4.0

429 34 5
                                    


O gün Melik için çok normal başlayan bir gündü. Her zamanki gibi uyanması, yüzünü yıkaması ve yemek yemesi aktivitelerinin yanında, rutinine bugünlerde çok yakışıklı bir çocuk da eklenmişti ve Melik buna çoktan alışmış gibiydi. Kollarının arasında Çağatay'la uyanmak, güne onun kokusuyla sarıp sarmalanmış bir şekilde başlamak ona çok iyi geliyordu.

Yataktan kalkmadan önce Çağatay'ı doyasıya öpmüş ve bu sırada çocuğu uyandırmıştı. Yeni uyanmış bir Çağatay'a sırnaşmak dünyanın en iyi hissiydi o sıralarda. Onu iyice öptüğünden ve kokladığından emin olduktan sonra lavaboya gitmek için yerinden kalktı.

Elini yüzünü yıkayıp dişini fırçaladıktan ve mutfağa uğrayıp ocağa kaynaması için yumurta bıraktıktan sonra odasına doğru geri yürüdü.

Çağatay eline telefonu almıştı. Yüzü asık görünüyordu. Melik'in de istemsizce kaşları çatıldı. "Ne oldu?" dedi.

Çağatay cevap vermediğinde panik seviyesi biraz daha arttı. Yatakta yanına oturdu sevgilisinin. Tam oturduğu anda doğrulan Çağatay ve eline tutuşturulan telefonla kalakaldı. Çağatay acele bir şekilde üstünü giyinirken telefonda açık olan haberlere baktı. Kendi fotoğrafları vardı. Sokak arasında öpüştükleri bir fotoğraftı. Melik bu fotoğraftaki anları çok iyi biliyordu. Çağatay'ın babasının isminin geçtiği bir haber yapılmıştı.

"Twitter'da her yerde biz varız şu anda."

Melik ne düşüneceğini bilemedi. Şoka girmiş gibiydi. Telefonu yatağa bıraktı. Ayağa kalktı. Panik olmuş bir şekilde eşyalarını toplayan sevgilisinin kollarından tuttu. Onu kendine getirmek istiyordu. "Sakin ol." dedi.

Çağatay durup ona baktığında Melik gözlerinden sanki kendisinden uzaklaşmış gibi geldiğini hissetti ama bu düşünceyi unutmak istedi. "Sakin olamam. Çünkü ben bunu daha önceden yaşadım." Çantasına sırtına takarken Melik'ten uzaklaşmıştı. "Daha dikkatli olmalıydık. Salaklık yaptık. Bildiğimiz halde."

Odanın kapısına doğru ilerledi. Melik onu takip etti. "Nereye gidiyorsun? Ne yapacaksın?" Korku dolu bir his Melik'i sarmaya başlamıştı ve bunu yok saymaya çalışıyordu.

Evin kapısına ulaşan Çağatay dönüp ona baktı. "Bilmiyorum. Eve gitmem lazım sanırım. Hoş şeyler yaşanmayacak." Elini kaldırıp Melik'in yanağını okşadı. "Ben seni arayana kadar beni arama."

Sonra çıkıp gitti. 

Hint Kumaşı |bxb|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin