6. BÖLÜM

20 7 0
                                    

Duyduğum şey karşında şok oldum. Boynumdan ipi çözdüm ve beyaz sandalyenin üstünden indim. Sandalyeyi balkonun altına hızlıca koydum evin önünde anneannemgilin gelmesini bekledim. On dakika içerisinde dayımın arabası ile yanıma geldiler. Hızlıca arabaya bindikten sonra dedemin doğup büyüdüğü köye gittik. Sessiz ve gergin yolculuğun ardından köye vardık. Dedemin eskiden oturduğu eve gelmiştik. Evin önü çok kalabalıktı. Evin önündeki yolda bile insanlar oturmuş ağlıyorlardi. Dedem düne kadar hastanede kalıyordu fakat bugün vefat etmişti. Şimdi Beren ne kadar duygusuzsun nasıl ağlamadın ? Dediğinizi duyar gibiyim. Fakat o an içimden ağlamak gelmedi. Evet dedemi seviyordum hemde çok. Ama şu ana kadar hiçbir ölümde ağladığımı hatırlamıyorum. Bu gün o kadar garip geldi ki. Hemen bitmesini istedim. Hatta bunların bir rüya olmasını istedim. Ama olmadı. Dedemin öldüğü gece eve gitmek istemedim. Çünkü Evin her köşesinde dedem ile bir sürü anılarımız vardı. Balkonda bize bilmece sorması, beraber bahçede yürüyüş yapmamız, geceleri bize anlattığı eski anıları, dedem ile saklambaç oynamamız ve daha sayamadığım bir sürü anı. O gece benimle yaşıt olan kuzenimin evinde kaldım. Sabah erkenden kalkmıştım. Ve hava soğuk olmasına rağmen balkona çıktım. Dedemin öldüğü gün yani dün yağmur yağmıştı. Sanırım bugünde yağacaktı. Acaba o telefona bakmayıp intihar etseydim nasıl olurdu? Kesinlikle böyle kötü bir haberi almazdım. Kendime bir kez daha kızdım. Soğuk hava yüzüme doğru sert bir şekilde eserken teyzem yanıma geldi. Ona buralarda olacağımı söyleyip aşağı indim. Evden çıkmadan yanıma büyük dolu bir bidon aldım. Yolda giderken gördüğüm her çiçeği kopartıp dedemin yanına doğru ilerledim. Mezar taşı yoktu sadece bir tahta çakılıydı o kadar. Tahtayada dedemin kefeni bağlanmıştı. Dedemin yanına oturdum. Getirdiğim bidonu toprağın üzerine yavaşça döktükten sonra özenle koparttığım çiçekleri çakılı olan tahtanın yanına koydum. O gün uzun uzun dedemle konuştum. O yaşarken anlatamadığım her şeyi ölünce anlattığım için kendime kızdım. Ona hastaneye gitmeden doya doya sarılmadığım için kendime tekrar kızdım. Onunla daha bir sürü güzel anı biriktirmediğim için kendime tekrar ve tekrar kızdım. Ayrılma vakti tekrar geldiğinde ellerimi açtım ve dedem için dua ettim. Telefonum çaldığı için oradan ayrılmak zorunda kaldım. Arayan babamdı ve beni almaya gelmişti. Daha sonrasında ise büyük bir hüzünle eve geri döndük.





Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın dostlar :D

ADAVETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin