3. Bölüm

83 8 0
                                    

Chris cebinden evin anahtarını çıkarttı ve kapıyı açtı. Ardından ikimizde yavaşça içeri doğru adımlarken az ilerideki masada oturan Melanie'yi gördüm.

Melanie yerinden kalkarken "Selam!" Dedim neşeli ve içtenlikli bir tonla. Chris bir elinde pizza diğer elinde anahtar olması sebebiyle ayağı ile kapıyı kapatırken bende ayakkabılarımı çıkarmaya başladım.

"Hoşgeldin Josh, pizza için mi geç kaldınız?" Diye sorduğu zaman kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

O da benim yüzüme bakarken garip bir his oluştu içimde. Melanie yüzüme ifadesiz bir şekilde bakmaya devam ederken ben de bu ifadeyi bozmak için gülümsedim.

"Evet, yeni bir film aldım. Filmden önce güzel bir pizza hoş olur diye düşündüm." Dememle ağır ağır kafasını salladı.

Gözlerimin içine derin derin bakarken "Evet, bende öyle içimden geçiriyordum." Diye Melanie tekrar aynı tonla konuştu.

Ardından sarı saçlarının yüzüne gelen perçemlerini kulağının arkasına atarken Chris'e döndü.

"Baba, sende bizimle film izler misin?" Diye sorduğu zaman bakışlarım Chris'e döndü.

Chris yüzünde sahici bir gülümseme oluştururken "Elbette ki balım, neden olmasın? Bende zaten ne yapacağımı düşünüyordum." Diye yanıtladı.

"Tamam, ben içecekleri hazırlayayım da hemen bitirelim şu pizzayı." Dedi Melanie garip bir tonla.

"Bende pizzayı dilimlerine ayırırım." Dedim. Chirs ise "Bende masayı hazırlayayım bari." Dedi boş durmak istemeyerek.

"İyi edersin." Diye Melanie resmen iğneleyici bir tonla pot kırarken kas katı kesildim.

Ardından Melanie amerikan mutfağa gidip, içecekler için bardak çıkarırken bende peşinden gidip bir pizza kesme bıçağı aldım mutfaktan.

Bıçağı alırken yan bir bakışla ona bakmamla yüzüme bakmadığını gördüm.

Ardından bıçağı alıp, masaya dönüp, pizza kutusunu açmamla beraber Chris de işe koyuldu ve sandalyeleri çekmeye başladı.

Bana yaklaştıkça gözlerinin bana döndüğünü görmek zor değildi. En son tamamen yanımdaki çekmeyeceyi çekerken derin bir nefes aldı.

Ellerini belimde hissetmemle hızla bakışlarımı pizzadan çekip önce ona daha sonra da Melanie'ye döndürdüm.

Melanie her şeyden habersiz bir şekilde önündeki bardakları dizerken Chris boyunuma doğru eğilip, kokumu içime çekti.

Ben korkuyla yutkunup, dişlerim arasından "Yapma." Dedim.

"Şhh, bizi görmüyor." Demesiyle ellerini biraz daha aşağı indirip, pantolonum üzerinden kalçama dokundu.

Melanie son bardağı da doldururken en son kalçama hafif bir tokat atıp, geriye doğrusu çekildi.

Benim resmen korkudan elim ayağım titrerken diğer yandan da içimdeki duygular nedeniyle hiç olmadığı kadar garip hissediyordum.

İçimdeki aşk ve arzu kendini hissetirirken Melanie elindeki tepsideki içecekler ile masaya yaklaştı.

"Ne kadar hızlısın." Diye gülümsememle beraber "Neden, daha mı geç gelseydim?" Diye anında ters bir cevap verdi.

Benim nutkum tutulurken, bakışlarım onda kilitlendi. O gözlerimin içine bakarken yavaşça gözlerini kıstı ve çatık olan kaşlarını gevşetti.

"Afedersin, sanırım ters bir cevap verdim." Demesiyle beraber yutkundum ve "İyi misin, çünkü geldiğimden beri biraz garipsin." Dedim gülümsemeye çalışırken.

Banilyö EfsaneleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin