Otelde ki işlerini hızlıca halledikten sonra Lojistik şirketine gelen Welat, burada ki işleride bitirip odasında dolaşarak yarın için aklında olan evlilik teklifi planının ayrıntılarını düşünmeye başladı..
herşeyin kusursuz olmasını ve Hasret'in bu teklifini çok beğenmesini istiyordu,
her ayrıntıyı kafasına defalarca tartıyor. Eksik birşey olmaması için aklımdan geçen herşeyi hiç bir detayı unutmamak adına notlar tutuyordu.
Bu konularda ki tecrübesizliği de onu biraz zorladığı anlında oluşan terlerden belli idi
Ona yardım edebilecek, yada akıl alabileceği kimsesi de yoktu..
Herşeyi kendisinin düşünmesi gerekiyodu.
Hasret'in neler sevdiğini, yada en çok nelerden hoşlandığı hakkındada hiç bir fikrinin olmayışı da işini zorlaştırıyordu.Sevdiği kadın, Yiyecek olarak en çok sütlaç seviyor, üzgün olunca da Annesinin mezarına gidiyordu.
Welat onunla ilgili sadece bunları bildiğini farketti, bu bildikleri üzerinden bir evlilik teklifi planı kurup, aklında oluşan bir fikir ile hazırlıklara başladı.Bu planın ilk adımını da iş yerine gelmeden Mermerci ile konuşarak atmıştı.
Şu anlık Tek sorunu Yarın Hasret'i evden nasıl çıkarabilirim konusuydu, Agâh ağaya evliliği kabul ettiğini söylese bile Hasret ile bir yere gitmek için izin isteseyince onun buna izin vereceği meçhuldü..
kendi kendine bununda bir çaresini bulurum, diyip daha fazla kapalı alanda durmaya tahammülü olmadığını düşünerek hızlıca şirketten çıktı.Onun gelişini gören Şahin koşarak arabanın yanına geldi, ama Welat ona kendim gideceğim diyerek ondan arabanın anahtarlarını aldı. Halletmesi gereken çok daha önemli bir konu vardı..
Yüzük..
Welat bindiği arabası ile babasının da annesine özel takılar aldığı kuyumcu ustasının yolunu tuttu ..Hasret ve babası ise kayıt işlemleri için koştururken ufak bir mola vermişlerdi...
Oturdukları üniversite kantinde el ele bir çift gören Hasret, Welat'ı özlediğini fark etti..
Her zaman hayali olan üniversiteye kaydı yapılmıştı ama, burada okurken Welat ile ayrı kalacağını da bildiği için kalbi biraz buruktu..
Welat onun için, belki zamanla düşüncelerin değişir diye iki yıl nişanlı kalma fikrini söylemiş olsa da..Hasret Welat'a hissettiği duygularından emin olduğu için,
bu iki yıl içinde ya Welat kendini unutur korkusuna kapılmıştı.Welat ise yüzük almak için girdiği kuyumcuda, ustayı delirtmiş, onun gösterdi hiç bir yüzüğü beğenmemişti,,
Welat bütün dükkanın altına üstüne getirerek Hasret için en uygun yüzüğü en sonunda bulmuştu.. taşı tıpkı zümrüt gözlü sevdiğine benzeyen yeşil yakut el işlemesi bir yüzük almıştı..
Welat kuyumcudan çıkarken yüzüğün parasına ilaveten berbat hale getirdiği dükkan için de ücret ödemişti..
O dükkandan çıktıktan sonra ise kuyumcu ustası onun arkasından, Allah'ın delisi diyerek karman çorman olmuş tezgahına bakıyordu..Serhat ise babasını kırmamak için oturduğu yemek masasında kendisi için hazırlanan yemekleri yiyor, Bir yandan da babasının kendisine heyecanla anlattıklarına eşlik etmeye çalışıyordu...
Babasının anlattığı konular ve bahsettiği kişiler hakkında en ufak bir fikri olmamasına rağmen babasının neşesini bozmadan dinliyordu..
Esma hanım ise yine aynı suratsızlığı ile masada oturuyor, kocasına ve oğluna ekşi yüz ifadesi ile arada bakarak ikisinin de iştahını kaçırıyordu..Serhat eve geldiğin de sadece hoşgeldin diyen annesi, bir daha kendisi ile hiç konuşmamıştı.
Ve bir anda Oturdukları masada oğluna bakarak diğer cümlesini kurdu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adın benim kaderim
Romancetek amacı babasının intikamını almak olan bir ağa.. babası tarafından hor görülen bir kız... intikam ve acıdan doğan kara sevda... Adamın dilinden dökülen cümleler kadının kalbini parçaladı.. "Ben sana hep Hasret kalmaya mahkum edildim, ADIN BENİ...