BÖLÜMDE +15 var rahatsız olan geçsin.
GONCADAN
Sabah gözümü baş ağrısı ile açmıştım. Dün gece ağladığım için başım fena halde ağrıyordu. Bilincim biraz yerine gelince kıpırdanmaya çalıştım ama beni sıkıca tutan kaslı kollar buna mani oldu. Dün Alaeddin ile kalmıştım göğüsünden kafamı kaldırıp uyurken bile mükemmel görünen yüzüne baktım. Ne ben ne o üstümüzü değiştirmeden öylece uyumuştuk. Alaeddin bir anda gözlerini açınca gözgöze geldik. Yüzünde bariz belli olan bir gülümseme vardı.
"Ne oldu niye gülüyorsun" diye sordum onun gibi gülerek. Beni kendine iyice çekerken alnıma bir öpücük bıraktı "Seninle uyanmak mükemmel bir hismiş." dediğinde ona bakıp elimi yanağına koyup sakallarını okşayıp dudaklarına uzandım. Niyetim küçük bir öpücük vermekti ama öpüşmemiz bir anda derinleşmeye başladı. Belimi saran iri kolu bir anda beni altına aldığında şaşkınlık ve nefessizlikten dudaklarımız ayrıldı. Dudakları boynuma ilerledi. Boynuma bir iki öpücük bıraktığında sanki yetmemiş gibi öpmeye devam etti. Öpüşleri ısırıklara dönüştü. Boynuma öpüyor emiyor ısırıyordu. Dudaklarımdan bir inilti kaçınca bakışları gözlerimi buldu. Boynumdan ayrılıp dudaklarımı öpmeye başlayınca önce karşılık veremedim bir an üst dudağımı ısırınca kendime gelip karşılık vermeye başladım.
Bu defa dudaklarımız yeniden ayrılınca alnını alnıma yasladı. Benim öperek şişirdiğim dudaklarından bir fısıltı döküldü "Seni seviyorum." Ona bir cevap vermedim çünkü şuan tutku bedenimi sarmıştı. Alnımı çekip kendime hafif aşağı ittim onun altında. Bu defa boynunu esir alan bendim. Onun yaptığı gibi önce öptüm sonra ısırdım ve emdim. Boynunu hoyratça emerken "Gonca" diye adımı inledi. Gömleğini çıkarmak istedim hatta bunu yapmak için elimi götürdüm ama baş ucumuzdan gelen telefon sesiyle "Hay sikiyim." diye bir küfür çıktı Alaeddinin ağzından.
Güldüm bu haline gözlerini altındaki bana dikti son derece sinirli bir tavırla "Neye gülüyorsun" diye sorduğunda daha çok güldüm. Üzerimden kalkmadan telefona uzandı. Arayan kim diye bakarken kaşları çatıldı. Hala üzerimdeyken telefonu açtı yakın olduğumuz için duyuyordum telefonu "Komutanım önemli bir konu var. Albay sizi sordu bir an önce gelseniz iyi olur." dedi abim telefonun ucundan. Abimin sesini duymak beni afallattı. "Geliyorum birazdan." deyip telefonu kapattı.
Üzerimden kalkıp yataktan çıktı. Bende kalkınca karşımdayken uzanıp yanaklarımı ellerinin arasına alıp dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktı. "Gitmem gerek özür dilerim." dediğinde gitmek istemediğini anladım bende istemiyordum. "Başka sefer telafi ederiz. Hadi hazırlanıp çıkalım." dediğimde kaşlarını çattı. "Sen nereye işin mi var." diye sorduğunda kaşlarımı çatma sırası benimdi. "Ne demek nereye sen gidiyorsun ya işte." dedim. "Sen kal burada işin yoksa hızlıca işlerimi halledip gelirim." dediğinde ona bakakaldım. "Burası senin evin sen yokken kalmam doğru olmaz." dediğimde kaşı havalandı.
"Kal sen burda keyfine göre istediğin yere gir çık." dediğinde itiraz etmek için ağzımı açacakken izin vermeden konuşmasına devam etti. "Ayrıca benim evim sensin 4 duvar 1 çatıyı mı sakınıcam senden." dediğinde on bakakaldım yine. Afallamış halimden yararlandı ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu. "Dolabımdaki kıyafetler sana olmaz ama bir bak yine de üzerimi değişip çıkıyorum ben. Mutfakda da herşey vara ama bir eksik varsa dolabın üstündeki kapıcıyı arayıp iste." deyip kıyafet odasına geçti.
Ben öylece dikilirken yatağın kenarında üzerine yeşil kamuflaj pantolonu üstüne yeşil tişört giyip kamuflaj ceketini eline almıştı. Hızlıca alnıma öpücük kondurdu. "Arayıp haber veririm." dedi kapıya ilerlemeye başladı peşinden gittim. İtiraz etmedim gitmek için normalde asla durmazdım başkasının evinde tek başıma ama burası başkasının evi değildi. Sevdiğim adamın, evim olan adamın, ev olduğum adamın eviydi. Uzanıp boynuna sarıldım. Boynuna bir öpücük bırakınca o da kolunu belime sarıp saçlarıma bir öpücük bıraktı. "Görüşürüz sevgilim." dediğimde ayrılıp yüzüme baktı. "Ne güzel sevgilim diyorsun öyle. Ağzına yakışıyor o ağzını öyle bir öpecem ki gelince unutturma." dediğinde kocaman bir kahkaha attım. "Hadi git artık geç kalacaksın." dediğimde arkasındaki kapıyı açtı. "Görüşürüz sevgilim." deyip evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mağlup
Novela JuvenilGenellikle sinirli gergin korkulan Yüzbaşı Alaeddin Ali Akın , cıvıl cıvıl neşeli güleryüzlü sakin Doçent Doktor Gonca Karasu. Abisi ile gittiği cenazede gördüğü askerin herşeyi olacağından habersiz genç doktor...