Gider hoşuma bu saf inatlaşma. Sanki çözülmesi gereken şeyler var. Sanki bir çıkmaz sokak var. Talihimiz beni sana, seni bana karşı belki de düşman yapacak. O vakit zalim olmayı seçemeyeceğim. Yapamayacağım. Biliyorum. Doğru seçeneklerin hepsi sahte...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~~~~Başarır mı kaçmayı? Yoksa yakalamayı mı? ~~~~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok esaret yakışmaz, ama~~~ unutma gerçekler susamaz.~~~~
" KURTULUŞ MU? KAÇIŞ MI?
Toleranslara yer vermem. Ya da bir seçim yapmak istemem. İki gibi bir ihtimal beni her anımda sinirlendirir. Bu yüzden ihtimaller bana düşmandır, ben de onlara. Şans eseri ise bazılarını tutturmuşumdur bu ihtimallerin, tutturmuşumdur tabi ama ya benim olan diğeri ise ve ben büyük bir hata işlediysem. Ya bunun vebali büyük, karşılıksız bir servet değerinde ise? O vakit işte yine kendimi kendim maf ederim. Lüzumsuz sorular soran beynime ve içime ne söz desem ne etsem de bunun sorumluluğu benim boynumdan gitmez. O yüzden, ilk aklınıza geleni yapın.
Ya diğeri diye düşünmeye ne gerek var. Talih size yolu gösterir. İlk olan sizindir gerisi mühim değil. Sonuçta, hayat devam ediyor. Sonuçta sen iyisin, sen güzelsin. Sen en güzeli ve en değerlisisin. Sen buna değer bir insansın. Diğerlerinin asla lafına inanma. Konuşacaklarsa konuşsunlar, söyleyeceklerse söylesinler. Bu onların sorunu değil mi? Bu hayat seni hayatın değil mi? Önemli olan senin düşüncen, fikrin, istek ve arzuların. Cinsiyetin ne olursa, yaşın ne olursa olsun kendi yolunu kendin inşa et. Baltalar ile yıkmaya gelenleri aldırma. Çünkü onlar sadece seni izlemek ve yaptıkların karşısında hayret içine düşmek ile meşguller. İstersen o güne devam edelim bu sözlerden sonra... Nerede kalmıştık... Evet!... O gecede... Soğuk bir kış akşamı değil sıcak bir yaz gecesinde... Yerdeki baygın yatan adamın görüntüsü bir türlü gitmiyordu hafızamdan. Onun bu haline üzülsem mi sevinsem mi bilemedim? Çünkü bana zarar verebilme ihtimali büyüktü. Ama şanslıyım ki bu hadise gerçekleşmedi. Bu Lord kılıklı adamın sayesindeydi. Her ne kadar bunu istemesem de beni kurtardığı için ona mahcup olmuştum. Belki de kendini kurtarmak istemişti ama olsun. Sonuçta fayda kapan benim burada. Ama bu onu desteklediğim anlamına da gelmiyor. Onun bu hareketi bana dehşet ifadesi uyandırırken, o ise hızlı bir tavırla adamın ceplerini karıştırıyordu. İfadesiz idi. İlk ön ceplerine daha sonra da arka ceplerine baktı.
Eline ilişen telefonu başarılı bir olaya imza atmış gibi bir izzetle aldı ve karıştırmaya başladı. Bu yeni model telefonla çok uğraştı bu uzun boylu kişi. Bir türlü ekran kilidini açamaması benim umudumu onun ise sabrını yitiriyordu.
