GONCADAN
Akşamüzeri saat 4-5 gibi hastaneden çıkıp eve geldim. Bugün abim dönüyordu o yüzden askeriyeye gidip karşılamaya karar verdim. Bunun uygun olup olmadığını beni 3 gün önce öpüp sonra hiç bir şey demeden giden o Yüzbaşıya sormadım. Bende numarası olan Albay Barbaros Beyi aradım. Bana sorun olmayacağını söylediğinde hazırlanmaya başlamıştım. Ve evet Alaeddini 3 gündür görmemiştim. Aramamıştım numarası vardı ama o da beni aramamıştı. Düşünmemeyi seçtim onu sanki hiç yakın olmamışız gibi ama mümkün değildi.
Hazırlanıp çıktım evden dün arabamı tanımadığım bir asker bana teslim etmişti. Arabama binip askeriyeye gittim. Girişte kimliğimi gösterip içeri girdim. Yanımdaki askerle ilerlerken dejavu oldum. Başım önümde o günü düşünürken başımı sertçe bir yere çarptım , bir göğüse daha doğrusu. Başımı kaldırıp çarptığım bedene baktım. Onunla gözgöze gelmeyi beklemiyordum. Soğuk,sinirli,gergin bakışları gözlerime değdi. 3 gün sonra ilk kez gözgöze geldim. Bakışlarımı delice öptüğüm dudaklara çevirmek istedim ama yapmadım bunu buz gibi bakan bakışları bunu yapmamaya itti.
Gözlerimi kaçırıp uzaklaştım. Bir şey olmamış gibi ilerledim yeniden dönüp ona bakmadım. İçeri girdiğimde yanımdaki asker "Burda bekleyin." dedi ve yanımdan uzaklaştı. Bende önünde olduğum odanın sahibini biliyordum Alaeddin ama bakmadım. Kapı açıldığında ne olduğumu anlamadan sertçe bir el beni içeri çektiğinde çığlık atamaya çalışırken diğer el ağzıma kapandığında sertçe odanın içinde kapanan kapıya sırtım yaslandı.
Alaeddin tepemde eli ağzımı kapatmış bana bakıyordu. "Sakın bağırma. Elimi çekecem." dedi. Kafamı salladım. Elini çektiğinde sertçe ittim göğüsünden "Manyak mısın sen napıyosun gerizekalı." diye bağırdım. Yüzünü buruşturdu "Bağırma dedim sana." dedi gözlerime bakarak, şok içinde baktım ona "Sen manyak mısın beni tutup odaya çekiyorsun bağırma diyorsun." dedim . Bana baktı sessiz kaldı. En son sessizliği bozdu "Konuşmak için öyle yaptım. Özür dilerim." dedi.
Güldüm alayla "Ne konuşacaz acaba beni öpüp çekip gitmeni mi , 3 gündür aramayıp arabamı başkasından yollamanı mı. Hangisi konuşcaz Yüzbaşım." diye konuştum. Sinirliydim öylece çekip gitmesine bunu şuan anlamıştım. Rahat bir ifade ile ellerini ceplerine sokup "Hepsini" dedi. Yine sinirim tepeme çıktı "Benim diyeceğim bir şey yok sen söyle." dedim. Ne diyeceğini bilemiyor gibi yüzüme baktı.
Kısa bir sessizliğin ardından "Bana gittiğim için kızgınsın biliyorum ama gitmek zorundaydım." dedi. "Zorundaydım derken kusura bakma ben kafana dayanan silahı görmedim ya özür dilerim." diye alayla güldüm. Üstüme doğru yürüdü. "Açıklıycam." dedi. Bir adım geri giderken "Açıkla." dedim ısrarla. Üzerime yürümeye devam etti geri gitmeye devam ettim. Sırtım duvara yaslanana kadar devam ettik. "Dürüst olucam sana. Korktum abinin arkadaşıyım ben komutanıyım o yokken evine gelip kardeşini öptüm. Onun evinde onun salonunda yanlış anlaşılmamak adına gittim." dediğinde hak verdim ama neden o gün açıklamak yerine neden çekip gittiğini , 3 gün neden aramadığını sormak istedim ama sormadan anlamış gibi lafa girip "Kendime yedirmeye sindirmeye çalıştım eğer buraya gelmeseydin yanına gelecektim." dedi.
Gözüne baktım, hak vermiş gibi kafa salladım. "Haklısın ama kırıldım sana." dedim gözlerimi kaçırıp yere bakarak. Eli çenemi kavradı kafamı kaldırdı gözlerim gözlerini buldu. Gözüme bakarak "Özür dilerim böyle yapmak istememiştim." dedi eli çenemdeydi yavaş yavaş okşuyordu. Ellerim o gece dokunamadığım sakallarına uzandı okşadım yüzünü gözlerine baktım.
Yeniden öpmek istedim onu o da bunu istiyordu biliyordum çünkü bakışları dudaklarımdaydı. Uzandım ona doğru o da üzerime eğildi. Tam dudaklarımız birleşecekken bir ses geldi kapının dışından "Komutanım Mehmet Karasu ve timi döndü." dedi . Alaeddin büyük bir nefes verdi burnundan gözlerini kapattı ve üzerimden çekildi. "Gel abine gidelim." dediğinde gülüp peşine takıldım. Beraber odadan çıktık. Yemekhaneye gittik.
Abim ordaydı.
Haftalar sonra abim sapasağlam karşımdaydı.
Yanında ki askerler ile gülüşürken bana döndü bakışları koşarak abimin yanına gittim. Kollarını açmış beni bekliyordu. Kocaman bir kahkaha patlatıp sarıldım. Bir süre askeriyede vakit geçirdik abimle. Alaeddin abimlere hoşgeldiniz dedikten sonra ortadan kaybolmuştu. Askeriyeden çıkarken onu yine görmedim. Benim arabamla eve gittik abimle beraber.
Bu sefer ona mesaj atmaya karar verdim. Abim duş alıp uyumak için gitmişti. Çantamdan numarasının yazılı olduğu kağıdı çıkardım. Rehbere girip numarasını kaydettim. Adına ise Yüzbaşı Alaeddin yazdım. Şuan resmi bir kaydetme iyiydi bence diye düşünüp kendi kendime güldüm. Mesaj kısmına girdim.
Ben: Ben Gonca bugün seni göremedim merak ettim o yüzden iyi misin?
Yazıp gönderdim. Aradan 10 dakika geçince cevap yazdı telefonu hemen elime aldım.
Yüzbaşı Alaeddin: Aşağı gelsene
Bir süre ekrana baktım. Nasıl yani aşağıda mıydı. Hızlıca üstüme hırka geçirip ayakkabılarımı giyip aşağı fırladım. Apartman kapısından çıkınca onu ilerde sokağın kenarında arabasına yaslı gülerek bana bakarken gördüm. Yanına koşar adımlarla hızlıca yürüyüp bir anda kollarımı boynuna dolayıp ona sarıldım. O da bana eşlik edip ellerini belime doladı. Bir süre öyle kaldık.
Ayrılınca bana baktı. "Abine açıkca söyliycem bizi." dediğinde şokla yüzüne baktım. "Hayır yani söyle ama şuan değil daha yeni geldi zaten biraz daha zaman geçsin o zaman söyleriz. Hem daha biz karar veremiyoruz aramızda olanlara abime söylemek biraz garip olur." dedim. Gözlerine baktım bana bir cevap vermesi için rahatça arkasındaki arabaya yaslandı. "Ben karar verdim aramızdakine sen veremediysen o senin sorunun." dediğinde rahatlığı beni şoka uğrattı.
"Pardon sen neye karar verdin acaba." diye bir soru yönelttim. Bana baktı "Seni istediğime." dediğinde açık konuşması beni utandırdı. Elimdeki telefon çalınca ona cevap bile veremedim. Abimin aradığını görünce Alaeddine dönüp "Git sen artık abim arıyor eve gitmem lazım." dedim ve arkamı dönüp hızla uzaklaşıp eve girdim...
Yeni bölüm yine geç bir saatte sizlerle elimde stok bölüm olmadığı için yazmak biraz zorluyor hızlıca bölüm yetiştirmek falan ama boş bir zamanda stok bölüm yapıp düzenli günlük bir bölüm atmayı planlıyorum. Sizleri Seviyorum. Oylamayı unutmayın lütfennn...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mağlup
Teen FictionGenellikle sinirli gergin korkulan Yüzbaşı Alaeddin Ali Akın , cıvıl cıvıl neşeli güleryüzlü sakin Doçent Doktor Gonca Karasu. Abisi ile gittiği cenazede gördüğü askerin herşeyi olacağından habersiz genç doktor...