*hatırlatma~
kulaklarım çınlamaya başlamıştı, ince uzun parmaklar yavaş yavaş çekilmişti saçlarımdan, boşta kalmıştı her bir saç telim, benim ilk defa bir başkası tarafından okşanmıştı saçlarım, annemin babamın bile okşamadığı saçlarımı o okşamıştı.
***
"jungkook" hoseok'a ait olan sesi duymamla hızlıca gözlerimi açtım, elerimden destek alarak hemencecik yatakta doğruldum "günaydın jungkook, nasıl rahat uyudunmu bakalım?" dedi.
hoseok'a gülümseyerek, kafamı onaylar anlamda salladım. "harika buna sevindim, kahvaltı hazır banyonun yerini zaten biliyorsun hazırlandıktan sonra, mutfağa gel olurmu?" dedi. başımla onayladım.
hoseok oda dan çıktıktan sonra ayağa kalktım, ayağa kalkar kalkmaz aklıma gelen şeyle yatağın diğer tarafına baktım. taehyung taehyung yoktu, benden önce kalkmış olmalıydı kıyafetlerimin nerede olduğunu bilmediğim için, hoseok'un dün ki verdiği, yani şu an hala üstümde olan kıyafetlerle oda dan çıktım.
banyoya girdim, elimi yüzümü güzelce yıkayıp kuruladıktan sonra aşağı kata indim. hoseok'un dediği gibi doğruca mutfağa ilerledim, mutfağa adımımı atar atmaz, ilk gözüme çarpan kişi, masada oturup yoongi ile gülüşen taehyung oldu.
anında tüm gözler bana döndü, hemen taehyung un üzerindeki bakışlarımı kaçırarak, hoseok'a baktım. yanındaki sandalyeyi çekerek "gel otur jungkook" dedi.
kimseye bakmadan, hoseok'un benim için çektiği sandalyeye oturdum. hoseok önümdeki tabağa masada ki herşeyden koyarak "hadi bakalım bunlar bitecek" dedi.
tabaktakileri yemeye başladım, salatalık diliminden bir tane aldım, ardından omletten de bir parça aldım, hem yemek yiyor hemde yoongi ve taehyung'un konuşmalarını dinliyordum. pek farklı şeyler konuşmuyorlardı, dikkatimi çeken bir konuşmaları olmamıştı, bana sıkıcı gelen şeyler onları güldürüyordu.
ah ah yazık bunlara, sohbet edip gülüştükleri kişinin bir katil olduğunun bilmiyorlar, hemde oldukça soğuk kanlı bir katil, gerçi benimde onlardan bir farkım yok gibi, aslında dün gece çok düşündüm.
hoseok'a taehyung'un bir katil olduğunu söylesem (yazmayı kastediyor) hoseok'ta polisi arasa ne olabilir diye, ancak kafamda kurduğum senaryolar pekte iyi sonuçlanmadı. hem benim yüzümden hoseok veya yoongi ye zarar gelebilirdi bu istiyeceğim son şey bille olmazdı, bu insanlar bana evlerini açtı, şimdi kalkıp ta onların başını belaya sokamam, bu yüzden bu düşüncemden vazgeçmiştim, onu polise felan veremezdim.
bu adam karşısında kendimi çok aciz ve güçsüz hissediyorum, tabak daki domates dilimini çatalımla alıp ağzıma attım, ağzımdaki lokmayı yutarak önüme baktığımda, taehyung'un bana baktığını gördüm.
ben onun gözlerine bakıyordum, oysa benim yüzümü inceliyor gibi duruyordu, yüzümü incelemesi nihayet bitiğinde gözleri gözlerimle buluştu, kalp atışlarımın hızlandığını hissetim, gözlerine bakmayı daha fazla sürdüremeyerek gözlerimi kaçırdım.
yemeğimi yemeye devam ettim. taehyung konuşmaya başladı "bizde kahvaltıdan sonra, yol a çıkıcaz değilmi jungkook" dediği şeyle ne yapacağımı, bilemez bir halde şaşkınlıkla taehyung a baktım.
o da bana bakıyordu, hatta yoongi ve hoseok'un bakışlarınıda üzerimde hissede biliyordum. oyüzden belli belirsiz bir şekilde hafifçe başımı salladım, bununla birlikte sırıtarak bana bakmaya devam etti.
***
kahvaltı bittikten sonra bahçeye çıktık, hoseok ile vedalaşıp yoongi nin arabasına bindik. yoongi bizi arabasıyla orman yolundan geçirerek, normal yola çıkardı, yol da araba ile biraz daha ilerledikten sonra, taehyung un arabasını görmemiz ile yoongi arabayı o tarafa çevirdi, ve yanında durdurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabullenmek/TAEKOOK
Fanfiction*avlarını öldürmek için,gece vakti evlerine giren taehyung,hemen işini bitirip çıkmayı düşünüyordu,taki duvardaki aile resmindeki,konuşma engellisi jungkook'u görene kadar* Ukekook Semetae KALBİNİZDE DEVAM ETTİRİN...