyerek endişeyle homurdandı. "Hiç bulaşmayalım."

Bergüzar... Bu, yıllarca aşkından harap olacağı kadının adını ilk kez duyduğu andı. Fakat o gün bunun farkında bile olmadan ne tuhaf bir isim diye düşündü.

"Haline baksana Melin." diye mırıldandı küçük kız, sesindeki o naiflik şimdi acıma duygusuyla sarınmıştı. "Kimin arkadaşıysa arkadaşı." dedi, "Şu an iyi görünmüyor."

Oktay'ın içi acı bir buruklukla dolduruldu. Resmen onu çileden çıkarmak üzere tanrı tarafından, bu iki çömez kız gönderilmişti ve o şu an yerinden kalkıp ikisini de korkutamayacak kadar babasının acısıyla doluydu.