~~~~Yabaz Konağı~~~~
Bu konak yakın çevrenin dillerine düşen ihtişamı ve içindeki sosyete ailesi ile çok kişi tarafından konuşulan bir ev olmuştu.
Önündeki kocaman bahçesi, evin hemen yan tarafında bulunan büyük havuzu, arkadaki çiçek bahçesi ve sera ile oldukça harika görünen bu evde, bazı günler huzur bazı günlerde de olay hiç eksik olmazdı.
Küçük çocuk sevinçleri dolan bu evde büyüdükçe insanlar bu seslerin yerine net hayat replikleri aldı. Sanki bir mahzen, sanki bir çıkılmaz.
Duvarlarındaki eski, ihtişamlı tablolar, altın vazolar itaatkar. Gülleri ise hizmetkar. Havası, kokusu bir başka.
Bahçeler ile ilgilenenler sadece bahçıvan ve Carlo'nun yengesinden başka değildi.Her gün düzenli olarak arka bahçeye giden bu kadın yaptığı işten hiç görünmüyordu ve bunu kendine görev olarak tasvir ediyordu. Her gün sabahın erken saatlerinde aşağıya iner, bir bir çiçekleri sular. Hatta onlar ile konuşur bile. Şarkı söyler. Ne söyler bilemem. Ne anlatır bilemem. Ama içini döker. Orası bilinir.
Bazıları da ise buraya sığamıyorlardı. Bu koca yerde bazılarını içini sığdıramıyordu işte. Atık çocukça tavırları sona eren ve bazı şeylerin farkına varanlar yapmak istedikleri için sonuna kadar direniyor ve kendi vücudunu bu köşkten, bu bağ bahçeden büyük görüyorlardı.
Bu aralar kendini böyle hisseden ve belki edindiği tecrübeler ile ağır bir yük taşıyan Mehir, kimse ile ne konuşmak ne de görüşmek istedi.
🔹️
Odasının kapısını kilitleyip saatlerce yeşil koltuğunun üstüne geçip, akşama kadar koltuğunda iz bıraktı. Bu garip halleri tabi herkes tarafından fark edildi. Annesi onunla konuşmayı çok denedi ama o bunu reddedip, kendi tarzına göre süslediği bu odasında kalmak istedi. Onun odasında çoğunlukla koyu renkler ağırdı.
Hele kırmızı renngi dört bucağı kaplamıştı. Sanki bu tutkusu ona küçüklükten beri damgalanmış birşeyi idi. Gitarının kırmızını, her gördüğünde hoşnut olur içi. Delici gözlerindeki koyu farlar eşlik eder bu sevdaya.
Böyle böyle bir iki gün geçti ve bir sabah iş günü evin beyleri ise gitmek için yola çıkacaklardı. Caner bundan o kadar memnun değildi ki her sabah geç kalmak için ya üzerine birsey döküyor, ya kıyafetini karıştırıyor, ya da önemli bir konuşma yapacağım yalanıyla onları bekletiyordu. Ama bu sabah onlar için çok önemli bir toplantı olduğunu anlayınca bu tavırlarından vaz geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Manidar~ ( Hedef Adalet ) 《Devam Ediyor》
FantasyGider hoşuma bu saf inatlaşma. Sanki çözülmesi gereken şeyler var. Sanki bir çıkmaz sokak var. Talihimiz beni sana, seni bana karşı belki de düşman yapacak. O vakit zalim olmayı seçemeyeceğim. Yapamayacağım. Biliyorum. Doğru seçeneklerin hepsi sahte...