7. herşey dondu zaman durdu🕰

77 6 1
                                    

*hatırlatma~

ne yani, jungkook bana yardım etmesi için birilerini mi göndermişti, beni ölümede terkede bilirdi, ama yapmadı ve karşımdaki kişiye arkadaş olduğumuzu mu söylemişti, bu duyduklarıma asla şaşırmadım diyemem, oldukça şaşırdım.

***

*jungkook'dan*

hoseok la salonda oturuyorduk, hoseok beyaz bir acil yardım kutusu getirdi, yanıma oturup içinden bir adet pamuk çıkardı, diğer elinede beyaz bir şişe aldı ve içindeki isminin ne olduğunu bilmediğim bir sıvıyı pamuğa döktü.

"biraz yakar, ama sorun yok meraketme" dedi. pamuğu yavaşça kolumdaki çiziklere sürmeye başladı, çizikler pamuktaki sıvıyla temas ettiğinde, gerçekten biraz yakıyordu ama hosseok un hafif dokunuşları sayesinde çok fazla acıtmıyordu.

hoseok pamuğu yavaş yavaş sürmeye devam ederken, bir korna sesi duyuldu kafalarımızı benim çizik kolumdan kaldırıp hoseok la birbirimize baktık, hoseok heyecanla kocaman gülümsedi ve değişik bir ses çıkararak "geldiler jungkook koş" diyerek hızla koltuktan kalktı, salondan çıkarak kapıya doğru koşturdu.

bense öylece yerimde kala kalmış donuk bakışlarla kapıyı sonuna kadar açmış, dışarıya bakan hoseok a bakıyordum, yoongi gelmiş olmalıydı, tabi bula bildiyse, taehyung da, aklımdan geçen isimle karnıma sancılar girmeye başladı, korkuyordum heyecanlıydım.

şimdi şu kapıdan girecek, bana koyu kahveleriyle derin derin bakıcaktı, gözlerinde ne göreceğimi bilmiyorum, öfkemi? kızgınlıkmı? nefretmi? muhtemelen beni öldürme aşkıyla yanıp tutuşuyor olmalı, aklımdaki tüm soruları bir anda dağıtan şey, hoseok un bana seslenişiydi.

"jungkook! gel arkadaşında gelmiş!" o büyük bir heyecanla söylüyordu bunu, peki ya ben nasıl hissediyorum karmakarışık ayağa kalktım, hızlı adımlarla hoseok un yanına gittim, kapıdan dışarıya baktığımda yoongi den destek alarak yürüyen bir taehyung gördüm.

gözleri gözlerimle buluştuğu an yutkunma ihtiyacı duydum, ancak yutkunamadım, aniden boğazıma kaçan tükürükle iki üç kere öksürdüm, derin nefes alarak dibimizde biten yoongi ve taehyung a baktım, hoseok içeri geçmeleri için kapının önünden çekilirken bende yana kaydım.

yoongi taehyung u salon a doğru yönlendirirken, yanımdan geçtikleri an taehyung la kısa bir göz teması kurduk, ancak gözlerinde garip birşey vardı, farklı birşey, bu ne nefret, ne öfke, nede sinirdi, hiç biri değildi yoongi ve taehyung salona geçmişlerdi, yoongi taehyung u yavaşça koltuğa oturtturdu.

hoseok la birlikte salona geçtik koltuğa oturduk, tabi ben taehyung dan uzak bir yere oturmaya dikat ettim, yoongi hala koltuğun üstünde duran, acil durum çantasını açtı ve taehyung a bakarak "çıkar üstünüde pansuman yapalım" dedi.

taehyung hafifçe başını salladı, yavaşça koltukta doğrularak üstünü çıkardı, kenara koydu geri arkasına yaslandı, tanrım karın kasları esmer tenine çok yakışıyordu, yaralı yerindeki kanama ise pek durmuşa benzemiyordu, yoongi ilk önce pansuman yaptı, ardındansa yaralı yeri iyice sardı.

yoongi tüm bunları yaparken, farkettiğim şey taehyung un, oldukça terlemiş olduğu, ve gözlerindeki yorgunluktu
"iyice sardım, kanama birazdan tamamen durur, kusura bakma bununla idare etmen lazım, hastane buraya oldukça uzak, gitmek saatlerimizi alır, zaten yorgunsunda iyice dinlenmen lazım" dedi. yoongi hafifçe taehyung un omuzunu patpatlayarak.

taehyung tebesüm etti "teşekkürler" yoongi de gülümseyerek beli belirsiz kafasını salladı, hoseok oturduğu yerden kalkarak, konuşmaya başladı.

Kabullenmek/TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin