~•~
"Bara gideqlim mi ?" Jisung Minho'ya baktığında göz göze geldiler. Uzun süredir eğlenceli şeyler yapmadığı için bu fikir Jisung'a çok cazip gelmişti. Minho ya hava hoştu. Eğlenmeyi seven bir tipti.
"Olur gidelim." Herkesin onaylamasıyla Jisung ve Minho odalara dağıldılar hazırlanmak için. Diğerleri zaten hazırdı. Jisung bol mavi pantolon ve üstüne yıldız desenleri olan mavi crop giymişti. Minho ise o da mavi bol pantolon giymiş ve mavi tişört giymişti.
İkiside aynı anda odalardan çıkmışlardı. Sanki anlaşmış gibi uyumlu giyinmişlerdi. Hep beraber evden çıktılar. Chan ve Seungmin'in arabasının arka koltuğuna Changbin ve Felix oturmuştu. Minho'nun arabasının ön koltuğuna Jisung, arka koltuğa ise Hyunjin ve Jeongin oturmuştu.
Bar çok yakında değildi. Yarım saatlik bir mesafe vardı. Araba yolculuğunun sonunda varmışlardı bara. Teker teker indiler arabalardan. İçeri girip koltukların olduğu yere geçtiler. Yüksek müzik kulaklarını doldururken sırayla koltuğa dizildiler.
Garsonun gelmesiyle Jisung ilk önce hafif bir şey içmeye karar vererek kokteyl almıştı. Minho ise direkt ağır alkollü içki içiyordu.
Changbin ve Chan hararetli bir sohbet ederken Felix ve Seungmin ise birbirlerine kendilerini bahsediyorlardı. Hyunjin ve Jeongin ise okul hakkında konuşuyorlardı.
Jisung yanından geçen garsonu durdurmuş ve daha ağır bir içki almıştı. Yavaş yavaş kafası uçuyordu. Sendeleyerek ayağa kalktı. Piste doğru ilerliyordu. Sonuçta buraya eğlenmeye gelmişlerdi değil mi ?
İnsanların arasına karışıp müziğin ritmiyle dans ediyordu. Minho ise onun gidişini izlemiş ve bir süre dans edişini izlemişti. Gözünü ondan ayırmadan bardağında ki içkinin hepsini içti.
Keskin ve acı tat boğazını yakarken ayağa kalktı. Adımları onu Jisung'un yanına götürüyordu. Jisung'un beline kollarını doladığında Jisung da gülümseyerek kollarını onun boynuna doladı.
Jisung çok içen birisi değildi ve şimdiye kadar içtikleri onu sarhoş etmişti. Bakışlarını birbirlerinin gözlerinden ayırmadan dans ediyorlardı. Arkada çalan şarkı bitip slow bir şarkı başlamıştı.
Minho Jisung'un diliyle ıslattığı pembe dudaklara bakışını kaydırmıştı. Bir eliyle Jisung'u bedenine yapıştırdı. Diğer eliyle ise Jisung'un yüzüne çıkarıp baş parmağıyla dudağının kenarını okşuyordu. Şuan da ikiside mantıklı düşünemiyordu.
Jisung Minho dan oldukça çok etkilenmişti. Kızıl saçlarıyla bir sanat eseri idi. Minho'nun dudaklarına açlıkla bakıyordu.
Ve daha fazla dayanamadılar. Jisung Minho'nun boynunda ki ellerini yanağına yerleştirip kendine doğru çekerken, Minho da Jisung'un dudağında ki parmağını çekip yanağına yerleştimişti. En sonunda dudakları buluşmuştu.
Kimse hareket etmiyordu. Sadece dudakları birbirine değiyordu. Minho daha fazla bekletmeden dudaklarını oynattı. Jisung'un karşılık vermesi uzun sürmemişti. Yarın ne olacaktı kimse bilmiyordu ama tek bildikleri şey birbirlerinin dudaklarına bağımlı olacaklarıydı. Etraftaki herkesten bağlantılarını koparmışlardı. Sadece kendileri vardı.
Açlıkla öpüyorlardı. Minho ellerini Jisung'un kalçalarına koyup kucağına aldı. Jisung ise vakit kaybetmeden bacaklarını Minho'nun beline doladı. Uzun uzun öpüştüler. Minho kucağındaki Jisungla beraber arkalarda ki odalara girdi.
Yavaşça Jisung'u yatağa yatırmış ve üstünde ki yerini almıştı. Uzun öpüşmeden sonra Minho'nun dudaklarının yeni rotası Jisung'un boynu olmuştu. İnce deriye dişlerini geçirdiğinde Jisung inlemesini saklayamamıştı.
Emip ısırdığı yerlere öpücüklerini kondurduktan sonra başını kaldırıp derin derin nefesler alan ve kendinden geçen Jisung'a çevirdi bakışlarını. Son kez dudaklarına öpücük kondurmuş kafasını Jisung'un boynuna yerleştirdiğinde ikiside sızmıştı.
***
Sabah Minho'nun telefonundan çalan alarm sesiyle uyanmışlardı. Minho ağrıyan başıyla küfredip alarmı kapattı. Jisung ise gözlerini açtığında kaşlarını çatarak etrafa baktığında, Minho kapattığı gözlerini açtığında etrafına bakınıp kafasını yana çevirdiğinde, Jisung da kafasını ona doğru çevirmişti.
Göz göze geldiklerinde Jisung çığlık attı ve popo üstü yere düşmüştü. Minho ise şokla Jisung'a bakıyordu. Kimse bir şey demiyordu. Jisung düştüğü yerden kalkıp gidecekken odanın duvarındaki aynaya baktığında kala kalmıştı.
Boynu mosmordu. Elini alnına vurup hızla çıktı ordan. Minho da onun peşinden çıkmıştı. Hızlı adımlarla Jisung'a yetişmeye çalışmıştı ama nafileydi. Gelen taksiye hemen binip uzaklaşmıştı.
Minho da arabasına binip villaya doğru sürdü arabasını. Jisung ondan önce varmıştı. Odasına girdiğinde yere çöküp kapıya yaslandı. İçinde çok garip bir his vardı. Mingiyle zorunlu evlenmiş olsalar da onu aldatmıştı. Ama kendini pişman hissetmiyordu. Tamam öpüşmekten daha ileri gitmişlerdi ama buda aldatmaktı.
Şimdi ne olacak bilmiyordu ama aralarına mesafe katacaktı Jisung. Bunu istiyor muydu emin değildi ama olması gereken bu diye düşünüyordu. Birini sevmek, evlenmek istiyordu ama bu Mingi'nin abisi Minho olmamalıydı.
Bu fikri ne zamana kadar devam ederdi meçhuldü. İçinde hissettiği utanç duysunu yok edemiyordu. Minho'nun yüzüne nasıl bakacaktı bilmiyordu. Aynı şekilde Minho da öyle düşünüyordu. Kardeşinin eşi olmamalıydı.
Villaya vardığında kendine ayrılan odaya çekilmişti. O gün kimseden ses çıkmamıştı. Odalarına çekilmişler kafalarını dağıtacak bir şeylerle ilgilenmeye çalışıyorlardı.
_________________________________________
Arkaşlar niye yorum yapmiyorsunuz ya 😭
Neyse çok uzatmicam
Umarım beğenmişsinizdir
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet And Sexy Minsung
RomanceJisung hiç olamaması gereken kişiye aşık olur. !Mpreg! Rahatsız olacaklar okumasın! Başlama tarihi:04.02.2024 Bitiş tarihi:?