¹² | "İki Şehrin Hikayesi" |

10.7K 1.1K 3.3K
                                    

Alina Baraz | Alone With You

Bölüm sınırı: 1.2K vote + 2.7K yorum

𓆩𓆪 Bol yorum ve bol vote ricalarımla 𓆩𓆪

BANA AŞIK ÖL

"İki Şehrin Hikayesi"

Taksinin etrafını, çoğu dikkat çekmeyecek kadar sade giyinmiş, yüzlerinde sanki içinde bulunduğumuz durum oldukça olağanmış gibi ifadeleri olan adamlar sardı.

Haktan, hemen önündeki koltukta çaresiz ve bir o kadar da korkuyla küfrederek arabanın kapılarını
açmaya çalıştı ama işe yaramadı. Hem de hiçbir işe yaramadı.

Bir silah cama doğrultulup tam da gözlerimin önüne dayandı. Haktan, beni koruma içgüdüsüyle hareketlenmeye ve bağırmaya başladı ama kelimenin yarısı bile dudakları arasından çıkmadan Kınay onu susturdu.

Bir silah sesi şehrin ortasında infilak etti.
Ardından bir tane daha.
Ve son bir kez daha.

Tetik hiç duraksamadan arka arkaya hızla çekilerek taksinin lastiklerine üç el ateş edildi. Araba ağırlığı taşıyamaz halde yere düştüğünde sarsılarak biraz önce dökülen eşyalarımın arasına yuvarlandım.

Gürültünün ve etrafa dağılan saçmaların savurganlığı ile cam paramparça olduğunda etrafa benim, Haktan'ın ve Kınay'ın kanı sıçradı. O an hepimizin kanı birbirine karıştı.

"Eğil yenge." dedi Kınay. Tek yaptığım koca bir çığlık atıp hali hazırda kanayan başımı olabildiğince eğip arka koltuğa büzüşmek olmuştu. "Yoksa siktiğimin biri üçümüzü de öldürecek."

Atılmak istenen ama atılamayan onlarca sessiz çığlık ta ciğerlerimden haykırılıyordu. Bu hengâmenin arasında canlı kalmaya çalışıyordum. Belki biraz da sakin.

Haktan ve Kınay da tıpkı benim gibi arabanın içine sığınıp kaldıklarında ilk şoku atlatır atlatmaz, "Bunlar sizin adamlarınız değil mi?" diye sordum. "Niye sana da ateş ediyorlar?"

Bütün bunları hak edecek hiçbir şey yapmamıştım, şu an yaşadığım şey her ne haltsa başıma gelecek kıytırık bir maganda kurşunuyla ölmeyi hak etmemiştim.

"Bu bir tuzak." dedi Kınay güçlükle. "Hiçbir şeyi böyle planlamadık." diyerek Haktan'dan aldığı silahın kurşunlarını kontrol etti. "Kimin yaptığından emin değilim ama Sertan abi değil."

Kafamdaki karmaşayı ve içimde bastırılan çığlıkları daha fazla orada tutabilecek kadar güçlü değildim.

Artık neredeyse çığlık çığlığa haykırıyordum ki hemen üstümdeki cam çevik bir hamleyle kırıldı ve iri bir el uzanıp arabanın kilidini açtı.

Ardından kapıyı öylesine sert çekti ki tek başına menteşeleri neredeyse yerinden sökmeye yeterdi.

Oldukça ciddi görünen bir surat, bütünüyle kırık camdan içeriye sokuldu ve Haktan ile Kınay'a kısa bir bakış atarak bende durdu.

"Yerinde olsam o silahı kullanmaya yeltenmezdim." dedi yabancı adam, Kınay ise hiç de köşeye sinecek bir yancı değildi. "Yoksa kafanda patlayacak."

Gözleri, gözlerime değdiğinde başımı yukarıya kaldırdığıma pişman olmuştum çünkü yeryüzünde, ilk kez bu kadar yakından bir şeytan görüyordum.

Ne Sertan ne de bir başkası bu kadar cehennemden kopup gelmiş görünebilirdi.

"Kimsiniz?" diye sorduğumda beni duymazdan geldi, "Sizi Oktay mı gönderdi?"

BANA AŞIK ÖL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin