Hassas betimlemeler bulunmaktadır. Dikkat 🐍
Shu Hanyu bir daha ona yaklaşmadı, arkasını döndü ve mağaradan dışarı çıktı.
Koyu yeşil yılan kuyruğu görüş alanında kaybolunca Shu Jintian derin bir nefes aldı.
Vücudu sanki kendisine ait değilmiş gibi acıyordu. Shu Jintian elini beline koydu ve ovuşturdu.
"Hiii~ Acıyor!"
O iğrenç yılan, ne zaman tavrını değiştirse ona karşı tutumu da değişiyor.
Yaraya tekrar vurulmuştu ve şimdi acı kemik iliğinin derinliklerine kadar iniyordu. Kontrol edilmezse yaranın daha kötü bir hal alacağını tahmin ediyordu. Shu Jintian vücudunu sıkıştırmamak için darbe aldığı yeri ovuşturdu.
Alnında boncuk boncuk terler belirdi ve kuru dudaklarını ıslattı. Shu Jintian soyulan dudaklarını yalayıp ıslattı ve biraz tuzlu ter susayan ağzını nemlendirdi.
Aniden yılan dilini uzatan adamın da dudaklarını yaladığını hatırladı. Shu Jintian'ın midesi bulandı, ağzındaki teri tükürdü.
Shu Hanyu kısa süre sonra geri döndü ve yarı ölü garip bir canavar getirdi. Boyu küçük bir bufalo kadardı ve burnu da bir bufaloya benziyordu. Ama uzun kulakları vardı. Saçları pürüzsüz ve tavşana benziyordu.
Yılanın kuyruğu avını yuvarladı ve ağzındaki birkaç renkli meyveyi tükürdü. Dün gece yediği türdendi.
Shu Jintian karın ağrısının bu meyveden kaynaklandığından emindi. Şimdi yılanın onu geri getirdiğini görünce ürpermekten kendini alamadı. Bu yılan kasten...
Dün bu meyve de büyük yılan tarafından toplanmıştı. Çok fazla toplamak için çaba sarf etmişti. Yedikten sonra, dayanılmaz bir karın ağrısı onu bulmuştu.
Şimdi, yılan meyveyi toplayıp ona getirdi. Bunun yılanın kasıtlı bir hareketi olmadığına inanmak çok zor.
Shu Jintian'ın gözleri tetikteydi ve onu dikkatle izliyordu.
Shu Hanyu kuyruğunu Shu Jintian'ın önüne uzattı ve kuyruk ucu Shu Jintian'ın omzunu dürttü.
Shu Jintian yılanın vahşi davranışlarını hatırlayarak tiksintiyle geri çekildi ve durmak zorunda kaldı.
"Ne yapmak istiyorsun?"
Shu Jintian'a yanıt olarak yılan kuyruğu daha da yaklaştı ve canavar yılan kuyruğuna dolandı.
"Sen... benim için mi?"
Yılanın başını salladığını gören Shu Jintian homurdandı ve başını çevirdi.
Shu Hanyu yılan vücudunu rahatsız edici bir şekilde bükerek dişinin önüne zorla yiyecek gönderdi. Ne var ki dişi ne yapacağını bilemedi ve tekrar tekrar kaçtı.
Ruh yılanının öfkesi kabarmıştı. Dişiye yeterince tahammül etti ve dişi hala yemek yememek için diretiyor. Sabah ona karşı ağır bir hata yapmamış olsaydı, onu ikna etmek için bu kadar iyi huylu olmazdı.
Tanıdık, garip bir ses daha duyuldu ve Shu Jintian'ın sezgileri hiç de iyi yönde değildi. Geriye dönüp baktığında, yılan şeklindeki orijinal Shu Hanyu yeniden insana dönüşmüştü.
Shu Jintian ürperdi ve bir adım geri çekildi.
Shu Hanyu onu görmezden geldi, yerdeki avını kaldırdı. Ağzı ve keskin dişleriyle boynunu ısırdı ve avının kan damarlarına girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beastman Forcefully Raising a Wife (BL)
FantasyÇEVİRİ Zengin ikinci nesil Shu Jintian kaçırıldıktan sonra kaçışı sırasında aniden göç etti. Acımasız bir pitonun yılan yuvasına geri çekildi. Ancak, yılan onu yememekle kalmamış, beslemiş bile. Evcil hayvan olarak mı yetiştiriliyordu? Ama, sen- sen...
