Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~•~
Jisung koltukta bacaklarını kendine doğru çekmiş bir şekilde oturuyordu. Karşısında çalışan televizyonda ne oynadığı hakkında hiç bir fikri yoktu ama bakışları da televizyondaydı. Donuk bakışlarıyla düşünüyordu. Düşünüyordu ne kadar çok aptal olduğunu, sürekli Minho'ya yakın davrandıkça üzülenin kendisinin olduğunu.
Dün gördüklerinden sonra Minho'yla konuşmamıştı. Onu affetmeyi düşünmüyordu, kırık kalbi daha da çok kırılmıştı. Ondan ne kadar çok nefret ettiğini düşünüyordu. Çok kırgındı ona, hep Minho onu üzüyordu. Bıkmıştı artık normal ve sorunsuz bir şekilde yaşamak istiyordu. Ama bu isteği bir türlü gerçekleşmiyordu. Aksine hep kötü şeyler başına geliyordu.
Çalan kapı sesini duyduğunda derin bir nefes çekip ayağa kalktı. Biran gözü kararıp sarsılsa da silkelenip ilerledi, gözlüğünü düzeltip açtı kapıyı.
Karşısındaki kişiyi hiç beklemiyordu. Şaşkınca süzdü karşısındaki bedeni. Hyunjin kırmızı ve yaşlar birikmiş gözüyle kendisine bakıyordu. Hyunjin'e kıyamıyordu, ne kadar da kırgın olsa da. Üzülmüştü onu böyle görünce.
Kenara çekilip Hyunjin'in içeri girmesi için çekildi. Hyunjin yüzündeki buruk bir gülümsemeyle içeriye girdi. Hyunjin koltuğa oturduğunda, Jisung mutfaktan bir bardak su alıp onun yanına gidip uzattı ona. Hyunjin alıp içti suyu. "Teşekkür ederim." Jisung gülümsedi sadece. Jisung'un soğuk tavırları Hyunjin'in dikkatini çekmişti. Tabiki de boynuna atlamasını beklemiyordu. Ama bir zamanlar en yakın arkadaşının böyle olması kırmıştı. Bunu hak ettiğini biliyordu.
Hyunjin bir süre konuşmadan kafasındakileri topladı. Jisung ise sabırla bekledi onu. "B-ben." Duraksadı ardından yutkunup tekrardan konuşmaya başladı. "Ben özür dilerim. Yaptığım şeylerin çok yanlış olduğunun farkındayım. Üzgünüm, çok pişmanım. Beni affet demiyorum sadece özür dilemek için geldim."
Jisung Hyunjin'in yanına oturup elini tuttu onun. "Neden öyle yaptın Hyunjin?" Jisung her zaman Jinnie derdi ama bu sefer ona ismiyle hitap etmişti. Hyunjin burnunu çekip yanıtladı. "Aptalca davrandığımın farkındayım, Minho hyung dan hoşlanmıştım ve saçma sapan davrandım."
"Minho'yla nasıl konuşmaya başladınız ve neler yaptınız?" Jisung aralarında ne geçti oldukça çok merak ediyordu. Fırsatı bulmuşken öğrenecekti.
"Ben yazdım ona ilk ve flört etmeye başladık ama o hiç bir zaman bana karşı yakın değildi. Her zaman soğuk ve mesafeli davranıyordu. Sonra biz birlikte olduk ve ben onu elde etmek için yalan söyledim. Jeongin sevgilisinden ayrılmıştı ve benim peşimde dolanıp benden hoşlandığını söyleyip duruyordu. Ondan hamile kaldım ve Minho'ya sanki bebek ondanmış gibi söyledim. Üzgünüm bunları anlatırken çok utanıyorum. Yaptıklarımdan çok pişmanım. Fark ettim ki Minho'yu sevmiyorum sadece kafam karışmış. Ama kafamın karışık olması yaptıklarımın doğru olduğunu göstermiyor. Hatalıydım, Minho hyung dan da özür dileyeceğim. Jeongin'i seviyorum ve bu safer kafam karışık değil, hislerimden eminim. Şuan benim böyle iğrenç tavırlarım yüzünden yüzüme bakmıyor. Ama kendimi ona affettirmeye çalışacağım. Beni kolay affetmeyecek bunu biliyorum. Ama affetmesi için elimden gelen herşeyi yapacağım. "
