~~~~
"Yağmur yağar içimize biz sönerken"
~~Gece~~
12. BÖLÜM
Birkaç dakika sonra artık ikimiz de yorgunluktan güçsüz düşmüştük. Bu kadar tempoya alışık olmayan ben böyle uzun seyahatlerde yatağıma çekilir ve uyurdum. Ama gel gör ki bugün ona bile vaktim kalmamıştı. Bunu çaresizce ona söylediğimde bunu fark ettiğini söyledi ve bana yakınlarda bir arkadaşının evinde kalmamızın uygun olduğunu anlattı. Bu kişiyi tanıyor olabileceğim ihtimalini hala daha düşünüyorum. Çünkü magazin sayfalarında her bir randevuyu kaçırmayan insanlar var. Ben de onları muhtemel olarak görmüşümdür. Hafta sonları evet hep magazin sayfalarını açıyoruz ama bazı durumlar hariç. O da genellikle babamın maçlarına gidiyor. O gerçekten fanatik bir takipçi.
Dışarıda yağmur hiddetlenirken aklıma birden annem geldi. Şuan bu anı biri çekip anneme mesaj olarak yollasa size yemin ederim ki annem beni bulur, odama hapseder ve kapılarıma zincir vurur. Buna ses etmeyen babam ise annemin inadını kırmak için direnmez bile. Ama bir yandan da haklı diyorum kendi kendime. Kim kızının tanımadığı bir yabancı ile tek başına belalara sürüklenmesini ister ki? Sanırım bunu anne olunca daha iyi anlayacağım.
Hala daha üşüyen bedenim titrerken o ise vicudunu koltuğa bırakmış gözlerini dinlendiriyordu. Sağ avucunun icinde hala daha o minik patik vardı. Sanırım artık o elinden düşmeyecekti. Kafasını biraz yukarı kaldırmış ve gırtlağının görünmesine izin veriyor gibiydi. Uyuyor olabileceğini düşünüp ayağım ile yere vurdum birkaç defa. Ayakkabımın içinin biraz su aldığını o vakit fark ettim. Pembe ayakkabı giymek bu havalarda kirlilik açısından bjr hata olabilirdi.
🔹️
Ses vermedi, tepki de vermedi. Ellerimi önümde birleştirip çarptığımda hala daha ne mimiği oynuyordu, ne tek bir laf ediyordu. Bir an bayıldığnı veya öldüğünü düşündüm. Evet ne yapayım? Panikleniyorum işte. Ona birşey olursa herkes bunu benden bilir ve geleceğim bir çöp olurdu. Birkaç saniye bekledim. Amacımın olmadığını şeylere izin verecek gibiydi.
Kocaman açılan gözlerim hala onda iken sağ elimi havaya kaldırdım. Konu onu kendine getirecek bir darbeye ihtiyacı olduğuydu. Bu onu ayıltmaya yeter de atardı bence.
" Ses ver! Yoksa kendimi tutamayacağım. "
Aslında bu kadar katı biri gibi görünmemin sebebi babamın polis olması. O yüzden küçükken hep polis filmleri izlemişimdir. En çok da komiserlerin suçluyu inceleyerek, onu sorguladıkları sahnelere bayılırdım. Hele ellerini masaya vurdular mı öyle polis olasım gelirdi ki sormayın. Kadın polislere büyük bir övgü ile yaklaşır, bana büyüyünce ne olucaksin diyenlere hep bu cevabı sunardım. Ama biliyorum ki babam filmlerdeki gibi katı senelere tanık olmuyorlardı. Ona sorduğumda benim kafamı okşayıp, gülümsüyordu. Onu hala daha anlayamıyorum. Sanırım sesimin farkında olduğu için boşa hayale kapılmamı istememişti. Onu da anlıyorum artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Manidar~ ( Hedef Adalet ) 《Devam Ediyor》
FantasyGider hoşuma bu saf inatlaşma. Sanki çözülmesi gereken şeyler var. Sanki bir çıkmaz sokak var. Talihimiz beni sana, seni bana karşı belki de düşman yapacak. O vakit zalim olmayı seçemeyeceğim. Yapamayacağım. Biliyorum. Doğru seçeneklerin hepsi sahte...