Melik hayatında ilk kez aşk acısı çekiyordu.
Daha önceden de sevgilileri olmuş ve ayrılıklar yaşamıştı ama bu yaşadığı şeyi daha önceden de hiç yaşamamıştı.
Günlerce yataktan çıkamamıştı. Vücudunda derman yoktu sanki. Yerinden kalkabileceğini hissetmiyordu. Yemek yemek için bile zar zor yataktan kalkıyordu. Hiç yemek yemeden uyuduğu olmuştu. O kadar hiçbir şey umurunda değildi ki.
Sadece tavana bakıp düşünüyordu. Onun ne halde olduğunu düşünüyordu. Üzülüyor muydu? Peki Melik'i hiç düşünüyor muydu? Ne kadar üzgün olduğunu, boğulduğunu, nefes alamadığını bilmiyordu. Öğrenmek istiyor muydu? Melik yine gidip ona anlatmak istiyordu şu an yaşadığı şeyi ve bu ona kendini ona salak gibi hissettiriyordu.
Beyni ikiye bölünmüştü. Bir kısmı Çağatay'ın babası yüzünden böyle davrandığına emindi. Ya tehdit etmişti, ya bir şeyler söylemişti ve Çağatay mecbur kalmıştı onu bırakmaya. Bir kısmı ise Çağatay'ın doğru söylemiş olma ihtimalini göz önünde bulunduruyordu. Çağatay gerçekten ondan vazgeçmişti. Tüm yaşananları kaldıracak gücü kendinde bulamamıştı. Beraber atlatabileceklerini düşünmemişti.
Ama atlatabilirlerdi. Sadece bunu Melik mi hissediyordu? Elini tutsa tekrar ayağa kalkabilirdi. Çağatay onunla o kadar soğuk ve uzak konuşmuştu ki Melik gerçekten vazgeçtiğine inanmak üzereydi.
Aklından iki aydır yaşadıkları her şey geçiyordu. Elini tuttuğu her an. Onu sevdiği, kollarında tuttuğu, dokunduğu her an. Onu öptüğü her an. Çok samimi gibiydi aslında her hareketinde. Gerçekten onu seviyor gibiydi. Melik ona inanmıştı.
Bir süre yatakta kalmıştı Melik. Arayanları cevapsız bırakıyor, arayan kişi Çağatay olmadığı için üzülüyordu. Sonra annesinin telefonunu bir noktada açmak zorunda kaldı. Annesi sebebini anlamamış olsa da üzgün olduğunu fark etmişti. Melik'i bir süreliğine Manisa'ya gelmeye ikna etti.
Melik de kendisine iyi geleceğini düşündü. Bu şehirden uzak kalmak, okula gitmemek, buradaki insanlardan farklı birilerini görmek ona da iyi gelecekti. Yataktan zar zor bedenini kaldırıp ufak bir valiz hazırladı ve şehirden ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hint Kumaşı |bxb|
Teen Fiction"Okula takım elbiseyle gelen orospu çocuğu sen misin?" Texting