Serhat kendine bunu yapan kişiyi hala görmeden sinirle söylenmelerine devam ediyorken, bir anda duyduğu ince ses ile kafasını kaldırdı, yüzündeki mahçup bir ifadeyle kendisine mendil uzatan Hasret'le göz göze geldi..
Karşısında gördüğü kızın güzelliği Serhat'ı isim veremeyeceği garib bir duyguya sürükledi, berbat olmuş kıyafetlerini ve sıcak kahvenin yaktığı canını unutup, Hasret'in karşısında duruşunu dikleştirerek onu görmeden söylediği kırıcı cümleler için, içinden kendine kızmaya başladı..
yıllardır İstanbul'da yaşarken bir çok kız ile tanışıp arkadaşlık etmiş bir adamdı, bu zamana kadar tanıştığı hiç bir kıza duygusal hisler beslememiş, hepsiyle arasında ki arkadaşlık sadece özel anılar olarak kalmıştı, aşk denilen duygunun varlığına inanmayan bir insanken, kafasını kaldırır kaldırmaz karşısında ki bu güzelliğe ilk gördüğünde kalbinde oluşan hisler onun kafasını baya bir karıştırmıştı.
Hasret ise yaptığı hatanın mahcubiyetini taşıyor, karşısında ki adamın üzerini maâf etmenin telafisini düşünüyordu. Kafasını kaldırıp Yüzüne bakan ama hala uzattığı mendili almayan adamın kendisine çok kızdığını düşündü. Hasret karşısında ki Adamın üzerini görünce içinden ne söylese haklı diyordu.. adamın beyaz gömleği kahve lekeleri dolmuş. Pantolonu da çok ıslak görünüyordu..
Hasret uzattığı mendili hala almayan adama kendini affettirmek için biraz yaklaştı,
elinde ki mendili ile adamın üzerindeki lekeleri silmeye çalışarak, Serhat'a "kusura bakmayın kapının arkasında sizi farketmedim" diyordu..
Serhat üzerinde ki kahve lekelerini mendili ile silmeye çalışan bu güzel kızın daha fazla kendisini mahçup hissetmesini istemedi.
Nazikçe Hasretin elinde ki mendile uzandı. Serhat'ın bu hareketini farketmeden Hasret hala memdiliyle lekeleri silmeye çalışırken elinde hissettiği yabancı el ile istemsizce
irkilerek. Mendili hızla bırakıp kendi elini geri çekti..Serhat'ın sadece iki saniye dokunduğu elin pürüzsüz ve yumuşaklığı ile kalbi yine titreriken, Hasret az önceki bu durumdan utanarak çok yakınında durduğu adamdan bir iki adım uzaklaştı..
Aralarında ki mesafeyi açan Hasret, adamın yüzüne bakmak yerine yere bakıyordu.
Serhat elinde kalan mendil ile bu sefer üzerini kendisin silmeye başlayıp Hasret'e bakmadan
"görünmez bir kaza oldu işte, önemli değil" diyerek karşında ki utangaç ve mahçup kızı rahatlatmak istedi...
Hasret adamın sinirinin geçmesine sevindi,
İsteyerek yapmamıştı sonuçta,,Hasret tam adama anlayışı için teşekkür etmek isterken mekan kapısının cam kısmından babasının geldiğini farketti. Hiç tanımadığı karşımdan ki adamla yan yana duruşlarının yakın olduğunu düşünüp geri geri daha çok adımlayarak adamdan iyice uzaklaşmaya başladı. iki gün içinde babasına bir başka olayla daha yakalanma fikri baya biz korku sebebiydi..
Serhat üzerinde ki lekeleri iyi, kötü sildikten sonra Hasret'e doğru bakmak için kafasını kaldırınca, az önce bir adım uzağında ki kızın camdan dışarı korku ile Bakarak yavaş yavaş geri adımlar attığını farketti..
Kızın baktığı yöne bakınca mekana doğru yürüyen 50 yaşlarındaki bir adama korku ile baktığını fark etti. Hasret'in o adam yüzünden kendisinden uzaklaştığını anladı.
Serhat Hasret'in korkulu gözlerle baktığı adamı eli ile göstererek "size zarar mı vermeye geliyor yoksa" diye sordu..
Hasret duyduğu bu soru ya, Serhat'a dönerek panik dolu sesine, ellerini de sallayarak, cevap verdi..
"yok hayır, o adam benim babam, siz ile beni böyle görünce yanlış anlayabilir o yüzden sizden uzağa geçtim" dedi
Serhat Hasret'in söyledikleri ile böyle paniklemesinin sebebini anladı, şuan bulunduğu konun Diyarbakır'dı ve herşey yanlış anlaşılmaya müsaitti.. buralarda bir kız ve bir erkek çok yakın durunca bunun normal karşılanmasını beklemiyordu.. Agâh Ağa'nın iyice yaklaştığını gören Serhat Hasret'in kendisi yüzünden zor durumda kalmasını istemediği için,
"ben de lavobaya geçiyorum zaten böyle olmayacak ellerimi de yıkamam gerekiyor"
diyerek, Hasret'in cevabını beklemeden mekandaki lavabo işareti olan yöne yürüdü.. Hasret ise yanından hızlıca geçip giden adamın arkasından derin bir nefes aldı. Serhat'ın gitmesinin üzerinden sadece iki dakika sonrası Agâh ağa mekanın kapısını açarak içeri girdi. Hasret'i kapının arkasında öylece durur bir vaziyette görünce merakla sordu.. "ne oldu kızım neden gidip bir masaya oturmadın da burada bekliyorsun" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adın benim kaderim
عاطفيةtek amacı babasının intikamını almak olan bir ağa.. babası tarafından hor görülen bir kız... intikam ve acıdan doğan kara sevda... Adamın dilinden dökülen cümleler kadının kalbini parçaladı.. "Ben sana hep Hasret kalmaya mahkum edildim, ADIN BENİ...