Şer 21 yaşında

1.6K 125 3
                                    

Benim için daha öncekilere göre biraz daha rahatlamış bir sabaha uyanmıştım..
Galiba Dün sakin geçen toplantı bu rahat uyandığım sabahın etkisiydi.. uyandığımda saat yediye geliyordu.. sabah ezanını duymak isteyip odamda ki pencerenin önüne gelip camı açtım Şubat soğuğu yüzüme hem ürperti ile hemde içime bir dinginlik verircesine çarptı.. camda derince nefes alarak esnedim..
Ben yeni aydınlanan Mardin sabahına bakarken ezan seside duyuldu... Ezanı dinleyip sonrasında banyonun yolunu tuttum Güzel bir duş rahat uyandığım sabahı daha da rahat bir hale getirmişti. . banyodaki işimi bitirip odama geçtim.kiyafet dolabından Ne anneme burun kıvırtacak ne de beni rahatsız etmeyecek bir kıyafet seçip giyindim .Namaz borcumu da yerine getirip odamdan çıktım...
Sultan dadı salona kahvaltılık götürüyordu beni görünce Hayırlı sabahlar ağam dedi.. başkalarının dilinden duyduğun bu sıfat onun ağzından duyunca hala bana tuaf geliyordu..
Annem kadar üzerimde emeği olan bir kadındı..

Odamdan çıktığım balkondan salona doğru ayaklanmaya devam ederken gün aydınlanmıştı. kolumdaki saaate baktım Saat sekize geliyordu.. sonra annemin sesini duydum bir yerlerde baya sinirli sinirli bağırma sesi geliyordu .

Sesin geldiği tarafa bakındım Murat'ın odasıydı.. o tarafa doğru yürüdüm kapıya gelince annemin sinirle söylenen sesi dahada netleşti .

"Kocaman oğlan oldun hiç birşeyi demeden yapmıyorsun şu odanın haline bak hayvan bağlasan durmaz.. "

Ah anne ah yıllar değişmisti ama senin azarlama yönteminde bir değişme  olmamıştı Murat'ın yaşında iken her sabah aynı sözleri bana da söylediği aklıma gelince gülmeme engel olamadım..

Ben sessiz sessiz dinlerdim ama Murat her söylemesine karşılık veriyordu..
Annem o karşılık verdikçe daha çok sinirliniyordu...

Bende odaya girince Murat koşarak Arkama saklandı..

Abi ya şu anneme biyşey söyle hem benim özel alanıma izinsiz giyiyor hemde herseyime de kızıyoy.. bu çocuk gelişimi için iyi biyşey değil..

Murat 10 yaşında idi ama, küçük dil sorunu yüzünden r leri söylemekte zorlanıyordu..

Yinede söylediklerini duyunca hakkını savunmak konusunda bu yaşta baya iyiydi.. belki benim vazgeçtigim hukuk hayalini ilerde o gerçekleştirirdi.. diye geçti aklımdan ama
Annemde onun söylediklerini duyunca..

Bak bak, Çocuk gelişimiymiymiş ağzından çıkanlar hiç çocuk kelimeleri değil ama çabuk uniformanı giy diye benim arkama doğru gelip ona bastonunu kaldırdı...

Annemin elindeki bastonu tutup yere indirdim .
Senin bu bastonu niye taşıdığın belli olmaya başladı Dilber Sultan diyip güldüm..
Gözlerini Murattan bana çevirdi...

Onun birşey demesine izin vermeden hadi biz çıkalım artık  o on yaşında bir delikanlı ya kendisi giyinip gelir.. sen niye kendini yıpratıyorsun diyip koluna girdim...

Arkamda duran Murat'a da gözümle hadi diyerek üniformasını gösterdim oflayara giyinmeye yöneldi...

Koluna girdigim annemle kapıya doğru giderken bak birde of çekiyor diye hala söyleniyordu..

Kapıdan çıkıp salona doğru giderken Mirhan'ın odasının kapısı açıldı.. üniformasını kendi tarzıyla giyinmiş omuzunda eğreti taklı çantasının fermuarı açık bir şekilde ayakkabılarını giymeye çalışıyordu....
Annem bu sefer elindeki bastonu ona doğru kaldırıp bak bir de bu var.. hadi ötekine çocuk diyoruz peki bu kazık.. buna ne demeli..
Elinde Onu göstermek için  kaldırdığı bastonu sallayarak
bak bak şu haline bir bak,
Yakası bir yerde paça bir yerde.
Ah Güzel Allah'ım nedir benim bu çilem belli oldu bunları ben yola sokamıycam diyip tekrar söylenmeye başladı..
Ben daha tamam anne demeden Mirhan birini giyip birinin arkasına bastığı ayakkabısı ile  yanımıza gelip
"her sabah bizi iteleteye iteleteye okula yollamaya çalışmaktan bir bıkmadım anne ya! hem herkes okuyacak diye bir kural yok benim yapım okula gitmeye karşı bir yapı demek ki, dedi..

Adın benim kaderimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin