B. 11

1.4K 122 116
                                    

Küçük bir çocuk gibi kucağına aldığında eşini boynuna ellerini sarmış, başını omzuna yaslamıştı.

Suyu ayarlayıp birlikte içine girdiler duşun. Eli ile ilk iş içindeki menileri temizledi Teoman.

Ihhh... Acıyor ama... Teoman acıtma canımı.

Özür dilerim bitanem. Gece biraz, sert geçti şimdi krem sürerim bebeğime kahvaltıdan sonrada ağrı kesici  içersin tamam mı?

Hı hı... Seni seviyorum Deltam.

Seni seviyorum Vitam....

_______________________________________

Tüm gün Teomanın kucağında gezip, nazlanmıştı sevgilisine. Teoman da bu durumdan hiç şikayetçi değildi.

Çağatay'ın parmakları sıksık Teomanın mühür yerinde dolaşıyordu.

Mucize gibi bişiydi yaşadıkları. Sonra Teomanın acısını hissetti.

Çok üzgünüm aşkım. Ne yapmalıyız, acısını ne geçirir?

Üzülme tatlı meleğim. Dudakların ve dilin acımı alır sevgilim.

Ya Teom dalga geçme sevgilim.

Yemin ederim geçmiyorum aşkım, öp ve kendin gör.

Çağatay'ın dudakları tüy gibi bir öpücük bıraktı mühürün üstüne. Aldığı koku rahatlamanın verdiği huzurdu.

Burunlarını bir birine sürtüp mühürünü öptü Teoman.

Çağatay, yapma böyle güzelim sürekli acımıycak ki!

Gözleri dolmuş, buğulu bakıyordu eşine. Teoman onu üzgün görmek istemiyordu.

Alfalar için bile çok acılı bir süreçmiş mühürlenmek! Sen Deltasın çok daha fazla acı çektin, çekiyorsun.

Niye yaptın? Mecbur değilsin ki! Kimse kendini mühürletmiyor aşkım.

Sen bana aitsin!

Müdürünün üstünde parlaklarını gezdirip üzgün vitasının rahatlamasını sağladı.

Bu mühür de bunun kanıtı. Benim kıskanç bir eşim var! İstedim ki Kurt'u sadakatimden emin olsun.

Ona ait olduğumu tüm dünyaya göstermek istedim bende hata mı ettim?

Dudaklarını numaradan büzmüş, şimdi eşine numaradan naz yapıyordu.

Teşekkürler, çok ama çok kıymetli bir hediye verdin bana.

Sen en büyük hediyesin güzel eşim. Şey çalışma odasında küçük bişi var ikimiz için, gidip alalım mı birlikte.

Hediye gibi bişi mi? Çok merak ettim. Gidelim alalım kocacım.

O dilini yerim çocuk! Uslu dur daha popunun üstünde duramıyorsun.

Utanıp boynuna gömüldü Çağatay. Teoman saçlarını öptü. Odaya geldiklerinde koltuğa yastık koyup eşini öyle oturttu.

Çağatay her hareketine düşüyordu eşinin. Çekmecede bir kadife kutu çıkartıp önünde diz çöktü.

Dün gece resmen Eşim oldun. Kendini hazır hissettiğinde resmi imzamızı atıp Dünya'ya duyura biliriz.

Bu yüzüklerle dün geceyi her an hatırlamak istiyorum. İznin olursa sevgilim, eşim, kocam benim olur musun?

Olurum bitanem, senin olurum sonsuza kadar.

Yüzükleri bir birlerinin parmaklarına takıp dudaklarını birkeştirmişlerdi.
İkiside çok mutlu ve huzurluydular.
.
.
.
Kerem: Tamam Tan! Ben kimim ki bana hesap vericeksin, haklısın!

Tan: Kerem yapma lütfen. Çok ama çok gereksiz bir kıskançlık bu yaptığın.

Kerem: Gereksiz, gereksiz mi? O it sen farkında bile değilsin seni kokladı kokladı!

Tan: Bak kendi ağzınla diyorsun ya aşkım. Farkında bile değilim niye benim suçum oluyor bu?

