0.5|Kiss me and hug me, yeah

295 35 29
                                    

                               ~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                               ~•~

Jisung açlıktan guruldayan karnıyla huysuzca mırıldanıp yattığı yerden kalktı. Sabah kahvaltıyı dışarıdan sipariş vermişti ve şimdi ise dışarıdan yemeği çok sevmediği için mutfağa gidip yapması gerekiyordu. Evin yemeklerini yapan Mina noona bugün izinliydi. Yani yemek yapacak başka birisi yoktu.

Odasından dışarı çıkmayı da hiç istemiyordu çünkü Minho'yla karşılaşmak istemiyordu.

Derin bir nefes alıp odasından dışarıya çıktı. Mutfağa geldiğinde buz dolabının kapağını açıp içine bakmaya başladı. Yemek yapmayı bilmediği için dolabı kapatıp ramen yemeğe karar verdi.

Küçük tencerenin içinde ramen pişerken Jisung kase çıkarmak için taburenin üstüne çıktı. Kaseler üst raftaydı. Elini yukarı kaldırıp tam alacağında taburenin yerinden oynamasıyla, kendini damarlı ve kaslı kollarda bulması bir olmuştu.

Başından beri kapıdan onu izleyen Minho, düşmek üzere olan Jisung'u kolları arasına almıştı. Jisung sımsıkı kapattığı gözlerini açıp şokla Minho'ya baktı.

Hızla onun kucağından indi. Utançtan yüzünün yandığını hissediyordu. Minho'nun duymayacağı şekilde fısıldadı. "Umarım çok kızarmamışımdır." Minho ise tencerenin altını kapatıp başka yemek yapmaya koyuldu. Oldukça iyi yemek yapardı.

"Niye kapattın ocağı?" Jisung kaşlarını çatarak sordu. Minho Jisung'a kısa bir bakış attıktan sonra sebzeleri doğramaya devam etti. Omuz silkip yanıtladı. "Ben yemekleri yaparken masayı hazırlayabilir misin?"

Jisung onaylayıp hazırlamaya başladı. Minho'yla arasının kötü olmasını istemiyordu. Çünkü beraber uzun süre kalacaklardı. Huzursuz olmak yerine iyi geçinmek için umursamıyormuş gibi davranmayı seçiyordu. Mingi'nin gelmesine daha 4 gün vardı.

Minho son olarak masaya soslu tavuğu koyduğunda yemekler hazırdı. Karşı karşıya oturmuşlardı. Kimseden ses çıkmıyor ve bakmıyorlardı bile. Sadece kaşık sesleri duyuluyordu.

Minho göz ucuyla Jisung'a baktığında az yemek yediğini gördü. "Niye yemiyorsun beğenmedin mi?" Jisung ise kafasını kaldırıp hızla reddetti. "Hayır sadece çok aç değilim. Yemekler çok güzel."

Minho kafasını sallayarak onayladı ama pek inanmamıştı. Uzun süredir odasında kapalıydı. Bu kadar saat acıkmamasına imkan yoktu.

Yemeklerini yedikten sonra beraber etrafı topladılar. Jisung ellerini kuruladıktan sonra odasına geri dönecekti ki bileğine sarılan parmaklarla duraksadı. Bakışlarını Minho'ya çevirdi.

"Eğer yemek yememenin ve böyle soğuk olmanın sebebi dünkü olanlarsa unut gitsin. Sarhoştuk ve sadece öpüştük. Aramızın kötü olmasını istemiyorum. Ayrıca rahatsız olursan hâlâ burda kalmama bir otele de yerleşebilirim."

Sweet And Sexy MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin