Bir ay boyunca böyle sahneler yazamam o yüzden bu bölüm yazmaya karar verdim lefdşkfdkş iyi okumalar gencolarr
'Bastır baana.. in aşşa.. derinlerde derinlerde dal bana..
Sağ-sol üst-alt.. yandan yandan gir bana.. alttan üstten sok bana..'Üst kat - Lexa'nın ağzından;;;
Clarke beni kolumdan tutmuş hızla yukarı doğru çekiştiriyordu. Ne bu acele kızım? Uzaylılar mı bastı ülkeyi? Ya da düğünüm vardı da gelinden mi kaçırıyorsun beni...
'Ya aşkım noluyor...' dedim Clarke'a seslenirken. 'Son otobüse yetişmeye çalışan üniversite öğrencisi gibisin şu an..'
'Akbilim bitti Lexa bitti akbilim...' dedi o da gülerken. 'Acil yüklemem lazım...'
'Neyle..'
'Parmaklarınla..'
'Kaç tane tam olarak'
'Sen kaç istersin?'
'Bilemedim iki olsun mu..'
'Üç ve dört istiyorum.'
'Sayısal loto mu oynuyoz?'
'Talihime çıksa ya üç beş?'
'Üç alana dört bedava kampanyası gibi..'
'Gel de bedava mı ver o zaman..' dedikten sonra beni odaya atıp kapıyı kilitlemişti..
'Aşk--' diyemeden dudaklarıma yapışmıştı. O sırada gömleğimi de çözüyordu.. Arka arka yatağa sürüklerken beni, kendimi çoktan bıraktığımı anlamıştım. Ki karşı koymak da imkansızdı..
'Çenen değil elin işlesin'
'İkisi de işler merak etme sen'
Yatağa düştüğümde tişörtünü çıkarıp üzerime çıkmıştı. Deli gibi öpüyordu beni. Açlıkla sömürüyordu dudaklarımı. Ee uzun zaman olmuştu haklıydı da şimdi..
Birden ters bir hamle ile altıma aldım onu. Gülerek bana bakarken asla itiraz etmemişti. Sütyenini çıkarıp atmıştım. Bembeyaz tenine bir süre göz gezdirdim. Nabzım şu an 1500'ü zorlardı. Öyle bir heyecan basmıştı.. Clarke'ı böyle seksi görünce tabii.. Akmak üzere.. akıyor.. aktı.. evet aktı.. kesin bilgi..
Birkaç dakika sonra tamamen çıplak kalmıştık ikimizde. Clarke örtüyle üzerimizi kaparken ben de bacaklarının arasına yerleşmiştim. Hafifce sürtünüp git-gel yapıyordum.
Boynuna eğildim o an. Kokusunu özlediğimi ve bu güzelim kokusuna bir süredir dikkat edemediğimi fark ettim. O yüzden büyük bir mutlulukla koklayarak öptüm boynunu.. Kokusunu içime çeke çeke öptüm. Ciğerlerim bayram ederken göğüslerine doğru öperek inmeye devam ettim. Clarke'ın heyecandan kalkıp inmeye devam eden göğsü beni de zorluyordu. Göğüs uçlarına geldiğim an durdum. Derin bir nefes aldım ve emmeye başladım. Derin ve bir o kadar da sessiz bir şekilde 'ahh' demişti.. Ben duyabilmiştim tabii bunu. Emmeye devam ettiğim ve dil darbelerimi daha belirgin hale getirmeye başladığım an elleriyle kafamı bastırmaya devam etmişti. 'Haydi bastır felaketsin..'
'Neehh?' Gülerek dudaklarına çıkmıştım. 'Yok artık ya' diyip dudaklarını öpmeye başlamıştım.
'Bastırmayacak mısın yani?' dedi kalçama tırnaklarını geçirirken. Kedi gibi resmen.. etimi kesiyor adeta..
'Bastırmak bizim işimiz' dedikten sonra sağ elimi aşağıya kaydırıp vajinasına doğru indim. Ve okşamaya başladım. 'Immhh—' Anında bacaklarını daha da açıp bana daha fazla yer açtı. Hem inliyor hem bana yardımcı oluyordu.
Okşamaya devam ederken dudaklarımda dudaklarındaydı. Ama inlemeleri hala kısık kısık duyuluyordu. Kulaklarımı şenlendiriyordu.
'Ya Lexa..' dedi dudaklarını çekip sırtıma vururken.. Gıcıklık yapmıştım evet.. Girecek gibi yapıp girmemiştim... 'İnsan insana bunu yapar mı..'
'İnsan insana bunu yapmazsa da insan gıcık olmuyor işte..' diyip gülmüştüm ben de.
'Pislik.'
'Ne ayıp..'
'Ahhğğ--' demişti sadece. Ve dikelmişti sırtımı sertçe sıkıp tutarken. Çünkü o bana pislik dedikten sonra iki parmağım ile içeriye girmiştim. 'Ya sen cidden gıcıksın..'