Kerem: Çünkü benim olduğunu ilan edemiyor, kokunla seni işaretliyemiyorum! Niye ha niye benimle evlen miyorsun?

Tan şok olmuş bir şekilde sevdiği adama bakıyordu. Evlilik konusunda hep şaka yaptığı için hiç ciddi olduğunu düşünmemişti.

Tan: Çünkü hiç teklif etmedin şapşal!

Kerem: Nasıl etmem günde en az bir kez soruyorum gülüyorsun hep.

Tan: Ben.. Ben hiç ... Kerem senin gibi bir Alfanın beni istiyor oluşunu bile sindiremedim. Gerçekten bir teklif olduğunu anlamadım ki.

Kerem: Anlamadın mı gerçekten? Seviyorum seni Tan! Ruh eşimin hissediyorum Kurt'um deliriyor yanında! Evlen benimle sevgilim.

Tanın gözleri dolmuştu. Başını alağı yukarı salladı evet anlamında. Boğazı düğümlenmiş, konuşamıyordu heyecandan.

Kerem: Evet mi? Kabul ettin yani Allah.....

Kerem Tanı kucağına alıp etrafında dönmeye başlamış bir yandan da yüzünde öpülmedik tek bir yer bırakmamıştı.

Kerem: Yüzük, gidip yüzük bakalım. Sonrada yarın resmi olarak ailelerimiz tanışsın.

Tan: Tamam sevgilim, nasıl istersen öyle olsun.
.
.
.
Tan hayranlıka evin içinde dolaşıyordu. Çok şık  ve lüks döşenmiş bir evdi burası.

En önemlisi bu ev artık ikisinin eviydi.

Kerem: Tatlı omegam ımmm çilek kokulum.

Beline kollarını dolamış, boynunda kokusu ile mest olmuştu kerem.

Kerem: İstediğin gibi değişiklik yapa bilirsin yavrum. Hatta senin seçtiğin bir evede taşına biliriz.

Tan biraz gerilmişti bu teklifle nedense. Baskın alfa gerginliği hissetmişti.

Kerem: Tan, nedir seni geren? Yanlış bişi mi yaptım yada söyledim?

Tan: Keremim bu eve... Offf başkaları geldi mi odana yani.

Kerem şimdi anlamıştı minik omegasının sıkıntısını. Yanağını usulca öptü.

Kerem: Ev benim için hep kutsaldı sevgilim. Tamam senden önce günü birlik ilişkilerim oldu inkarda etmiyorum bunu. Asla evimde yada iş yerinde değildi.

Tan: Tamam.... O zaman bu ev olur çok sevdim, hem Çağatay komşum yaşasın!

Yandaki malikane Teoman'a aitti. Kerem'in  evi ise daha küçük bir köşk ve yine Teomanın ki gibi şık bir villaydı.

İki evin ortak bir geçişi vardı. Böylece dılardan gidip gelmek zorunda kalmıyordu iki arkadaş.

Kerem: Evi değilde Çağataya yakın oluşuna bayıldın gibi geldi  bana sevgilim.

Tan: Evimiz çok güzel çok sevdim. Çağatay ile çocukluk hayalimizdi aynı bahçede çocuklarımızı büyütmek napim çok mutluyum.

Kerem: Ne güzel çocuklarımız dedin sen öyle hımmm. Haftaya kadar bekleme sözümü unutsamda kucaklayıp odamızda bebek mi yapsak sevgilim?

Tan: Kerem... Beklerim demiştin söz verdim sen bana yalan mı söyledin?

Kerem: Ben bebeğimi üzermiyim hiç? Yine sağ elime kuvvet....artık sayılı gün çabuk geçer dimi aşkım?

Tan çok utanmıştı. Zaten Çağatay ve Teoman'ın mühürlendiğini biliyor ve günlerdir arkadaşını göremiyordu.

Kerem'e karşı koymak onun içinde hiç ama hiç kolay değildi. Omega olarak Alfaların yanında durmak bile zorken, Baskın bir Alfa ile hergün iç içe temas halinde olmak çok daha zorlayıcıydı.

Bölüm Sonu........

Yeni bölümde görüşmek üzere✌

Tutulma (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin