0.7|Now i know what you are

237 33 18
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

Jisung hastanede randevusu olan hastalarla ilgileniyordu. Muayene ettiği kişiyi BT ve anjiyografi istemiş ve sırası gelen hasta içeri girmişti.

Elli yaşlarında bir kadındı. Jisung güler yüzle sordu. "Şikayetiniz nedir?" Kadın anlatmaya başladı. "Pembe köpüklü balgam, solunum güçlüğü, geceleri ortaya çıkan nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi sıkıntılarım var." Kadın sağlığı konusunda oldukça endişeliydi.

Jisung kadını dikkatle dinleyip anamnezi öğrenmişti. "Peki doğumsal bir kalp hastalığınız var mı? Ya da miyokardit gibi kalp hastalığı geçirdiniz mi?" Kadın biraz düşünüp yanıtladı. "Doğumsal kalp hastalığım ya da herhangi bir kalp hastalığı durumu yaşamadım."

Fizik muayene yaptıktan sonra yerine geçince konuştu. "EKO, EKG, laboratuvar testleri, koroner anjiyografi ve miyokardiyal biyopsi yaptırmanı istiyorum. Çünkü sol kalp yetmezliği olduğunu düşünüyorum."

Kadın korku ve endişe duygusunu bir arada yaşarken mırıldandı.
"Tamam, teşekkür ederim Doktor Bey."

"Rica ederim."

Kadın gittikten sonra yirmi iki yaşında erkek bir hasta girdi içeri. "Şikayetiniz nedir acaba?"

"Başımın bir kısmı şiddetli bir şekilde ağrıyor."

"Ağrının nasıl olduğunu tanımlayabilir misin?"

"Hmm baskılayıcı, sıkıştırıcı, zonklayıcı bir ağrı. Ayrıca ışığa ve sese karşı hassasiyetim arttı. Mide bulantım çok oluyor ama kusma nadiren oluyor. Yani böyle sıkıntılarım var."

Jisung anamnezi öğrendikten sonra bir kaç şey sordu. "Aile de Migren hastalığı olan biri var mı?"

"Annem de var. Migren olduğumu mu düşünüyorsunuz."

"Belirti ve bulguların migren belirtisi. Genetik yatkınlıktan dolayı, alkol ve tütün kullanımı, bazı gıdalar; mayalı gıdalar ,çikolata, kabuklu kuru yemiş gibi gıdaların tüketimi de sebep olabilir. Ya da daha başka sebepler." Fizik muayene yaptıktan sonra Jisung hastaya bakışlarını çevirdi.

"BT, MR, EMG, anjiyografi ve tam kan sayımı yapalım."

Zamanı hastalarla ilgilenerek geçerken mesaisi bitmişti. Jisung da yorgunluktan bitmişti. Üzerini değiştirip eşyalarını alıp hastaneden çıktı. Arabasına binip eve doğru ilerledi. Saat epey bi geç olmuştu.

Eve varınca arabasını park edip hızlı adımlarla ilerledi. Hemen banyo edip uyumak istiyordu. Anahtarını alıp, kapıyı açıp içeri girdi.

Minho'nun nöbeti daha bitmemişti. Mingi ise şirketten daha yeni gelmiş bir şeyler yiyordu. Kapının açılma sesiyle Mingi elindeki tostu bırakıp Jisung'un yanına gitti. Jisung'a sarıldı.

"Çok mu yoruldun?" Jisung geri çekildi. "Evet hemen uyuyacağım." Mingi onu onayladı. "Eğer açsan sana bir şeyler hazırlayayım."

"Hayır aç değilim." Mingi tek kaşını kaldırmış ona inanmayarak baktı. "Jisung yine hastalarla ilgilenirken yemek yemeği unuttun değil mi?"

"Evet ama aç değilim, yorgunum."

Mingi tam ağzını açmış konuşacakken Jisung onu dinlemeden odasına gitti. Mingi ise arkasından bakınıp işine geri döndü.

Jisung banyo yaptıktan sonra kendini yatağa bıraktı. Telefonunu eline alıp bildirimleri kontrol ettikten sonra uyuya kaldı.

Sabah uyandığında boynuna sokulmuş bir kedi vardı. Jisung yatağa oturup kediyi sevmeye başladı. Yan tarafa bakışlarını çevirdiğinde Mingi'nin olmadığını gördü. Sabah erkenden şirkete gitmiş olmalıydı.

Bakışlarını tekrar kediye çevirdi. Çok güzel bir kedi idi. "Sen buraya nasıl geldin acaba." Pencerelere baktığında kapalı görmesiyle kucağına aldığı kediyle odadan çıktı.

Ayağına bir kedinin daha dolanmasıyla yerinden sıçramıştı. Onları gören Minho kıkırdadı. Jisung Minho'yu görünce sordu. "Bunlar bahsettiğin kedilerin mi hyung?"

"Evet, seni sevmişler bu arada. Genelde yabancılara karşı çok asabi olurlar. Şaşırdım açıkçası."

Minho'nun kucağındaki kedi ile toplam üç tane kedi vardı. Jisung gülümsedi. "İsimleri ne?" Minho kendi kucağındakini göstererek konuştu. "Bu Soonie." Yerde gezineni gösterdi. "Bu Doongie, senin kucağındaki ise Dori."

"Bu bana benzettiğin kedi olmalı."

"Evet o. Mingi öğlen şirketten dönecek, o zaman AVM'ye gideceğiz. "

"Tamam."

Bbama kedilerden korkup çekindiği için koltuğun arkasına geçmiş garip sesler çıkarıyordu. Jisung kediyi yere bırakıp Bbama'nın yanına gitti. Onu kucaklayıp mutfağa geçti. Bbama Jisung'un yüzünü yalıyor Jisung da gülüyordu.

Üst raftan bardak almak için elini uzattığında arkasına geçen Minho ondan önce davranmıştı. Bir elini Jisung'un önce beline koyarken diğer eliyle bardağı alıp Jisung'a uzattı.

Jisung kaskatı kesilmişti. Minho'nun sıcak nefesini boynunda hissediyordu. Belini saran damarlı eli görünce derince yutkundu. Minho geri çekilip kedilerinin yanına geri döndü. Jisung bardağa soğuk su doldurup içti.

"Acayip etkileyici. Etkilenmemek elde değil ve bu çok ama çok hoşuma gidiyor." Kimsenin duymayacağı şekilde fısıldadı.

_________________________________________

Slm cnm nbr

Bunların arasında bir türlü bir şey olamıyor ya sıkıldım bi aksiyon lazım artık ama çok mu erken olur emin degilim

Öyle işte neyse umarım beğenmişsinizdir bölümü

Sweet And Sexy MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin