Sabah uyanınca bir hava alıp sigara içmek için verandaya çıktım. Alaeddin verandanın korkuluklarına ellerini koymuş sigara içiyordu yanına gidip arkasından sarılınca elimi tutup dudaklarına götürüp bir öpücük bıraktı. "Günaydın canım." dedim gülümsedi belinden ayrılıp yanına korkuluklara yaslandım "Günaydın sevgilim." dediğinde gülümseyip bir sigara yaktım. "Sigaramı içeyim sonra seni tanıştırmak istediğim birileri var." dedim sigaramdan bir nefes çekip Alaeddin sigarasını bitirip attı göz kırpıp "Kimmiş o " diye sorunca bişey söylemeden gülümsedim.
Sigaramı içip içerde üstümü değiştirdim. Herkes uyuyordu evden birlikte el ele çıktık. Yol boyu konuşmadan ilerledik geleceğimiz yerin mezarlık olduğunu bilmediği için kaşları çatılmış bana bakıyordu. İçeri girip uzun zamandır gelmememe rağmen asla unutmadığım mezar yerine doğru adımladım. Alaeddinin elinden tutmuş onuda ilerletiyordum kendimle beraber. Etrafı duvarla örülü aile kabristanlığına girdim. İki mezar vardı yan yana Alparslan Karasu ve Neslihan Karasu... Annem ve Babam...
Alaeddinin elini bırakıp yavaşça babamın mezarının başına oturdum. Alaeddin de hemen yanıma annemin mezarına oturdu. "Baba" dedim hasretle çocuk gibi hüngür hüngür ağlamak istiyordum şuan. "Özür dilerim uzun zaman oldu" dedim sanki babam karşımdaymış gibi mezar taşına doğru. Gözlerim dolmuştu baktığım mezar taşındaki Alparslan Karasu yazısı bulanıktı çünkü. "Gelmek istedim ama olmadı affet beni seni çok özledim." dediğimde yaşlar gözlerimden akmaya başlamıştı bile.
Alaeddin beni izliyordu dikkatlice ağlamamak için çaba harcadım ama olmadı sürekli yaşlar akıyordu gözlerimden sahi kaç sene olmuştu annemle babamın mezarına gelmeyeli hatırlamadığım kadar çok olmuştu. Annemin mezarına dönüp "Niye gelmiyorsun rüyalarıma anne küs müsün bana" dedim ağlayarak Alaeddin elimi tuttu diğer eli ile gözyaşlarımı sildi ama bitmiyordu yenileri ekleniyordu sürekli.
"Sizi tanıştırmam gereken biri var." dedim kocaman gülümseyerek. Alaeddin de gülümseyip tıpkı benim gibi karşısında canlı insanlar varmış gibi mezar taşlarına dönüp "Merhaba efendim ben Alaeddin Ali kızınızın sevgilisiyim." dedi. Kocaman bir kahkaha attım "Onu çok seviyorum emin olun asla canını yakmıycam, canını yakanı yaşatmıycam. Gözünüz arkada kalmasın." dedi büyük bir ciddiyetle yeniden kahkaha attım ağlamam geçmişti artık.
"Burada olsalardı babam ilk biraz kıskanıp beni paylaşmak istemese bile sonradan çok severdi seni." dediğimde Alaeddin ve babamı hayal edip güldüm. Hayalimde Alaeddin ilk kez tanışmaya gelmiş, babam koltuğa oturup bacak bacak üstüne atıp Alaeddini süzüyor soğuk rüzgarlar esiyor salonda babam alttan alta sıkıştırıyor Alaeddini sorularla ama Alaeddin bütün ciddiyeti ile saygılı ve sabırlıca cevap veriyor.
"Annem ilk girdiğin an beyefendiliğinden etkilenip damadım diye gezerdi evin için mutfakta iyidir annem sana sürekli yemek yapardı." Hayalimde annem, babam Alaeddini sıkıştırırken mutfaktan kafasını uzatıp bağırıyor "Alparslan rahat bırak damadımı" diyor. Babam şok içinde anneme bakıp "Ne ara damat oldu benim haberim yok Neslihan." diye sitem ediyor. Alaeddin çaktırmadan alttan gülüyor babam ona dönünce hemen ciddi ifadesini takınıyor.
Kurduğum hayale gülerken "Dördümüzü hayal ettim de komedi filmi tadında olurdu." dediğimde gülümsedi Alaeddin. Burada daha fazla durmak istemedim ağlama nöbeti geçirip herkesin gününü rezil etmeye gerek yoktu. "Gidelim artık." dediğimde başını sallayıp beni onayladı. El ele ayağa kalktık "Görüşürüz annem babam gelicem yine merak etmeyin." dedim. Alaeddin elimi daha sıkı tutup "Görüşürüz efendim kızınız bana emanet gözünüz arkada kalmasın." dediğinde dolu gözlerle gülümsedim.
Geldiğimiz yoldan el ele eve döndük. Eve dönerken Alaeddine gördüğüm her gördüğüm yerdeki bir anımı anlattım. Dönerken gördüğümüz koca ceviz ağacına çıkıp mahsur kaldığımı abim beni bulana kadar orda kaldığımı, tellerle çevrili bahçeyi gösterip nasıl o tellere bütün bacağımı yırttırdığımı anlattım üstelik bir erik uğruna, dedemle birlikte geldiğimiz kavaklığı gösterip çamur havuzuna dedem gitme dediği halde nasıl düştüğümü ve daha bir sürü komik şeyler anlattım. Yol boyu gülümseyerek beni izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mağlup
Novela JuvenilGenellikle sinirli gergin korkulan Yüzbaşı Alaeddin Ali Akın , cıvıl cıvıl neşeli güleryüzlü sakin Doçent Doktor Gonca Karasu. Abisi ile gittiği cenazede gördüğü askerin herşeyi olacağından habersiz genç doktor...