'Sevgilim ne derse o olurum..' içinde git-gel yapmaya başlamıştım. Hareketlerim bir hızlı bir yavaştı. Onu deli etme durumuna göre değişiyordu kısaca. O ise dikeldiği gibi geri kendisini arkaya atıp yatmıştı. 'Ki sevgilim gıcık olmamı istiyorsa ben de gıcık olacağım..'
'Hayır sakın' dedi gülerken.. 'Gıcık felan olma mümkünse sen beni de delirtme özellikle sevişmenin ortasında..'
'Hay-hay' diyip gülmüştüm. O da gülüp beni kendine çekmişti. Ve yeniden öpüşmeye başlamıştık.
Dudakları pamuk şekerin erimiş ve yalanma durumuna gelmiş yeri gibiydi. Yalayıp emmek ve tadına bakmak istiyordu insan. Bu tadı bilmesine rağmen istiyordu hem de.
Parmaklarım hızlanmaya başlayınca beni kendine bastırmaya başlamıştı. Öpüşmemiz hararetlenirken nefes nefese kaldığımız için dudaklarımız ayrılmıştı. Deli gibi atan kalbim, nefesiz kalan halim ile deli gibi de sevişmeye devam ediyorduk.
Alnımı alnına dayadım ve onunla sevişmeye devam ettim. Nefeslerimiz birbirimizin yüzüne çarparken inlemelerimiz de birbirine karışmıştı. Clarke'ın içi sıcacıktı. Çıkmak istemiyordum. Ve parmaklarım her hareket ettiğinde içindeki her detayı hissediyordum.
Çok başka bir histi bu. Yaşayan bilirdi ancak.
Clarke elleriyle beni daha sıkı sardı. Ara ara öpüşüyor ara ara gülüşüyorduk. İnlemeleri arttığı an ise anlıyordum boşalacağını. Elimde artan ıslaklıklarla, onun içinden çıkmadan boşalsa da git-gel yaparak ve klitorisi ile oynayarak onu deli edip yeniden sevişiyordum onunla. Kaç defa boşalmıştı ben bile sayamamıştım bunu..
Parmaklarım yorulunca içinden çıkmıştım ve nefes nefese kalmış şekilde dudaklarına eğilmiştim. Öpüşmeye başlamıştık. Ve kendimi yorgun şekilde yana atmıştım. Kollarımın arasına girmişti o da. Ve sımsıkı sarılmıştı bana.
'Asla doymuyorsun..'' dedi gülerken. 'Çıkmayı bilmedin resmen..'
'Sanki çıkmamı istedin..' dedim ben de gülerken. 'Sen de istemedin ki..'
'Evet bu doğru' diyince ikimizde kahkaha atmıştık. Saçlarından öpüp daha sıkı sarılmıştım.
O sırada aşağıdan büyük bir bağırış sesleri gelmişti. Clarke hafifce doğrulup bana bakmıştı. 'Bakmamız gerekiyor mu?'
'Hayır gerekmiyor' dedim gülerken. Gerçekten de gerekmiyordu. Umrumda da değildi. Şu an tek istediğim sevgilimle baş başa kalmaktı. Kim ne yapıyorsa yapsın bizsiz halletsinler. Ve kendime çektim onu. 'Bu odadan çıkmayı düşünmüyorum sabaha kadar şahsen'
'Valla bana uyar biliyorsun' dedi gülümserken. 'Hiç çıkmasak da olur..'
'O zaman hiç çıkmayalım..' dedim ve üzerime çektim onu. bacaklarımın arasına yerleşirken o; 'Çok acıktım sütün akar mı?' demiştim.
'Sana her zaman akar biliyorsun' diyip kahkaha atmıştı. Ve göğüslerini dudaklarıma dayayıp emmem için alan vermişti. Emmeye başlayınca onu, o da elleri ile yastıktan destek alıyordu. Kendisini diriyordu.
Birkaç dakika emdikten sonra aşağıya çektim onu . Ve öpüşmeye başladık. Bacaklarımın arasına yeniden yerleşmişti. Ve sürtünüyordu bana. Bacaklarımın arasında sürtünmeye devam ederken kulağıma eğilmişti.. 'Seni seviyorum Woods! Her anlamda ' demişti. Ve yanağıma küçük bir öpücük kondurmuştu.
'Seni seviyorum Griffin! Her anlamda' demiştim ben de ve aynı şekilde yanağına küçük bir Öpücük kondurmuştum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşli Öpücük +18 (gxg)
HumorPartiler.. Eğlenceler.. Alkoller.. Davetler.. Çılgın ve Zengin hayatları ile ünlü gençler.. Karadağ-Montenegro'da geçen bol komedili, bol kaoslu ve bol aşklı bir kurgu.. +18 sahneler içerir...