Odaya doğru savsak adımlarla ilerleyip içeri girdim. Alaeddin kafasını bana çevirmemişti tavana bakıyordu ama varlığımı hissetmiş gibi yorgunca gülümsedi. "Alaeddin" dedim ağlayarak yanına gittim yatağın hemen yanına oturdum. Eli yavaşça elimi kavrayıp bana döndü "Niye ağlıyorsun?" diye sordu. Dahada ağlamaya başladım. "İyisin dimi?" diye sordum. Kafasını salladı sakince.
Bir süre sessizce birbirimizi izledik. "Çok korktum." dedim. Alaeddin gülümseyip "Korkma" dedi. Doktor içeri girdi. Doktora yer açmak için kalktım. "Alaeddin Bey nasıl hissediyorsunuz?" diye sordu doktor Alaeddin kafa sallayıp "İyiyim." dedi sadece. "Normal odaya alıcaz sizi." dedi doktor. Demekki durumunda risk teşkil edecek birşey yoktu. İçimden Allaha defalarca şükrettim.
Herkese haber vermiştim Alaeddin odaya alınana kadar herkes gelmişti zaten. Şimdi Alaeddinin başında herkes vardı. Abim, Aslı, Orhan, Nilüfer, Bilge herkes buradaydı ve oda curcuna yeri gibiydi. Her kafadan bir ses çıkarken Alaeddin yatakta ben hemen yanında koltukta oturuyor bu görüntüyü çirkin bir surat ifadesi ile izliyorduk. Alaeddin sıkıntıyla başını ovalayınca başının ağrıdığını anladım ve ayağa kalkıp "YETER." diye bağırdım. Herkes susup bana bakınca "Hasta bu adam hasta ziyareti kısa olurmuş. Hadi akşam oldu zaten gidin siz dinlensin biraz." dedim.
Abim "Siz gidin ben kalırım başında." dedi beni burada bırakmamak için Aslı abimin koluna yapışıp "Olmaz işimiz var bizim senle." dediğinde abim Aslıya dönüp ne alaka der gibi baktı. Aslı saçma sapan bir iki hareket yapınca abim kafasını salladı. "Bilge sende gel bizle." dedi abim. Bilge itiraz dolu gözlerle "Abimle kalmak istiyorum." dedi. Alaeddin Bilgeye bakıp "Abim bak sınavların yakın zaten yorulma burada yat dinlen ben iyiyim." deyince Bilge kafasını iki yana salladı. "Abin bana emanet merak etme güzelim hadi git sen." dedim. Bilge ikna olunca yanımdaki Nilüfere dönüp "Size emanet Bilge." dedim. Nilüfer başını salladı.
Abim "Gidip yemek yiyelim önce sonra eve gideriz." dedi. Nilüferin gözleri Orhana takılmıştı ondan beklemediğim bir cesaret gösterip "Orhan Bey sizde gelin yoruldunuz hastanede." dedi. Orhan Nilüfere gözlerini çevirip "Rahatsız etmeyeyim." dedi. Nilüfer "Yok hep beraber gidicez zaten gelin." dedi. Orhan "Peki o zaman bana burada ihtiyaç yoksa gideyim bende." dedi. Alaeddin Orhana bakıp "Yok kardeşim yok git yemek ye sen." dedi muzip bir ifade ile. Orhan Alaeddine sinirli bir bakış atıp "Sende ye yemeğini." dedi kafası ile beni gösterip. O sırada Aslı ile konuşan abim allahtan duymamıştı.
Herkes çıkınca baş başa kaldık Alaeddin ile bir süre sessiz kaldık. "Küs müyüz?" diye sordum Alaeddine bana bakıp "Hayır küsmedik biz hiç." deyince heyecanla yerimde doğruldum. "Ayrıldık sadece." deyince heyecanım beni terk edip yerini hayal kırıklığına bıraktı. "Mektubu okudum." dedim. "Peki" dedi Alaeddin umursamaz bir tavırla ama dikkatle beni izliyordu. Gözlerim dolmaya başlayınca sert bir nefes verip "Ağlama" dedi. Ağlama diyince ağlamaya başladım. Bir süre durup beni izledi ağlamam kesilmedi ama.
En son "Ağlama gel buraya." dedi kolunu kenara doğru açıp. Gözyaşları ile kalkıp yanına gittim. Kolunun altına aldı beni kollarımı beline sarıp sarıldım o da bana sarıldı. Ağlamam daha da şiddetlenince "Ağlama dayanamıyorum şu haline amına koyim yapma şunu." deyince onu daha da üzmemek için ağlamamaya çalıştım.
Bir süre öyle kalıp kafamı kaldırıp yüzünü avuçlarımın arasına aldım. "Özür dilerim sevgilim." dedim. "Dileme." deyince içimdeki bir şeyler kırıldı affetmeyecek sandım "Bir şeyler olabilir aramızda ama yabancıymışım gibi özür dileme canımın parçası." dediğinde gülümsedim. O da ellerinin arasına yüzümü aldı ve dudaklarıma doğru yanaştı. Özlediğim o dudaklara kavuşmak için sabırsızca uzandım. Dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp geri çekilince kalakaldım. Doyasıya öpmek istedim kaşlarım çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mağlup
Teen FictionGenellikle sinirli gergin korkulan Yüzbaşı Alaeddin Ali Akın , cıvıl cıvıl neşeli güleryüzlü sakin Doçent Doktor Gonca Karasu. Abisi ile gittiği cenazede gördüğü askerin herşeyi olacağından habersiz genç doktor...