2. Bölüm

102 15 0
                                    

Melanie'den yavaşça uzaklaşırken derin bir nefes aldım. Kemoterapi tedavisi bir işe yaramıyor, kısa süreli bilinç kayıbı nöbetleri geçiriyordu.

Yatağında uykuya dalmış bir şekilde dururken gözlerimin dolmasına engel olamadım.

Daha sonra sol gözümden akan bir damla yaşı umursamadan yatağın yanındaki perdeleri çektim.

Elimi yüzüme götürüp, göz yaşımı silerken bakışlarım yatan diğer iki hastaya döndü.

Kalp atışları normaldi. İkisinin de daha uyanmadığını gördüm.

Odadan yavaşça dışarı doğru adımlarken bakışlarım sağlık ocağının yarı mavi yarı beyaz duvarına yaslanan Chris'e döndü.

Kollarını birbirine bağlamış, kafasını da arkaya yaşamıştı. Evet, benim çıkamamı bekliyormuş gibi beni görür görmez yaslandığı yerden ayrıldı.

Yanına doğru adımlamam ile bakışlarım yeşil gözlerine döndü.

"O iyi, serum taktım. Yarım saate uyanır." Dememle bakışları bendeydi, Melanie zerre umurunda değildi.

"O adam kimdi?"

Kaşlarım çatılırken zihnimde 30-35 dakika öncesine bir yolculuk yaptım.

Daha sonra aklıma gelen solgun tenli ve siyah giyinimli adamla gözlerimi kapattım.

Derin bir nefes alıp, gözlerimi açarken
bana doğru bir adım attı.

"Yanlızca sigara istediğim bir adam, bunu hiçbir zaman yapacağımı biliyorsun." Dediğim zaman sıcak nefesim yüzüne vurdu.

Bugün sağlık ocağı resmen bomboştu. Sık gelen doktorlarda izinli olduğu için bir kaç hemşire ile sadece ben vardım. Bu yüzden bu kadar yakınıma gelebiliyordu.

"Sigara alırım ben sana, başkasından isteme." Dediği zaman gözlerimi biraz kıstım.

"Bende seninle bir gece geçiririm, üvey kızınla birlikte olma."

Göz bebeği titrerken, sarı kaşları yavaşça gevşedi.

Yeşil gözleri, sarı saçları ve buğday rengi bir teni vardı. Bana göre oldukça uzun ve yapılıydı. Kısacası dış görünüş olarak mükemmel bir adamdı.

Bu mükemmelliğine karşın da benim peşimi bırakmaması resmen trajikomik bir olaydı.

Alt dudağımı ısırmamla yüzümde bir gülümseme oluştu.

"Ben sadece seni seviyorum, onunla yatsam bile."

Dediği şeyle derin bir nefes aldım ve kafamı yukarı doğru kaldırdım.

"Hadi, Melanie'nin başında bekle. Uyandığı zaman sana ihtiyacı olacak." Dememle gitmek için adımladım.

Tam bu anda bileğimi tutup, beni kendine çekmesi ile duvara yasladı.

Nefesimi kesip, beni kas katı yaparken iri ve kaslı vücudu tamamen beni kamufle etmişti.

"Kes şunu." Dediği zaman gözlerim doldu, bu artık çok fazla geliyordu.

"Beni rahat bırak.." Dememle gözleri gözlerimin içindeydi.

Sıcak nefesi yüzüme vururken tanıdık ve güven veren kokusu da burumdaydı.

Alt dudağım titrerken bakışları yavaşça alt dudağıma kaydı.

Uzun uzun oraya odaklanırken bir kaç saniye sonra dudaklarımızı birleştirdi.

Tam bu anda az önce dolan gözlerimden yaşlar düştü.

Karnıma ağrılar girerken tüm tüylerim diken diken oldu. Vücudumun her bir parçası onu istiyordu.

Banilyö EfsaneleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin