0.6|But you belong to me

257 34 28
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~•~

Jisung kapının önünde biraz sonra gelecek olan Mingi'yi bekliyordu. Siyah oldukça lüks olan araba bahçeye girmiş ve park edilmişti. Mingi arabadan inip gülümseyerek Jisung'un yanına gitti.

Mingi Jisung'a sarıldıktan sonra yanaklarını öptü. Onları uzaktan izleyen Minho göz devirdi. Ardından yüzüne sahte gülümseme yerleştirip kardeşinin yanına gitti.

Mingi abisine de sarılıp konuştu. "Umarım ben yokken kavga falan etmemişsinizdir." Minho onu reddetti. "Yok kavga etmedik gayette iyi anlaştık." Mingi şaşırmıştı, çünkü Minho daha önceden çok kavgacı ve çok anlaşılmaz biriydi. "Anlaşmanıza sevindim."

Hep beraber içeri geçmişlerdi. Yemekler yenmiş, şimdi ise koltukta oturmuş film gecesi yapıyorlardı. Açtıkları korku filminin korku dolu sahnelerinde Mingi korkan Jisung'u kendine doğru çekmiş sarıp sarmalamıştı. Mingi arada bir onun kulağına bir şeyler fısıldıyordu.

Minho ise korku filmini boş vermiş elinde ki yastığı onları izlemekten sımsıkı sıkmıştı. İçinde ki bu his neydi anlamlandıramıyordu. Daha önceki sevgililerine karşı böyle hissetmemişti. Kıskançlık duygusu damarlarında zehir gibi akıyordu. O an Jisung'u sarmalayan, onunla fısıldaşan kendisi olmak istedi.

İçinde ki duyguların yanlış olduğunu biliyordu ama bu duyguların önüne geçemiyordu. Onların bu halini daha fazla görmeye katlanmak istemediği için oturduğu yerden kalktı.

Kendine ayrılan odaya geçti. Kendini yatağa atıp derin bir nefes aldı. Saat zaten çok geç olmuştu. Erkenden uyumaya karar verdi. Hem yarın sabah hastaneye gideceği için erkenden uyuması gerekiyordu.

Sabah olunca üzerine rahat şeyler giymiş ve hastane kıyafetlerini ve bir kaç eşyayı çantasına atmıştı. Telefonunu cebine atıp odasından çıktı. Jisung ve Mingi kahvaltı hazırlıyordu.

Jisung mutfak tezgahına oturmuş bir şeyler anlatırken Mingi de yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Mingi kafasını çevirip Minho'ya baktı. "Gelsene kahvaltı hazır olur şimdi. Yiyip gidersin."

"Hayır çok aç değilim, hastanede yerim."

"Peki sen nasıl istersen."

Minho ayakkabılarını giymiş ve evden çıkmıştı. Arabasına binip hastaneye gitti. Çok acıkmış olduğu için eşyalarını bırakıp kafeteryaya gitti. Tost ve kola alıp boş bir masaya oturdu. Kafeteryanın duvarları camdan olduğu için dışarıyı izleyerek yemeğini yemeye başladı.

Karşısında ki sandalyenin çekilme sesiyle bakışlarını dışarıdan çekip sesi çıkarak kişiye baktı. Kısa saçlı kahkülü olan bir kız oturmuştu karşısına. Minho kaşlarını çattı. Kız yüzünde ki gülümsemeyle elini uzattı. "Merhaba ben Yejin, sende buraya yeni gelen doktor olmalısın."

Minho uzatılan eli tutup onayladı. "Evet, bende Minho."

"Ah, adını çok kez duydum zaten. İstersen sana hastaneyi gezdirebilirim ne dersin?"

Minho gözünü devirmek istese de engel oldu. "Gerek yoktu aslında." Yejin dudaklarını büzerek konuştu. "Ama buraları bilmeden nasıl işini yapacaksın." Minho kızı başından savmak için onayladı. "Tamam o zaman bir ara gezdirirsin."

Minho ayağa kalmış elindeki çöpleri atacak iken kolundan tutulmasıyla duraksadı. "Hemen şimdi gezdirsem seni daha iyi olmaz mı?"

"İyi peki." Yejin ellerini çırpıp Minho'nun peşine dolandı. Birkaç yeri gezdikten sonra amelithanenin önüne gelmişlerdi. "Burası da ameliyathanemiz, biliyorsun ki şuan steril olamadığımız için içeriyi gösteremeyeceğim ama yakında görürsün."

Minho'nun kolunu tutmuş çekiştirerek ilerliyorlardı. O sırada Jisung hastaneye çoktan gelmiş ve bir kaç metre öteden Minho ve Yejin'i kaşları çatık bir şekilde izliyordu.

"Ne ara bu kadar samimi oldu bunlar."

Kendi kendine konuşurken Felix'in sesini duymasıyla bakışlarını onların üzerinden çekip Felix'e çevirdi. "Kimler samimi oldu bir anda?"

"Minho hyung ve Yejin." Felix kızın adını duymasıyla göz devirdi. "O sürtük Minho hyunga yaklaşmasaydı o zaman şaşırırdım zaten."

Yejin hep aynıydı. Ne zaman yeni bir doktor veya bir sağlık personeli gelse etkilemek için böyle hareketlerde bulunurdu.

"Bir saniye Minho hyunga birşey söylemem lazım hemen geleceğim." Hızlı adımlarla onların yanına ilerledi. "Minho hyung." Minho kendisine seslenilmesiyle arkasına döndü. Jisung konuşmaya başladı. "Mingi izin günümüzde beraber sinema ve alış veriş merkezine gitmek istediğini söyledi sana da uyar mı?"

Minho biraz düşündü. "Benim için sorun yok. Eğlenceli olur." Jisung gülümseyip onayladı onu. " Siz tanışıyor muydunuz?" Yejin'in konuşmasıyla Jisung Minho dan bakışlarını çekmeden konuştu. " Evet ve seni ilgilendiren bir durum yok Yejin. İşine bakabilirsin." Minho bir anda hırçın bir kediye dönen Jisung'a sırıtmadan edemedi.

Tıpkı kedilerine benziyordu. Yejin bozularak somurttu. Kedileri aklına gelmişken daha çok sırıttı. "Kedim Dori'ye benziyorsun." Jisung heyecanla konuştu. "Hyung kedin mi var?"

"Kedilerim var."

"Onları eve getirir misin hyung? Çok severim de kedileri."

"Bbama?"

"Sakin bir köpek bir şey yapmaz."

"Olur, getiririm o zaman."

"Çok sevinirim."

İkiside Yejin'i unutmuştu. Yejin boğazını temizleyerek dikkati üstüne topladı. "Hadi Minho daha sana göstereceğim yerler var." Minho'nun kolundan tutarak çekiştirdi. Jisung'a dönüp sırıtarak bakış attı.

İkisi giderken arkada kalan Jisung göz devirerek Felix'in yanına döndü. "Gelicek mi?'' Felix merakla sordu. "Gelicek, eğlenceli olacağını söyledi. "

_________________________________________

Aslında yb atmayacaktim ama bilmiyorum atasim geldi

Abi zaten moralim cok bozuk sınavlarda götüme giriyor

Neyse oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen

Umarım beğenmişsinizdir bölümü

Sweet And Sexy MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin