YAZARDAN
Alaeddin ameliyathane önünde dönüp duruyordu Goncanın kanlı bedenini kucaklayıp sedyeye bırakmasının üzerinden 3 saat geçmişti. Mehmeti arayıp haber vermişti. Mehmet o an Alaeddin neden orda Gonca için neden dönüp duruyor diye sorgulamadı. Kardeşi için ameliyathane dibindeki duvarın dibine çökmüş yaşlı gözlerle bekliyordu. Tam 4.5 saat sonra açıldı ameliyathane kapısı içerden çıkan doktor ile Alaeddin ve Mehmet ayaklanıp koştu doktora doğru. Mehmet hemen "Kardeşim nasıl doktor bey" diye sordu. Meslektaşı için üzgün olan Oğuzun yüzü güldü hemen "Çok iyi kurşunu çıkardık önemli bir yerde değil odaya alıcaz yarın sabaha uyanır." dediğinde Mehmet derin nefes verdi. Alaeddin ise sonunda nefes almaya başlamıştı. Goncayı sevgilisini öyle görünce nefesi kesilmişti şimdi nefes alıyordu. Mehmet Alaeddine dönüp sarıldı "İyiymiş komutanım çok şükür duydunuz değil mi iyiymiş goncam." dediğinde Alaeddinde mehmete sarılıp "Duydum Mehmet çok şükür çok şükür." dedi.
İkiside Goncanın olduğu odanın önüne gittiler. Aslı gelip Mehmeti gidip boş bir oda da kalmaya ikna edip götürdü gitmeden önce Alaeddin minnetle Aslıya baktı. Aslı gülümseyip kafa salladı. Goncaya Alaeddinin iyi geleceğini biliyordu ve bu hayattaki tek dostu için yapmayacağı şey yoktu. Alaeddin yavaşça odaya girdi. Sabah olmak üzereydi hastaneye geldiği saatin üstünden neredeyse 24 saat geçmişti. Gözünden sakındığı sevgilisi öylece yatıyordu yatakta yüzü solgundu. Yanına gidip saçlarını kenara tıp yüzünü tamamen ortaya çıkardı. Yavaşça okşadı güzel sevgilisinin alışgın olmadığı durgunluk canını yaktı. Alnına bir öpücük kondurup alnını yasladı "Uyan artık sevgilim seni böyle görmeye dayanamıyorum. Kalkıp yine gülümse bana nazlı nazlı Alaeddin de yine. İsmim senin dudaklarından başkasına yakışmıyor. Kalk" dedi fısıldayarak bir yaş döküldü gözünden goncanın yüzüne.
Alaeddin Goncanın yanındayken koridorun sonundaki oda adeta savaş alanı gibiydi. Aslı dil döküyordu Mehmete odada kalması için eğer çıkarsa Gonca ve Alaeddini görürdü. Aslı haberi olmadığını bildiği için zor zahmet odaya soktuğu Mehmeti çıkarmamak için uğraşıyordu ama nafile kızın yanındaki koca adamın durmaya niyeti yoktu. Aslının elinden kolunu kurtarıp kapıya doğru ilerlemeye başlayınca aslı hızlıca kapının önüne geçip kapıyı kilitleyip anahtarı aldı. Mehmet kendisi kadar deli olan kızın ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. "Yeter artık be yat işte ne direniyorsun be adam" diye sitem etti Aslı. Mehmet Aslının elindeki anahtara uzanıp "Ver şunu kardeşimin yanına gidicem" dedi Aslı hızla elini kaçırıp anahtarı göğüsüne soktu. Mehmet şok içinde kıza bakarken Aslı "Gel al bakalım alabilirsen" dedi. Mehmet deli olduğuna kannat getirdiği kızın üzerine yürümeye başladı. Aslı anahtarı oraya sokarken bu koca adamın üzerine geleceğini tahmin edememişti
"Napıyorsun be gelme üstüme." diye carladı Mehmete. Mehmet Aslıyı goncanın söylediği kadarıyla biliyordu ama böyle bir deli olduğu kısmı söylenmemişti Mehmete. Mehmet deliydi ama Aslı bin katı deliydi. Mehmet gülüp kızın üzerine gitmeye devam etti "Gel al anahtarı dedin alıcam bende." dediğinde dibine kadar gelen adamla duvar arasında sıkışmıştı Aslı. Bütün gücü ile Mehmeti itti ama nafile milim kıpırdamadı Mehmet. Üstüne keyifle gülen Mehmet, Aslının sinirine tuz biber oluyordu. "Yürü git be üstümden manyak" diye bağırdı Mehmete. Mehmet daha da üzerine gidip kapana kısılan kızın üstüne eğildi. Bu yakınlık Aslıyı bocalattı, Mehmette ondan farksız değildi. "Ver şu anahtarı." dediğinde Aslı daha da hırçınlaştı "Vermiycem." dedi. Yakınlıkları tehlikeli bir yere giderken kapının arkasından bir ses duyuldu "Gonca uyandı Aslı Hanım."
GONCADAN
Varlığını hissettim güvende olduğumu hissettim söylediği sözleri yalvarmalarını duydum benim için akıttığı göz yaşı yüzüme düşünce onun tarafından sevildiğim yine iliklerime doldu. Hafızamı zorladım ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Baktığım hastanın öldüğü haberini verince bana doğrultulan silahı, o silahtan çıkan merminin göğüsümü deldiğini o sızıyı hatırladım. Aslının attığı çığlığı karışan ortalığı adamı etkisiz hale getirip bana koşan Alaeddini en son beni kucağına aldığını şimdi bilincim yerime gelirken yanımda yine Alaeddin vardı. Güç bela gözlerimi araladım her yer bulanıktı bir süre bekledim. Görüntüm yerine gelince alnıma yaslı olan gözleri kapalı Alaeddini gördüm. Kuruyan dudaklarımı aralayıp "Alaeddin" dedim fısıltıyla. Hızla başını kaldırıp bana baktı "Goncam uyandın" dedi emin olmak ister gibi zorla gülümsedim. "Su" dedim. Hızla su verdi bana bir iki yudum su içince boğazımdaki acı his yok oldu. Alaeddin hemen odadan çıkıp koridorda hemşire olduğunu düşündüğüm kişiye "Hasta uyandı doktora haber ver." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mağlup
Teen FictionGenellikle sinirli gergin korkulan Yüzbaşı Alaeddin Ali Akın , cıvıl cıvıl neşeli güleryüzlü sakin Doçent Doktor Gonca Karasu. Abisi ile gittiği cenazede gördüğü askerin herşeyi olacağından habersiz genç doktor...