Beastman Forcefully Raising a Wife (BL)

BFRW 11: Yılan Tekrar Öfkelendi

Shu Jintian  hafifçe geri çekildi ve iğrenç bir şekilde kapana kısılmış bedeni yılanın kafasına daha da yaklaştı.

Yılanın ince dili dudaklarına dokundu ve Shu Jintian'ın dudak derisi uyuştu. Yılan dudaklarını kıstırıp dudağına girdikten sonra hiç düşünmeden ağzını açtı ve ısırdı.

Yılanın beline dolanan vücudu aniden sıkılaşarak Shu Jintian'ı bir nefes tükürmeye zorladı ve göğsündeki büyük basınç dişlerini kapatmasına neden oldu. Sadece ağzı açık nefes alabiliyordu.

Yılan sorunsuz bir şekilde ağzına daldı ve dişinin vücut sıvısını karıştırdı. Çok bağımlılık yapıcı değil, sadece ağzını dişiye yapıştırıyor ve onunla gelişigüzel oynuyor.

Shu Jintian'ın ağzı Yılan dili ile dolmaya zorlandı. Mide bulantısı ve korku aynı anda onu eritti. Shu Jintian inlemeye benzer bir çığlık attı ve büyük gözyaşları döküldü.

Shu Hanyu bedenini çevirdi ve Shu Jintian'ı birkaç tur bile attırdı. Yumuşak yılan gövdesi dişinin etrafında kıvrılıyor, yavaşça sıkılaşıyor ve daralıyordu.

"Oh ~~ um ~~ um ~"

Yılanın vücudu çok soğuk ve pürüzsüzdür, ince pulları vardır, bu da deride daha soğuk hissettirir.

Shu Jintian sırtında sert bir şey hissetti; yılanın gövdesi derisine dolanıyor, derisini sıyırıyor ve karıncalanıyordu.

Shu Jintian bunun ne olduğunu bilmiyordu ama son derece korkmuştu, gözlerini kamaştırıyor ve şiddetle mücadele ediyordu. Tıkanmış ağzı ile inledi.

"Woo! Hmm! .."

Shu Hanyu dişinin kırmızı dudaklarından çekildi ve yılan dili dişinin ağzının köşesinde kurnazca dolaştı. Aniden kadının dehşete kapılmış gözlerini görünce  dişinin kanı çekilmiş yüzünü yaladı.

Shu Hanyu irkildi, dişide bir sorun olduğunu düşündü, hemen dolanıklığını gevşetti ve bir insan formuna dönüştü.

"Yaralandın mı?"

Shu Hanyu dişinin yüzündeki su izlerini sildi, ancak dişinin gözlerinde daha fazla su belirdi.

"Tükür!" Shu Jintian başını eğdi ve Shu Hanyu'nun dokunuşundan da kaçındı.

"Çekil!"

Shu Jintian bağırmaktan kendini alamadı ve Shu Hanyu'yu sertçe itti.

"Seni **** sapık, çıkar beni! Bana yaklaşma."

Shu Hanyu'nun endişeli ifadesi aniden kayboldu, parlayan gözleri kısıldı ve soğuk bir şekilde şöyle dedi: "Güzel! Kavga etme."

Shu Hanyu'nun sözlerini dinledikten sonra Shu Jintian titredi ve utanç içinde yerdeki giysileri toplayıp hızla giydi.

"Su akıtıyorsun."

Shu Hanyu dişinin hâlâ hayatta olduğunu görünce dişiyle ilgili bir sorun olmadığını anladı ama dişinin yüzündeki su onu şaşırttı. Shu Hanyu kadının yüzünü işaret etti.

Shu Jintian sesi duyduğunda yüzünü sildi ve ağladığını fark etti.

Shu Jintian zorla sakinleşti. Mümkün olduğunca sakin olmaya çalıştı.

"Eğer beni gerçekten önemsiyorsan, bırak gideyim."

Shu Hanyu bunu düşünmedi bile, kesinlikle söyledi: "Asla bırakmam!"