WİLSON KURTLARI

....

Luna honest

Hava ılıktı üşütmüyordu.
Çadırlarımızı kurduk alex ateş yakmak için ormandan odun toplamaya gitmişti yerimiz nehir kıyısındaydı su sesi insanı rahatlatıyordu.
Ayak çıtırdısı duyunca arkamı döndüm alexti. Kucak dolusu odunla gelmişti çok güçlüydü kol kasları çok çekici duruyordu.
Bana gülümseyerek
"Evet bu akşam donmana izin veremem güzellik "
Odunları yere bıraktı ve çantasından kipriti çıkarttı
Ateşi yakması 5 saniyesini almıştı erzak çantasında moka potu çıkarıp
"Ee o kadar odun getirdim sana zahmet bir kahve yapabilirmisin?"
Mahçup bir şekilde güldüm "olur tabiki sen dinlen 5 dakikaya hazır"
Erzak torbasından kahveyi alıp demlenmeye bıraktım
Alexde o sırada bir ağaca sırtını dayamış ormanı izliyordu
Kahve hazır olmuştu bir kupa alıp alexe uzattım ve yanına oturdum
"Alex senden bahsedelim hep benden konuşuyoruz nerde doğdun nerelisin kardeşin varmı? "
Alex kahkaha atmıştı "yavaş güzellik , teksasta doğdum bir ablam vardı ama 2 sene önce kaybettim anne baba yok "
"Çok üzüldüm ailen için " alex umursamaz bir şekilde
"Üzülme güzellik biz vampirler bu duruma alıştık yaşlanmıyoruz ailemizdekiler yaşıyor ve ölüyorlar"
Ne diyeceğimi bilemediğim için uzaklara daldık kahvelerimiz bitmişti karnımız acıkmıştı tabi benim yemek anlamında alex için öyle değildi sanki
"Ben biraz dolanıyım sen dikkatli ol ayrılma yerinden "
"Sen nereye gidiyorsun "
"Senin kanını içemeyeciğime göre birşeyler bakınayım dimi ama " diyip gülümsedi
"Bencede tamam sen rahat ol ben buradayım müziik açarım "
Alex hızla yanımdan uzaklaştı.

Erzak çantasında hamburger sandivç kek meyve suyu ve ton balıklı salata çeşit çeşit şeyler vardı seçmekte zorlandım
En sonunda güzel pancarlı bir salata gördüm yanına da sandivç açtım birde taze sıkım meyve suyu aldım ve
Oturdum yemeye başladım. Sakin bir müzik açtım

Yemek ağırlaştırmıştı biraz yürümek istedim ama karanlıktan biraz ürperdim bu fikir iyi gelmedi
O yüzden yere birşey serip yoga yapmaya başladım

Ayak çıtırdısı duyunca irkildim.
Bir ceylandı dolunayın muhteşem ışığı ile çok güzel duruyordu.
Ses çıkartmamaya çalıştım izlemek istiyordum beş on dakika sesizce izledim sonradan bir gölge gördüm ceylana saldırdı gözlerim buğulanmıştı çığlık attım
Panikle ellerimi ağzıma kapattım ve ağacın arkasına saklandım ceylana saldıran neydi kurumuş yaprak sesleri bana doğru yaklaştığını duyuruyordu
Çok korkuyordum bacağımdaki saklı bıcağı çıkardım hazır olmam gerekiyordu Benden beş altı metre uzağımdaydı nefesimi kontrol ettim gözlerimi kapattım ses yapmadan çadırdan uzaklaşmam lazımdı çalıların arasında saklanarak biraz uzaklaştım ama nerede olduğumu bilir gibi yanaşıyordu.

Küçük kayaların oradan kaçmaya başladım sesizce uzaklaştıkça nafileydi hissediyordu ormanda koşarken durdum etrafıma bakınmaya başladım kaybolmuştum  alexi aramak için telefonumu çıkardım siktir çekmiyor
Az öteden bir gölge geçti telepatiyle alexle konuşmak istiyordum alex nolur duy

Duymuştu " nerdesin luna noldu "
"Ormanlık alanda kayboldum sıralı ağaçlar var  biri var burada alex çabuk bul beni"

O adam karşımda duruyordu kendimi korumaya almak için birşeyler fısıldadım ve çembere aldım kendimi  adam daha da yaklaştı esmer iri yarı kolunda bir dövmesi dikkatimi çekti
saçlarını sıkı bağlamış  elinde oku vardı bana doğru sabitledi fırlatmasına müsade etmeden ok ve yayı ateşe verdim sinirlenmişti
"Olay çıkmasın git lütfen arkadaşım yakında ve seni görmeden git"
Alaycı bir gülümseme ile "şu vampir arkadaşın mı?"
"Sen nerden biliyorsun kimsin"
Adam bir adım geldi " ben avcı adrian sana zarar vermek istemiyorum ama zor kullanmayalım sen benimle gel bilmediğin şeyler var "
"Seninle gelmeyeceğim adama karşı ellerimi kaldırdım beni geri püskürttü sarsıldım çember bozuldu
"Sen büyü yapabiliyorsun " dedim bana doğru gelirken bir kurt saldırdı
Luketu ama nasıl  ne olursa olsun şükürler olsun kavga etmeye başladılar adam cebinden küçük sopa çıkardı bir düğmesi vardı sanki, büyüyünce uçlarından sivri bıçaklar çıktı.

Luke gelecekken çember içine aldım adam sinirle bana dönüp luke birşeyler yapmaya çalıştı ama luke hızlıydı boynuna ısırık darbesiyle adamı yere düşürdü  üstünden arka tarafına zıplayınca ateş büyüsü yapıp çember içine aldım.
Yerinden doğruldu kımraşamadı bir yere luken yanına gelip
Avcıya döndüm "adrian bak yaranı düzeltebilirim ama beni neden aradığınızı söyle sana yardım edeyim ve git "
Alex ağaçlıkların oradan çıkageldi luke sinirle alexe hırladı yanıma geldi "özür dilerim ceylan kokusu ile karıştırdım "
Elini tutup tamam der gibi sıktım
"Adrian hadi söyle " adrian bana bakıp "ateş büyüsü demek çok az insan başarabilir aynı baban gibisin "
Ne diyordu bu benim babam normal bir insan " sen ne saçmalıyo-" sözümü tamamlayamadan kanlar içinde yere yığıldı eğildim nabzına baktım "ölmüş "
Luke insan formuna dönüp alexe saldırdı
"Sen bu kızı böyle mi? Koruyorsun piç " kendi aralarında laf dalaşına başladı sonra da yumurukları konuştu bense adamın başına kafasına ellerimi koymuş görmeye çalışıyordum...