Welat Serhat ile ayrıldıktan sonra Hasret'i görmek için Agâh Ağa'nın konağına giderken kolunda ki saate baktı.. gördüğü saat ile daha erken olduğunu farketti. Hasret'in penceresinin önünde iken onu hala sokakta olan birileri görebilir, bu yüzden de Hasret'i yine zor bir durumda bırakabilirim düşüncesine kapıldı... Bu endişe ile biraz düşününce, önce eve gitmeye karar verdi..
Hem gün için çok koşturduğu için çok terlemişti, hemde üzerinde ki kıyafetleri sıradan duruyordu...
Hasretin de kendisini böyle görmesini istemediği için arabasını eve doğru sürdü...Geldiği konakta sessizce odasına çıkan Welat,
Öncesinde kısa bir duş aldı.. evden çıkmadan yatsı namazını da kıldı.. şimdi ise tek sorunu ne giyeceğim idi.. asla kendine yakışan kıyafet seçimi hakkında bir fikri yoktu... Belki de tek anlamadığı konu buydu... Elbise dolabını açan Welat öylece bakındı.. tişörtleri kargo pantolonları hep göz önünde durur her sabah eline ilk geleni giyip çıkardı...
Dolaba biraz daha bakan Welat, geç kalmak istemediği için siyah bir gömlek ve krem bir pantolon seçerek üzerini giyindi.. son olarak aynanın karşısına geçerek kemerini takan Welat, aynada ki görüntüsüne baktı..
Nasıl göründüğü hakkında bir fikri yoktu..
Saçlarını ve sakallarını da taramaya başladı..
Kendisine azda olsa çeke düzen verdiğini düşündü, bu sefer masasının üzerindeki parfümlere göz gezdirdi...
Kendisi ile ilgili sadece güneş gözlüğü, rahat ayakkabı ve saat dışında alışveriş yapma huyu yoktu, ama lojistik işinde yurtdışından birlikte çalıştığı ortakları kendisine her zaman parfüm hediyesi getirmişlerdi.. bu parfümleri hediye olduğu için odasına koysa da pek kullanmayı tercih etmiyordu.
Onun için temiz kokmak düzenli duş alıp abdestli gezmekten ibaretti..
Baktığı parfümlerin bir kaçını kokladı hiç birisi içine sinmeyince zaten duş aldım gerek yok diyip parfüm sıkmadan odadan çıktı..Saat on biri geçmişti, sessiz hareket ederek evden çıktı. Arabasına binerek Agâh Ağa'nın evinin yoluna süren Welat Şer, Yirmi sekiz yaşına kadar asla yapmam dediği ne varsa iki haftada bir kız sayesinde yapar olmuştu.. bunları düşünüp kendine hem kızdı hem de istemsizce güldü..
Hasret için de durum aynı görünüyordu. babası ile eve geldiklerin de koşarak odasına çıkmış ilk işi de Welat'ı aramak olmuştu. ondan duyduğu akşam geleceğim cümlesinden sonra mutluluktan ne yatığını bilemeden analığı Havvaana'yı bile öpmüş, evin için de leyla gibi dolaşıyordu. analığı ve babası Hasret'in bu neşesinin sebebi olarak okul kaydının yapılması sanıyor iken, Zeliha ise onun bu hareketlerinden şüphelenmeye başladı. akşam yemeğini de hızlıca yiyen Hasret masadan bugün çok yoruldum erken yatacağım diyerek izin isteyip kalktı. ve hızlıca odasına geçti. Welat gelmeden öncesin de bir duş aldı, sonra dolabından güzel bir kıyafetini seçerek hazırlanmaya başlamış iken odaya baskın yapar bir şekil de Zeliha girdi.
Hayırdır, küçük hanım uykunuzda baloya davetlisiniz galiba, diyerek az önce çok yorgunum yatacağım diyen Hasret'in iki dirhem bir çekirdek hazırlanmış haline ima da bulundu.
tahminleri doğru çıkmıştı, küçük hanım bir dolaplar çeviriyordu.
Hasret onun ima dolu sözleri ve bakışlarına, hemen bir yalan uydurması gerektiğini düşündü, eğer Zeliha Welat'ın geleceğini anlarsa asla odadan çıkmaz, Welat'ın da odaya girmesine izin vermezdi. Aklına gelen ilk fikirle de, özenle giyindiği kıyafetleri çıkarmaya başlayan Hasret,
"aman be Zeliha ne işi çevireceğim, gecenin bu saatinde, yarın Welat babamla konuşmaya gelecek ya ona güzel görünmek için elbise deniyordum" dedi.
Zeliha Hasret'ten duydukları ile haklı olabileceğini düşündü, söz konusu Welat olunca bu kızın aklı gidiyordu. onun giyindiği kıyafetleri çıkarırken gören Zeliha, daha fazla üstelemeden Hasret'e,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adın benim kaderim
Storie d'amoretek amacı babasının intikamını almak olan bir ağa.. babası tarafından hor görülen bir kız... intikam ve acıdan doğan kara sevda... Adamın dilinden dökülen cümleler kadının kalbini parçaladı.. "Ben sana hep Hasret kalmaya mahkum edildim, ADIN BENİ...