Hemen arabaya koşmuştu. Çünkü çok tırsmıştı. Arabaya bindi ve evine geldi. Yatağına uzandı ve aklındaki tek soru işaretiyle baş başaydı. Ağaçtaki geçitten geçen kişi kimdi? Uyuyamıyordu. Bir o tarafa bir bu tarafa. Bir şekilde sabah olmuştu fakat o bir saniye bile uyuyamamıştı. Yorgun argın kalkıp üstünü giydi ve işe doğru yola çıkmak için evden ayrıldı.
Laboratuvarda Evan ve Adeline içerde çalışıyordu. James, Jolie kafeteryada oturuyordu. Jolie ona bir şeyler anlatıyor ama James onu pek de dinliyor gibi gözükmüyordu. Gözü ve aklı yan masada Victoria ve Alex'teydi. Baya iyi anlaşıyor gibiydiler. Kahkaha sesleri hiç eksik olmuyordu.
James en sonunda Jolie'nin lafını keserek, "Iı şey acaba yan masaya mı geçsek sanki çok kişi olursak daha eğlenceli olur gibi." Jolie pek istekli durmasa da James'e hayır diyemedi ve yan masaya geçtiler. Victoria ve Alex karşı karşıya oturuyorlardı. James hemen Victoria'nın yanına geçti. Jolie de Alex'in yanına. James, "Hah böyle daha iyi oldu bence." dedi kolunu Victoria'nın sandalyesinin arkasına atarak.
Alex, "Aslında projemiz hakkında konuşuyorduk ve plan yapıyorduk." dedi gelmelerinden hayli rahatsız olduğunu belli ederek. James, "Proje mi? Biz Jolie'yle birbirimizi tanıyorduk. Ve bu proje konuşmaktan daha keyifli" dedi yan gözüyle Victoria'ya bakarak.
Victoria, "Hımm öyle mi? O zaman devam etseydiniz ya eğlenceli konuşmanıza neden buraya geldiniz?" dedi kaşlarını kaldırarak. James konuyu değiştirmek için, "Amaan her neyse geçen de ne oldu biliyor musunuz?..."
diyerek anlatmaya başladı. O sırada Jolie,"Iı benim kalkmam gerekiyor."diyerek masadan kalkmıştı. Bir süre sonra da Victoria, "Benim de lavaboya gitmek lazım." diyerek o da masadan ayrılmıştı.Alex ile James kalmıştı baş başa. James, etrafı kontrol ederek ve Alex'e yaklaşarak, "Alex sana bir sır vereyim mi?" Alex, "Ne sırrı?" dedi kaşlarını çatarak.
"Alex, bak proje arkadaşın olduğu için söylüyorum yoksa asla söylemezdim ama bu Victoria acayip tembel hiçbir şey yapmaz her şeyi karşıdakine yükler. Haa bir de kişisel temizliğine de pek önem verdiği söylenemez. Yani yanına yaklaştığında bir koku bir koku."
Alex kulaklarına inanamıyordu. Victoria hiç böyle birine benzemiyordu. "Nasıl yani ama hiç öyle birine benzemiyor."
James, "Bu duydukların daha hiçbir şey. Victoria hiç işiyle ilgilenmez demiştim ya işte her gün orda burda gezer. İşe sarhoş falan gelir. Yani benden söylemesi bu proje tamamıyla sana kaldı gibi." dedi. Ve, "Neyse bunları benden duymadın ha yoksa öğrenirse beni paramparça eder öyle şiddet eğilimleri de vardır. Psikopat bildiğin." dedi ve çok memnun bir şekilde masadan ayrıldı.
Mutfak bölümünün önünden geçerken içeride Victoria'yı gördü. Hemen içeri girdi. "Naber?" Victoria, "İyidir." dedi ona nası olduğunu sormadı. James köşedeki şarap şişesini gördü ve aklındaki tilkilere mani olamadı. Şarap şişesini eline aldı, "Acaba ne kadar sürede yapılıyordur bunlar?" derken bi anda üstüne döküverdi Victoria'nın.
Victoria, "James! Naptın ya? Off her yerim battı senin yüzünden." dedi ters ters bakarak da mutfaktan çıktı. James gayet mutluydu bu durumdan.
Victoria üzerini temizlemeye çalışsa da her yerine sinmişti. Koridarda giderken Alex ile karşılaştı. Alex Victoria'nın üzerindeki lekeyi gördü başta anlamadı ama ona yaklaştıkça kokusunu almıştı. "Victoria sence de içmek için pek de iyi bir zaman seçimi değil ha ne dersin?" dedi ağzını büzüştürerek.
Victoria, "Ay hayır yanlış anladın. İçmiyordum. Üzerime döküldü sadece."
Alex pek inanmışa benzemiyordu. "Peki. Hadi o zaman şu projeye başlayalım artık." dedi. Victoria, "Ama şimdi olmaz bu şekilde yapamam. Değişiğim de yok. O yüzden eve gitmem lazım. Yani büyük ihtimal bugün başlayamayız gibi. Ama istersen sen başla ben yarın katılırım sana." Alex, James'in haklı olduğunu görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passage: "Forza"
Fantasy~Kapının ardındakini oraya girmeden de bilebilir mi? ~Sesin ardındakini onu görmeden de tanıyabilir mi? {Ara Verildi}