2. BÖLÜM

43 8 3
                                    

Sabah kahvaltı bile etmeden evden çıkmıştım. Saat 08.28'ti ve müdür geç kalanlara çok kızıyordu. Okula koşarak girdiğimde müdürün Türkçe öğretmeni ile konuşmasını fırsat bilip hızla sınıfa girdim. Allah'tan hoca daha girmemişti. Sırama tam oturacağım sırada sıradaki kocaman ayak izlerini gördüm. Birisi sıramın üzerine basmıştı. Çantamdan çıkardığım ıslak mendil ile güzelce sildim. Hala oturmaya içim rahat etmiyordu ama yapacak bir şey yoktu. Ben daha sırama oturmadan hoca girmişti. Ders Kur'an-ı Kerim idi. Hoca tabiki de Kur'an okutturuyordu ve ben doğru düzgün okuyamadığım için her seferinde ilk benden başlardı. Bugün de öyle oldu. Çıkardığım her kelimeye arkamda oturan kızlar gülüyordu. Öğretmende onlara katılıyordu tabiki. En sonunda dayanamadım ve dolan gözlerimle Öğretmene daha fazla okumak istemediğimi söyledim. İlk  teneffüste beni yanına çağırdı ve dalga geçer gibi yanlış söylediğim şeyleri taklit ederek söyledi. Zaten dalga geçiyordu. Sırf Beyza ve kankaları gülsün diye benimle dalga geçiyordu. Sınıftan koşar adımlarla tuvalete kaçtım. Okulda ağlamaktan her zaman nefret etmişimdir. Birisi ile durmadan dalga geçilmesi hiç hoş bir davranış değildi. Üstelik bunu öğretmenler de yapıyorsa. Şimdiki ders bedendi çok güzel değil mi? Bu okula başladığımdan beri beden derslerinden hep nefret etmişimdir. İlk derste tabiki sınıfta oturup kitap okudum. Teneffüs zili çaldığında direkt abimin sınıf kapısının önüne geldim. Kalabalığın çıkmasını bekledikten sonra içeri girdim ve abimin yanındaki boş sıraya oturdum. Ders zili çaldığında abime veda ettim içimden küfür ederek sınıfa doğru ilerledim. Kızlar öğretmen masasının yanındaki kalorifere yaslanmış bir şeyler konuşuyorlardı. O bir şeylerde benim hakkımda bir şeylerdi. Nerden anladın diyeceksiniz şimdi resmen bağırarak konuşuyorlar çünkü. Onlara kulak vermedim ve not defterimi ve kalemimi alıp sınıftan çıktım. Koridorda elimde kalemim ile bir şeyler karalarken sınıf öğretmenim beni yanına çağırdı. Öncelikle neden her zaman tek başıma olduğumu sordu. "Çünkü yalnız olmayı seviyorum."dedim. Ama aslında sevmiyorumdum nefret ediyordum hatta. Fakat böyle bir okulda yalnızlık en iyisiydi inanın bana. Daha sonra benimle biraz daha sohbet etti ve tekrar yalnız kaldım. Sınıf öğretmenimi hiç sevmiyordum. Zaten az öncede alay edercesine sohbet etmişti. Her zamanki gibi sınıftakilerin başarılarından ve onların haklı olduğundan söz etti. Bugün kararımı vermiştim 1 ay sonrasına alarm kurdum ve beklemeye başladım. Yapmaktan korkmadığım tek şey intihar etmek olacaktı.

ADAVETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin