HUZUR

649 44 50
                                    

Alaeddinle birlikte kalkıp duş alıp mutfağa geçtik. Kahvaltı hazırladık ve kahvaltı yapıp salonda oturduk. Televizyonda asla izlemediğimiz sadece ses olsun diye açtığımız bir kanal çalıyordu. Saate gözlerimi çevirip baktım. Alaeddinin sargısını değiştirme vakti gelmişti. Alaeddinin dizinden kalkıp hızlıca yatak odasına gidip malzemeleri alıp geldim. 

"Pansuman vakti sevgilim." deyip yanına oturdum. "Çıkar üstünü." deyip malzemeleri çıkarmaya başladım. Alaeddin gülüp "Sende çıkaracak mısın güzel doktorum." deyince kafamı kaldırıp güldüm. "Yalnız terbiyeli olur musunuz Alaeddin Bey benim sevgilim var ve bu samimiyet fazla." deyince gülüp bana yaklaştı "Boşver sevgilini bana bir dudak ver bakıyım." deyince yalandan kaşlarımı çattım. "Sevgilim duyarsa sizi mahveder çok yakışıklı ve güçlü bir asker benim sevgilim." dedim. "Bende askerim ayrıca son derece güçlü ve yakışıklıyım." dediğinde güldüm. 

"Hadi Alaeddin çıkar şu tişörtünü." dediğimde çapkın bir sırıtışla "Bu güzel doktor soyunmamı istiyorsa hay hay benim için bir zevk." deyip tişörtüne ensesinden tutup tek hamlede çıkardı. "Siz her doktora karşı böyle çapkın mısınız" diye sorunca gülüp "Sadece güzel alımlı ve evimde göğüslerini bana sergileyerek oturan adı Gonca olan doktorlara özel." deyince kaşlarımı çatıp göğüslerime baktım. Üzerime bol olan askılı atletten görünen göğüs çatalıma baktım. 

"İnanmıyorum Alaeddin sabahtan beri beni atletimin kaydığına dair beni uyarmak yerine röntgencilik mi yapıyorsun" deyince güldü. "Sanki görmediğim şey ayrıca ikimiz varız neden uyarıyım çırılçıplak bile gezebilirsin." deyince utanıp bakışlarımı malzemelere çevirdim. "Ahlaksız adam." deyip elime eldivenleri geçirirken Alaeddin gülüyordu. Hızlıca yarasını açtım ve pansuman yapıp yeniden sardım. Ben pansuman yapana kadar gözlerini ayırmadan beni izledi. 

İşim bitince "Evet bitti." dedim gülümseyerek hızlıca malzemeleri toplayıp kalktım ellerimi yıkayıp işim bitenleri çöpe atıp kalanları odaya geri koydum. Salona gittiğimde Alaeddin bıraktığım gibi oturuyordu. "Üstünü giysene." deyip koltuğa attım kendimi. Yeniden sırıtıp "Niye" diye sorunca "Çıplak oturmak gibi bir fetişin mi var" diye sordum gülerek kumandayı alıp kanalları gezmeye başladım. "Seninle olduğum her an nüksediyor çıplak oturma arzum." deyince yeniden bir kahkaha atıp Alaeddine döndüm. 

"Arsız." dedim kolumu omzuna koyup yaslanırken "Kızım arsızlığımızı sana yapmayıp kime yapacaz" deyince ciddileşip yüzüne baktım "Bana yap başkasına değil." deyince ciddi ifademe gülüp "E zaten öyle." diyince uzanıp yanağını kavradım. Yüzümü iyice yaklaştırıp dudaklarımızı sürttüm birbirine "Seni çok seviyorum." dediğimde dudaklarımızı birleştirdi daha ben dudaklarını kavramadan kalçamdan tutup kucağına oturttu. Delicesine yarış halinde sertçe birbirimizi öpmeye başladık. Alt dudağımı ağzının içine alıp emince kucağında inledim. 

Elleri kalçamı avuçlarken nefessiz kalıp dudaklarımızı ayırdık. Ensesindeki uzayan saçlarını kavrayıp başını geri yatırıp boynunu himayem altına aldım. Öpücükler bırakıp emerken dayanamayıp bir inleme bıraktı dudaklarından. Emdiğim yerleri ısırırken "Ahhh Gonca" diye zevk aldığını belli eden bir ses çıkardı. Boynunu bırakıp koltuğa kendimi attım. Uzanıp bacaklarımı açıp üstüme yerleşmesini bekledim. 

Alaeddin tam üzerime çıkmıştı ki telefon çalmaya başlayınca "Gerçekten sikerim böyle işi." dedim sinirle. Alaeddine baktığımda boynunda patlayacak gibi duran damarına baktım sinirlenmişti fazlasıyla. Hızlıca üzerimden itip telefonu aldım sehpadan "Nilüfer arıyor." dedim. Sinirle "Arayacak başka zaman kalmadı çünkü." deyince gülmek istedim ama yarım kalan zevkim aklıma gelince gülemedim. 

Telefonu açıp "Efendim" dedim. Nilüfer telefonun ucundan "Gonca kusura bakma rahatsız ettim ama abin ara dedi." deyince sinirimi kenara bırakıp ılımlı bir sesle "Ne oldu" diye sordum. Nilüfer "Mehmet herkese haber vermiş piknik yapmak için sizede hazırlansın alalım onları diyor." deyince gülümsedim piknik yapmayı çok seviyordum. "Tamam canım sizin almanıza gerek yok konum atın biz geliriz." dedim. Nilüfer çekingence "Tamam." dediğinde onu iyi tanıdığım için birşey söylemeye çekindiğini anladım "Söyle ne söyleyeceksen." dedim. Nilüfer derin bir nefes aldı telefonun ucunda "Orhan beyede haber verin ayıp olmasın." deyince derdini anladım ama utandırma işini sonraya bırakıp "İyi düşünmüşssün ayıp olur hep yanımızdaydı ben Alaeddine ararım söyler o." dedim. Nilüfer mutlu bir sesle "Tamam görüşürüz orada." deyince telefonu kapattım. 

MağlupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin