1.4|It was hard to believe

152 14 26
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                             ~•~


Jisung kaç gündür yatağına yatmış düşünüyordu. Kafası çok karışıktı. Yıllık iznini kullanarak bir haftadır hastaneye gitmiyordu. Ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Yavaşça gözlerini aralayıp derin bir nefes aldı.

Elinde sımsıkı tuttuğu ve sonucuna inanmak istemediği teste baktı. Hemen sol gözünden bir damla yaş yastığa doğru yuvarlandı. On kere yapmıştı testi ve hepside çift çizgiydi. Hamileydi ve bunu kabullenmek istemiyordu. Minho'ya nasıl söyleyecekti bilmiyordu. Ama bunu bilmek Minho'nun da hakkıydı.

Artık kendisini toparlaması gerekiyordu. Bu yüzden yattığı yerden oturur pozisyona geldi. Boy aynasından kendine baktığında yüzünü buruşturdu. Oldukça dağılmış ve pasaklı görünüyordu.

Ayağa kalkıp banyoya girdi, güzelce banyo edip üzerine rahat kıyafetler giydi. Kaç gündür doğru düzgün beslenmediği için oldukça çok acıkmıştı. Mutfağa geçip birkaç birşey ağzına atıp salona geri döndü. Duvar saatine baktığında nöbetinin başlamasına bir buçuk saat kaldığını gördü.

Hastaneye gidip biraz çalışıp kafasını dağıtmak istiyordu. Daha hastaneye gitmek için oldukça çok vakit olduğu için televizyondan izlediği dizinin kaldığı bölümünü açtı. Yarım saat izleyip hazırlanıp evden çıkmayı planlıyordu.

İzlediği dizide bir hamile kadın görmesiyle bakışlarını karnına indirdi. Onun varlığını öğrendiğinden beri karnına dokunmamıştı. "Aldırmalı mıyım aldırmamalı mıyım bilmiyorum. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum." Kendi kendine fısıldadı.

Ama içindeki ses aldırmamasını söylüyordu ve Jisung bir canlının yaşamını sonlandıracak kadar cani değildi. Asla bunu yapamazdı. Aklında aldırma fikri olsa da bunu yapamayacağını kendiside biliyordu.

Kapının çalmasıyla şaşkınca ayağa kalktı kimseyi beklemiyordu. Kapı deliğinden baktığında Minho'yu görmeyi asla beklemiyordu. Kaşlarını çatarak açtı kapıyı. Bir süre sessizce bakıştıktan sonra sessizliği Minho bozdu. "Şey, bugün hastaneye geleceksen beraber gidelim mi?"

Jisung kaşlarını daha da çok çattı. "Sebep?" Minho gergince elini ensesine atıp kaşıdı. "Bir sebebi yok öylesine."
Jisung biraz düşündükten sonra kafasını sallayarak onayladı. "Daha nöbetimin başlamasına var. İçeri geç kahve yapayım." Minho Jisung'un kabul etmesini beklemiyordu bu yüzden şaşırmıştı. "Tamam."

Jisung kenara çekilip Minho'nun geçmesi için alan açtığında Minho ilk defa geldiği evi inceleyerek salona geçip oturdu. Jisung mutfakta sadece Minho kahve yapıp verdi ona. "Sen içmeyecek misin?"

"Yok sevmiyorum pek." Yalan, çok Jisung kahveyi çok seviyordu. Sadece bebeğine zarar gelmemesi için içmiyordu. "Ama önceden çok içerdin?"

"Dediğin gibi o öncedendi. Neyse sen dur burda bende hazırlanayım çıkarız sonra." Minho'nun cevap vermesini beklemeden odasına gitti. Şuan Minho'nun burda olması o kadar tuhaf ve saçmaydı ki. Daha geçen hafta hastanede birbirlerinin yüzüne bakmıyorlardı.

Sweet And Sexy MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin